English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ч ] / Что не знают

Что не знают translate Turkish

1,952 parallel translation
Пусть же знают, что мы их не забыли.
Onları unutmadığımızı bilsinler.
Есть на свете место, где не знают, что такое грусть и злоба, где даже синеют только от радости.
Bir yerlerde, kimsenin üzüntünün ne olduğunu bilmediği, kimsenin gözyaşı dökmediği bir yer var.
Да, знают. Но не думают, что вы это знаете.
Ama sizin bildiğinizi düşünmüyorlar.
Он им хочет показать козыри они пока не знают, что мы здесь!
Elimizdeki tek kozu onlara gösterecek yani burada olduğumuzu bilmediklerini! Durum bu, tamam mı?
Они не знают, что несут.
- Ne dediklerini bilmiyorlar.
В системе не знают, что вы здесь.
Sistemdeki hiç kimse burada olduğunuzu bilmiyor.
Казалось, что они знают что-то, чего мы не знали.
Bizim bilmediğimiz birşeyi biliyor gibiydiler.
Вижу, что они не знают, что у них дочь президента.
Yani onlar, Başkan'ın kızının ellerinde olduğunu bilmiyorlar, hepsi bu.
Они рады за вас потерять себя и все, что этот мир может предложить, чтобы остаться не знают и опьяненные с их бессмысленной болтовни
Kendinizi ve dünyanın sunabileceği her şeyi kaybetmenizden hoşnutlar çünkü böylece olanlardan bihaber ve düşüncesiz söylemleriyle sarhoş halde kalmış olacaksınız.
- Да, но они не знают, то мы знаем, что они знают наши секреты.
Evet ama bizim bundan haberimiz olduğunu bilmiyorlar.
... учёные не знают, что их убило...
Bilim insanları onları öldüren şeyin ne olduğunu bilmiyor.
Люди не знают, что обо всём этом думать, но теорий - хоть отбавляй, друзья, это уж точно.
İnsanlar bununla ilgili ne yapacağını bilmiyor. Ama bir kuramsal iddia var dostlarım. Bu doğru.
Я не думала, что посторонние знают, мое настоящее имя.
Gerçek ismimi kimse bilmiyor sanıyordum.
Те знают, что однажды придет какой-то парень и грабанет их, к тому же это не их деньги.
Belki günün birinde adamın teki gelir de içeri girip onları soyar diye bekleyenlerden. Çünkü bu onların parası değil.
Они не знают, что это игра.
Bir oyunda olduklarını bilmiyorlar.
Сония, он же говорит, что они не знают.
Sonya, bilmediğini söyledi.
Не думал, что братья Мотчи меня знают.
Motch Kardeşler'in kim olduklarını bilmiyorum.
Я пошёл в полицию, потому что хотел работать с храбрыми людьми, которые знают, что не всё можно решить словами.
Polis kuvvetlerine katıldım çünkü bazı problemlerin sadece lafla çözülemeyeceğini bilen cesur erkek ve kadınların yanında çalışmak istemiştim.
Полиция сказала, что они не знают, что он видел, но я им не доверяю.
Polis ne gördüğünü bilmediğini söylüyor ama onlara güvenmiyorum.
Конечно, все знают, что на Верхнем Ист-Сайде ничто не длится вечно.
Elbette herkes Yukarı Doğu Yakası'nda hiçbir şeyin sonsuza dek sürmeyeceğini bilir.
Они не знают, что сказать, и поэтому говорят "сожалею", хотя было бы лучше, чтобы они не говорили ничего.
Ne diyeceklerini bilmiyorlar onun için sadece "üzgünüm" diyorlar ki hiçbir şey söylemeseler daha iyi.
Ты нужен мне, чтобы помочь удостовериться в том, что Луи и его семья не знают, что она пытается уехать из города.
Louis ve ailesinin onun şehirden ayrıldığını bilmemelerine emin olmak için bana yardım etmene ihtiyacım var.
Не многие знают, что моя мать была Лесной Нимфой.
Ama Annemin Bir Ağaç Nymph Olduğunu Pek Fazla İnsan Bilmez..
По крайней мере, они знают, что значит семья.
En azından onlar ailenin ne demek olduğunu biliyorlar.
Для таких, как я, таблеток не существует, дорогуша, так что, да, скорее всего, зубастики знают обо мне.
Benim durumum için bir ilaç yok tatlım ve evet en iyi tahminim koca ağızlıların benim peşimde olduğuydu.
Это потому что они и не знают ничего лучше.
Herkes bayıldı. - Çünkü başkasını bilmiyorlar.
Иногда кажется, что люди даже не знают ее имени.
- İnsanlar bazen adını bile bilmiyor sanki.
Они не знают, как им повезло, что они меня наняли.
Beni tuttukları için ne kadar şanslı olduklarını bilmiyorlar.
Птицы не знают, что такое стекло.
Kuşlar camın ne olduğunu bilmez.
Что ж, кем бы они не были, они знают слишком много.
Kimin nesiyseler çok fazla şey biliyorlar.
- Все знают, что этот дом - настоящая крепость, так просто не войдёшь.
- Herkes o evin hisar gibi olduğunu biliyor.
А секретарши не всегда знают, что происходит.
Ve bir sekreter olarak, ne olup bittiğini bilmiyorsun.
Что всё это старение чего-то стоит потому что он знал о таких вещах, о которых молодые ещё не знают.
.. çünkü gençlerin henüz bilmediklerini biliyordu.
Они не знают, что это, но это опухоль, Дон.
Ne olduklarını bilmiyorlar ama bir şişlik var, Don.
Они не знают, что ты лицемер.
İkiyüzlü olduğunu bilmiyorlar.
Они не знают, что это у меня
- Hayır!
Это потому что они знают, примут во внимание члены, которые вы отсосали, а не ваши человеческие качества.
Çünkü, kişilik niteliklerinizle değil de çektiğiniz saksolarla yargılanacağınızı biliyorlardı.
Эти двое не знают, что такое учтивость.
Bu ikisinde nezaket yok
Здесь все знают, что она сделала с Чаком... соблазнила его и разбила сердце, как будто это ничего и не значит.
Buradaki herkes onun Chuck'a neler yaptığını biliyor. Onu umutlandırıp sonra değersizmiş gibi kalbini kırı verdi.
Пусть они знают что вы предоставляете превосходное обслуживание клиентов, даже если это ответственность не доверительного характера.
Müşteri ilişkilerinde uzaman olduğunu göster onlara, yükümlülüklerin itimada dayalı olmadığı halde.
Другие. Они не знают... что ты её сын.
Diğerleri, senin onun oğlu olduğunu bilmiyorlar mı?
Что они знают о ней?
- İnsanların ona karşı ne tecrübesi var?
Они не знают того, что знаем мы.
Bizim bildiğimizi bilmiyorlar.
Это к счастью, что они не знают, потому что, если бы знали, им бы пришлось лгать ФБР, не так ли?
Öğrenmemeleri daha iyi eğer öğrenirlerse FBI'a yalan söylemek zorunda kalacaklar, değil mi?
Они также сказали, что Эмили должна была быть на вечеринке вчера вечером, но так и не появилась там, потому что была под домашним арестом, но они не знают, почему.
Ayrıca Emily'nin geçen geceki partide olması gerektiğini söylüyorlar. Ama gelmemiş. Çünkü cezalıymış ama neden olduğunu bilmiyorlar.
Нет-нет, я не говорил, что Диди похожа на корнишоны, потому что огурцы знают, как пользоваться телефоном.
Hayır, hayır, hayır, Didi turşu gibi demedim. Çünkü turşu telefonu nasıl kullanacağını bilir.
Пусть они знают, что здесь им не рады.
Burada kabul görmediklerini belirt.
Люди просто еще не знают, что мы открылись!
Çünkü insanlar açık olduğumuzu bilmiyor!
Но они еще не знают, что настоящая пытка только начинается.
Halbuki işlerin daha da kötüye gideceğini bilmiyorlar.
Родители Майи что-нибудь знают о ней?
Maya'nın ailesi ondan haber aldı mı?
Разве они не знают, что именно этого мы и хотим?
Bizim de tüm istediğimizin bu olduğunu bilmiyorlar mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]