English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я его убил

Я его убил translate Turkish

1,204 parallel translation
- Да, я его убил.
- Evet, onu ben öldürdüm.
- Когда я его убил, все, чем он был, все, что он знал, все, во что он верил, он отдал мне.
Onu öldürünce, olduğu her şeyi, bildiği her şeyi, inandığı her şeyi, bana aktardı.
Я его убил.
O'nu öldürdüm.
Вы думаете, что я его убил? Это не я!
Görüşmek için, evet.
Ты считаешь, я его убил, чтобы он не написал статью?
Ne yani, aptal bir makaleyi yazmasını önlemek için onu öldürdüğümü mü düşünüyorsun?
Ну, тогда, может, это я его убил?
Öte yandan belki de onu ben öldürdüm.
У него что-то было на меня, я его убил, стащил с него штаны и подрочил на него, чтобы всем казалось, будто тут совокуплялись.
Benimle bir işi vardı, ben de onu öldürdüm. Sonra ona matürbasyon yaptım, ölü olduğunda bile her yere boşalmış ve o yapmış gibi gözükmesi için.
Вы наверху осматривали покойника, а со мной так обращались, будто я его убил.
Ben de burada, onu öldüren benmişim gibi sorgulanıyordum. - Öldürdünüz mü? - Hayır, size söyledim.
Я его убил.
Onu öldürdüm.
Пожалуйста. Его оставили тут, чтобы я его убил,.. .. но мой новый другзнает меня не так хорошо, как ему кажется.
Öldürmem için burada bırakılmış ama yeni arkadaşım beni yeteri kadar iyi tanıyamamış.
Он меня трахнул, я его убил,..
Beni becerdi, ben de onu geberttim.
А этот козел... Если бы он не был мертв, я бы лично убил его.
Ve eğer o soytarı herif o gün ölmeseydi, kendi ellerimle öldürürdüm.
Я убил его.
Onu ben öldürdüm.
Я убил его, Пуаро.
Onu ben öldürdüm. Bundan eminim.
Он должен был умереть и хотел, чтобы именно я убил его.
Ölmesi gerekiyordu. Ve onu benim öldüreceğimden emin olmak zorundaydı.
Ему было нужно, чтобы я убил его.
Onu öldürmemi istiyordu.
Я обязан сделать для него всё что смогу, перед тем как отправить обратно, чтобы штат убил его.
Geri götürülüp öldürülmeden önce onu iyileştirmeliyim.
Я убил его сестру!
Onun kızkardeşini öldürdüm.
Я бы убил его своими собственными руками.
Onu kendi ellerimle öldürürdüm.
Я убил его из ружья твоего отца.
Onu babanın silahıyla öldürdüm.
Я думаю, Лароку это надоело и он его убил.
Tahminimce, Larocque'un canına tak etti ve onu öldürttü.
Если бы на месте Бизу был я, я бы убил его прямо на месте.
Kız arkadaşını çaldı. Ben olsam onu oracıkta öldürürdüm.
Это я его убил.
En büyük suç benim.
Кокс убил Гарри из моего пистолета чтобы представить дело так, будто я убил его в приступе ревности к Бэт.
Onu, Beth yüzünden kıskanmış görüneyim diye benim silahımla vurdu.
Вы думаете, что я Джек. Полиция думает, что я убил его, - и мормонов думаю Я знаю, где он находится.
Benim Jack olduğumu düşünüyorsun dedektif Jack'i öldürdüğümü düşünüyor ve Mormon'da Jack'in nerde saklandığını bildiğimi düşünüyor.
Единственное, почему я не убил его прямо сейчас - это из-за тебя.
Onu şu anda öldürmememin tek nedeni var. O da sensin.
Вы хотите, чтоб я убил его?
Onu öldürmemi mi istiyorsunuz?
Ты... хочешь, чтобы я убил его?
Canavar yine mi vurdu sana?
Потому что я его не убил пока что.
Çünkü onu henüz öldürmedim.
- Да. В сущности, мы его уже поймали. Я убил его.
- Sayılır.Onun gibi birşey.Öldürdüm.
Да, я убил его.
- Onu da ben öldürdüm, evet.
Вот почему я убил его.
Bu yüzden onu öldürdüm.
А я убил его.
Ben de satıcıyı öldürdüm.
Да я бы убил его.
Onu mahvederdim.
- Я убил его.
- O'nu ben öldürdüm. - Hayır!
Я думаю, он принадлежал тому, кто убил его.
Sanırım bu onu her kim öldürdüyse ona ait.
Он дал мне наказ, а я его не послушал. И я чуть тебя не убил.
... o bana bir emir verdi ve ben dinlemedim, az kalsın sen ölüyordun.
Я должен был дать ему больше полистрола. Ты убил его.
Daha çok polistiren vermeliydim.
Я понимаю его скорбь. Но почему он убил так много людей?
Çektiği acıyı anlıyorum fakat neden bu kadar insanı öldürdü?
Я знаю, он его убил.
Onu öldürdüğünü biliyorum.
- Ты же хотела, чтобы я убил его?
- Onu öldürmüş olmamı mı diliyorsun?
И это мой фен убил ее током, но я точно знаю, что убирала его.
Ölümüne de neden olan benim saç kurutma makinamdı. Ama ben de yerine koyduğumdan eminim
Ты не хочешь, чтобы я убил его, - хорошо.
Onu öldürmemi istemiyorsunuz, tamam.
Я убил упыря в Остине, и вычислил его гнездо, оно где-то здесь.
Austin'de bir "Sivridiş" öldürdüm buraya kadar da yuvanın izini sürdüm.
Я хочу знать, что он принимал и кто его убил.
Bu adama içinizden hanginizin ne ilacı verip onu öldürdüğünü bilmek istiyorum.
Он был у меня в руках... когда я узнал, что парень, которого он убил, изнасиловал его...
O benimdi ta ki Jeremy'nin öldürdüğü çocuğun ona tecavüz ettiğini öğrenene dek.
Он трахнул меня и я убил его.
Beni becerdi, ben de onu geberttim.
Я хочу, чтобы с ним кто-нибудь был для того, чтобы убедиться, что ты его не убил.
Onu öldürmediğinden emin olmak için yanında sürekli birini istiyorum.
Только я не учел, что человек, в которого вы меня превратили, убил федерального агента, потому что тот хотел арестовать его за растление малолетних.
Ama sizin beni çevirdiğiniz adamın kim olduğunu anlayana kadar... Çocuklara tecavüz yüzünden tutuklanmak üzereyken bir federal ajanı vurmuş.
Слушай. Я чуть не убил его.
Dinle bak, onu neredeyse öldürüyordum.
Тогда я его и убил.
işte o zaman onu öldürdüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]