English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ч ] / Что не знал

Что не знал translate Turkish

10,042 parallel translation
Прости, что не знал о твоей игре на гитаре и всём этом.
Senin gitar çaldığını falan bilmediğim için özür dilerim.
Не знал, что делать. Испугался.
- Elim ayağım birbirine dolaştı resmen.
Я не знал, что такое сон.
Ben uyku nedir bilmezdim bile.
По крайней мере, на работе никто не знал, что у меня день рождения.
En azından işteki kimse bugünün doğum günüm olduğunu bilmiyordu.
Не знал, что ты так можешь!
Sen nasıl mücadele biliyorum!
Я просто не знал, что надеть в первый день службы в ЦРУ.
Ben ajans benim ilk gün için elbise nasıl bilmiyordum.
Но он не знал, что рассказывал об этом женщине из полиции.
Bir polisin karısına söylediğini bilmiyordu.
Я принёс вещи Пако, он оставил их, сказав, что если с ним что-нибудь случится, мы должны купить тебе цветы, я не знал какие купить.
Paco'nun eşyalarını getirdim. Ona bir şey olursa sana çiçek getirmemi söyledi. Hangi çeşit alacağımı bilemedim.
Не знал что буровики умеют читать.
Bilmiyorum okuyabiliyordu hiçbir roughnecks.
- Я знал, что ты не смогла бы.
- Doğuramayacağını biliyordum.
- Ты думаешь, что я не знал?
- Bunu bilmediğimi mi düşünüyorsun?
Он не знал, что мы выберем тебя, а когда узнал пригрозил рассекретить проект.
Seni seçtiğimizi bilmiyordu ama öğrenince programı ifşâ etmekle tehdit etti.
Хезер, моя протеже, после случившегося в Лондоне, я даже не знал, что с тобой делать.
Benim korumam, en güçlü destekçim. Londra'da olanlardan sonra seninle ne yapacağımı bilemedim.
Подождите. Я не знал, что вы больны!
Durun biraz, hasta olduğunuzdan haberim yoktu.
Я знал, что ты не способен. Что?
- Öğretemeyeceğini biliyordum.
Я знал, что не раскрыл свой потенциал едока!
Tam kapasitemle yemediğimi adım gibi biliyordum.
Мистер Робишо, если бы я знал, что это вы, что это ваш человек, я бы себе не позволил такого неуважения.
Bay Robicheaux sizin adamınız olduğunu bilseydim böyle saygısızca bir yorum yapmazdım.
Если бы ты знал всю свою жизнь от начала до конца, ты бы изменил в ней что-нибудь?
Başından sonuna tüm hayatını görebilseydin, bir şeyleri değiştirir miydin?
Но я тогда не знал, что бывает по-другому.
Ama ben o zaman daha iyi nasıI yaşanır bilmiyordum.
Я не знал, что мне делать, но знал, что пора уходить из отцовского дома.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Ama şunu biliyordum : babamın evini terk etmenin vakti gelmişti.
Я и не знал, что ты ушел из дома в 14.
14 yaşındayken evi terkettiğini bilmiyordum.
Я знал, что ты не пропадешь.
Her zaman bir şey olacağını biliyordum.
... я понял, что отбежал далеко от дома, и не знал, как вернуться.
... evimden çok fazla uzaklaştığımı fark ettim. Onu bulamadım.
Я не знал, что это можно так делать.
Bu pozisyonu bilmiyordum.
Депо в том, что я не знал, что это ваша машина, и, уж конечно, не знал о свадьбе вашей дочери.
Ama demek istediğimiz, sizin arabanız olduğunu bilmiyordum. Kızınızın düğünü olduğunu hiç bilmiyordum.
Не знал, что вы были здесь.
Geldiğinizi bilmiyordum.
Он не знал, что умрет.
Öleceğini bilmiyordu.
Я заблудился и не знал, что случилось, а потом встретил Балу.
Kaybolmuştum ve ne olduğunu bilmiyordum. Ama sonra Baloo'yla karşılaştım.
Я не знал, что медведи-губачи работают.
Yumuşak ayıların çalıştığını bilmiyordum.
Конечно, моя мать и медсестры не поверили мне... Но я знал, что это правда.
Elbette annem ve hemşireler bana inanmadı ama gerçek olduğunu biliyordum.
Я не знаю, может быть, я мог бы помочь, если бы я знал, что.
Bilmiyorum, bilseydim sana yardım edebilirdim.
Когда-то я знал, что ведьма не вернулась.
Bunu öğrenince cadı bir daha asla ortaya çıkmadı.
Очень важно, чтобы никто не знал, что я здесь.
Burada olmadığımı kimsenin bilmemesi lazım.
Я видел его 10 лет назад, но я не знал, что это он.
On yıl önce tanışmıştık... ama babam olduğunu bilmiyordum.
Я всегда знал, что ей не станет лучше.
Uzun zamandır yaşayamayacağını biliyordum.
Я не знал, что это ядовитый плющ.
Zehirli sarmaşık olduğunu bilmiyordum.
Я знать не знал, что вас здесь закрыли.
Sizi buraya koyacaklarından haberim yoktu.
Я знал, что мне их не убить.
Onları öldüremeyeceğimi biliyordum.
Прости, я не знал, что делать.
Ne yapacağımı bilemediğim için özür dilerim.
Я недолго знал Лорда Командующего Сноу, но я полагаю, он не хотел бы чтобы его друзья умерли ни за что.
Lord Kumandan Snow'u uzun süredir tanımıyordum ama dostlarının bir hiç uğruna ölmesini istemeyeceğine inanıyorum.
Артур еще внес изменения в отчеты по испытаниям потому что знал, что ФДА их не примет.
Arthur, laboratuar sonuçları üzerinde oynadı. - Çünkü FDA'nın onaylamayacağını biliyordu.
Я не знал, что она там лежит, когда остановился.
Açıkçası, burada bir mayın olduğunu bilmiyordum.
Потому что, если бы знал, он бы уже не был величайшим преступником в истории человечества.
Çünkü bilseydin ona gelmiş geçmiş en büyük suçlu denmezdi, değil mi?
Я даже не знал, что он так называется
Öyle bir dilin varlığından bile habersizdim.
Время шло, и я знал, что ты либо мертва, либо так хорошо спрятана, что ему тебя не найти.
Zaman geçtikçe ya öldüğünü ya da asla bulamayacakları kadar iyi saklandığını anladım.
Я знал : если откажусь работать, если покончу с жизнью, то рано или поздно Кренник понял бы, что я не нужен ему для завершения проекта.
Çalışmayı reddetseydim, hayatıma son verseydim Krennic'in projeyi tamamlamak için bana ihtiyacı olmadığını anlamasının an meselesi olduğunu biliyordum.
Даже если бы я что-то знал, я бы не сказал тебе, парень.
Bir şey biliyor olsaydım da sana söylemezdim evlat.
Я не знал, что она так умеет.
Bunu yapabildiğini bilmiyordum.
Представляете, он даже не знал, что означает это слово.
Biliyor musun, bu kelimenin ne anlama geldiğini bile bilmiyordu.
Я знал, что бы ни случилось, ты не поступила бы так, что-то забрало тебя у меня, и все, что ты сегодня рассказала мне, подтверждает хотя бы этот факт.
Biliyordum ki her ne olduysa beni terk etmeyi sen seçmemiştin, bir şey seni benden almıştı ve bu gece anlattığın her şey en azından bunu doğruluyor.
Не думаю, что он знал про корабль.
- Burada olduğunu bildiğini sanmıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]