English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я всегда знал

Я всегда знал translate Turkish

590 parallel translation
Я всегда знал, что вы, парни, всегда были рассудительны...
Biliyordum zaten, sizler...
Я всегда знал это.
Daima haberim olmuştur.
Я всегда знал, что у тебя есть талант.
Ben hep sende cevher olduğunu düşünmüşümdür zaten.
Если бы я всегда знал, что имею в виду, я был бы гением.
Her söylediğimi bilseydim dâhi olurdum.
Тейтам, я всегда знал, что ты - подлец.
Tatum, aşağılık biri olduğunu hep biliyordum.
Я всегда знал, что они стоят меньше, чем занимают места.
Metelik etmediklerini biliyordum.
А я всегда знал, что останусь здесь и буду булочником.
Ben de fırıncı olmak istedim.
Я всегда знал, что когда-нибудь наткнусь на такой.
Bir gün bir tanesini bulacağımı her zaman düşünmüşümdür.
Я всегда знал, что ты трус.
- Her zaman sarı olduğunu söyledim.
Я всегда знал, что ты настоящий ублюдок, но я не думал, что все вот так закончится... из-за женщины.
Her zaman senin lanet bir piç kurusu olduğunu biliyordum. Ama asla bir kadın için bu şekilde bitireceğini.. .. düşünmemiştim.
Правильно. Я всегда знал, есть что-то в этой пасте.
Makarnada bir şey olduğunu anlamıştım zaten.
Я всегда знал, что этот парень со странностями.
Bu adamın çok tuhaf olduğunu anlamıştım zaten.
Я всегда знал Крапоткина, он сношался с кем-то еще.
Krapotkin'in başka biriyle oynaştığını biliyordum.
Я всегда знал, что вы красивы.
Senin güzel olduğunu hep biliyordum.
Я всегда знал, что ты любишь путешествовать, Чудила.
- Başarabileceğini daima biliyordum Üşütük.
Но я всегда знал, что мои страдания не вечны.
Ama sonsuza dek ceza çekmeyeceğimi hep biliyordum.
Я всегда знал, что ты сделаешь мир лучше.
Dünyayı daha güzel bir yer yapacağını hep biliyordum.
- Ну да, я всегда знал, что он был наемником у мафии в Чикаго, и в Новом Орлеане и так далее, что он убивал чуть ли не с детства, но я и представить себе не мог насчет его собак.
Chicago'daki çetenin kiralık katili olduğunu her zaman biliyordum... ve New Orleans'daki falan... ve çok genç yaşta insanları öldürdüğünü de ama ah... yani, köpekleri hakkındaki şeyleri bilmiyordum.
Я всегда знал, как выбрать правильный путь.
Doğru yolun hangisi olduğunu her zaman bildim.
Но я всегда знал, что это не так. Потому что рьiба знает, когда молчать. А вот люди дураки.
Balıklar yolculuklarına, küçük derelerde başlıyorlar ve ben onları okyanus için hazırlıyorum.
- Я всегда знал.
- Hep biliyordum.
Я знал, я всегда знал.
Biliyorum... Hep biliyordum ki...
Это что-то, что я всегда знал, генетическое наследие моей расы.
Hep bildiğim bir şey varsa o da türümün ırksal belleği olduğu.
Я всегда знал, что у тебя отличные уши для бизнеса.
Her zaman iş yapmak için yeterli kulak memelerine sahip olduğunu biliyordum.
-'орошо. я всегда знал, что это хорошо.
Güzel, anladım, bu güzel.
Я всегда знал, когда кому-то было неловко на вечеринке.
İnanılmaz. Şu anda uzanıp göğüslerine dokunsam bağırıp beni arabadan atabilir.
Я всегда знал, что твоя недальновидность тебя погубит.
İleriyi görememenin sonunu getireceğini hep biliyordum.
Я всегда знал - Натима создана для величия.
Natima'nın büyük şeyler başaracağını hep biliyordum.
Видишь ли,... я всегда знал, что говорить.
Yani ben. Ben ne söyleyeceğimi biliyorum.
Сдаётся мне, что на каком-то уровне я всегда знал об этом. Я думал, что мне суждено стать кем-то ещё.
Sanırım her zaman içimde bir miktar normallik olduğunu biliyordum ama başka biri olmam gerektiğini sanıyordum.
Я всегда знал, что примитивным человекам не доставало интеллекта, но я и понятия не имел, что они были такими тупыми.
Az gelişmiş insanların zekadan yoksun olduklarını duymuştum ama bu kadar salak olduklarını bilmiyordum.
Ты смог, я всегда знал это!
Başarmışsın. Başaracağını hep biliyordum.
"Я знал это - всегда"
"Hep biliyordum"
Я не знал, что женщины так несчастны и что рядом всегда есть мужчины, готовые воспользоваться их ошибками.
Kadınların bu kadar zavallı olduğunu ve etraflarında her zaman hatalarından faydalanacak erkekler olacağını bilmiyordum.
- Я всегда это знал.
- O zaman darağacımı yükseğe kur, bebek.
Ты всегда знал, что я жульничала, не так ли?
Hile yaptığımı hep biliyordun, değil mi?
Я так и знал, всегда так и знал, что ты ни на что не способен
Biliyordum. Başından beri hiçbir şey yapamayacağını biliyordum.
Я всегда хотел тебе что-то сказать... но не знал, как это сделать.
Sana söylemeyi hep istediğim bir şey vardı, ama nasıl söyleyecektim, hiç bilemedim.
Если бы я знал, - я всегда говорил, что вы пьете слишком много.
Eğer bilseydim - Her zaman size, çok içtiğinizi söylerdim.
Я знал это всегда.
Başından beri biliyordum.
Фран, Я чувствую, будто знал тебя всегда.
Fran, sanki seni hep tanıyormuşum gibi hissediyorum.
Но я думаю, что ты это всегда знал, не так ли?
Ama zaten biliyorsun, değil mi?
Я всегда спрашиваю себя, что мы знаем о женщине, и прихожу к мысли, что мы можем знать не больше, чем знал первый человек.
Her zaman kadınlar hakkında ne bildiğimizi merak etmişimdir,... ve sonra fark ettim ki tüm bilebileceğin bir erkeğin zaten bildiklerinden öte bir şey olmayacağı.
Я с самого начала знал что творилось и всегда держал ситуацию под контролем.
Neler çevirdiğinin farkındaydım ve başından beri her şey kontrolüm altındaydı.
Я знал, что любовь между нами будет сопутствовать нам всегда.
"Aramızdaki aşkın değerinin bilineceğinden emindim."
В его действиях всегда был смысл, и я знал - он хочет, чтобы я остался.
" Yaptığı her şeyin bir amacı vardı ve artık kalmamı istediğini biliyorum.
Я всегда это знал.
Hep biliyordum!
Ты меня знаешь, я не великий мастер по части разговоров но я хочу чтобы ты знал : я всегда гордился тем, что был твоим другом.
Beni biliyorsun, konuşmayı beceremem ama arkadaşın olmaktan hep gurur duyduğumu bilmeni isterim.
Я знал о нем мало, но всегда думал, что он - хороший человек.
Hep iyi bir adam olduğunu düşünürdüm.
Ты мой сын, и ты всегда знал, что я думаю.
Sen benim oğlumsun ve kafamın içindekileri hep biliyordun!
Я знал, что ты всегда прав, Вуди.
Her zamanki gibi haklı olduğunu biliyordum, | Woody.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]