Я помню ее translate Turkish

А Бесси, я помню ее Всегда недовольна.

Şu Bessie, hatırladım. Asla tatmin olmaz.

Должно быть путаете. Я помню ее великолепно, мадам.

Çok net bir şekilde hatırlıyorum hanımefendi.

Я помню ее.

Onu hatırlıyorum.

Я помню ее сидящей у окна после обеда шьющей мои платья в парнике ухаживающей за цветами, в патио, рядом со старой мебелью взятой неизвестно откуда. И по ночам читающей романы, которые она так любила.

Öğleden sonraları pencere önünde oturuşunu elbiselerimi dikişini limonlukta çiçeklerle ilgilenişini iç avluda, nereden geldiği belirsiz mobilyaları cilalayışını ve geceleri en sevdiği romanları okuyuşunu hatırlıyorum.

Пусть пластинка была и сломана... но я помню ее обложку.

Plak kırık olsa bile kapakları için albümleri sakladığımı anımsıyorum.

- А я помню ее.

Onu hatırlıyorum.

Я помню ее... слишком много.

Onu hatırlıyorum... Hem de çok fazla.

Да, я ее хорошо помню.

Evet, onu oldukça iyi hatırlıyorum.

- Я её плохо помню.

- Hatırlayamıyorum -

Я ее почти не помню.

Çok fazla şey hatırlamıyorum.

И я помню её голос.

Kızın sesini de hatırlıyorum.

Я читал книжку Микки Спилейна, я не помню как она называется. Там он встречает рыженькую на улице, дает ей денег, потому что он ее жалеет.

Mickey Spillane'in okuduğum başka bir kitabında, adını şimdi hatırlayamıyorum, sokaklarda kızıl saçlı bir afet buluyor ve onun için üzüldüğünden kıza biraz mangır veriyor.

Конечно, помню, хотя, когда я видел ее в последний раз, она была значительно младше.

Evet, gerçi onu en son gördüğümde oldukça küçüktü.

Я это точно помню, потому что миссис Блэнчард брала её и любовалась.

Kesinkes anımsıyorum çümkü Mrs. Blanchard'ın elinde idi, ona hayran hayran bakıyordu.

Я уже и не помню ее имя.

Şu anda adını bile hatırlamıyorum.

Я её уже почти и не помню.

- Venedik'i artık hayal meyal hatırlıyorum.

Я помню, как Гранпьер ее просматривал... но ничего не нашел, что заинтересовало бы полицию.

Grandpierre'nin ona baktığını hatırlıyorum ama içinde, polisin önemli olduğunu düşündüğü hiçbir şey yoktu.

Я хорошо помню ее прелестной девочкой.

Küçüklüğünü hatırlıyorum.

- Я помню её очень хорошо.

- Çok iyi bir insandı.

Да нет же, я ее помню!

Tanıyom, tanıyom.

- Не помню, чтобы я ее проходил. Не помните?

Yaptığımı bile hatırlamıyorum.

Я тоже ее помню.

- Ben de onu hatırladım.

Я хорошо помню это фотографию, я часто видел ее.

Bu fotoğrafı hatırlıyorum. Defalarca görmüştüm.

Да, я помню её волосы.

Evet. Biliyorum.

Я помню, как ее зовут.

Adını hatırlıyorum.

Я ее не очень хорошо помню.

Onu pek hatırlayamıyorum.

Я помню, как ты смахнул ту вазу с подноса и разбил её.

O vazoyu kırdığını iyi hatırlıyorum.

Он ушел к вашей толстой любовнице, ее фамилию я не помню...

Adını hatırlamadığım şu şişko metresinizle kaçmıştı. Evet, evet.

Я стёр её из памяти. Не помню и всё!

Onu nerede ve ne zaman tanıdığımı hatırlamıyorum.

я это помню, как сегодн €. ак мои мастер вернулс € домой и нашел свою любимую Ўэнь на полу. ј потом он увидел и ее убийцу.

Halen çok iyi hatırlıyorum, efendimin eve geldiği bir gündü sevgilisini yerde yatarken bulmuştu ve onun katilini gördü.

Я её не очень хорошо помню.

O şarkıyı o kadar iyi bilmiyorum.

" вас есть дочка... восхитительна € маленька € девочка, котора € смотрит на вас и боготворит вас так, как это невозможно выразить я помню как ее маленька € ладошка ловко лежала в моей как она имела обыкновение сидеть на моих колен € х, положив свою головку мне на грудь.

Bir kızınız olur. Sizi örnek alan ve hayallerinizin bile ötesinde size tapan güzel bir kız. Minik elinin, elime sığdığını hatırlıyorum.

Я не помню куда я её положил.

Nereye koyduğumu hatırlamıyorum.

Ее имя. Я помню оно мягкое и мелодичное подобно жизни отвергнутого любовника

Adının yumuşak ve ahenkli olduğunu hatırlıyorum.

Я не помню ее имени, но она занимала высокий пост на Терок Нор.

Adını hatırlamıyorum,... fakat Terok Nor karakol komutanlığındandı.

- Я помню её, она искала работу.

- Onu tanıyorum. İş istemişti

Помню как я пнул ее выше проводов, а ты сказал...

- Ne kutusu?

Я помню, как ты отзывался об этой, как бишь её...

- Değil.

- А как же Джейн? - А я и не помню ее второго имени!

Peki ya Jane?

Я хорошо ее помню...

Çok iyi hatırlıyorum.

- Я помню, как ты одел ее в первый раз.

- İlk giydiğin günü hatırlıyorum.

Я помню... как она с улыбкой склонялась надо мной, и я помню звук ее голоса и ее аромат, но все же лучше я помню Нану, которая растила меня после смерти моей матери.

Bana gülümseyen yüzünü hatırlıyorum sesini de hatırlıyorum ve kokusunu. Ama çoğunlukla annemin ölümünden sonra beni büyüten ninemi hatırlıyorum.

Честно говоря : армия - уже не такая, какой я ее помню.

Açıkçası, askeriye pek de hatırladığım gibi değil.

Я не помню её, но мне нравится делать вид, что она присматривает за мной.

Onu hatırlamıyorum ama beni izlediğini düşünüyorum.

Я помню её сад, спускающийся к морю и никаких преград — от тебя и до самой Франции.

Onun bahçesini hatırlıyorum, denize doğru uzanan. - Fransa'da ya da sizde olmayan bir şey.

Да, да я кажется её помню.

- Evet, galiba hatırlıyorum.

Я помню её ещё со школы.

Onları liseden hatırlıyorum.

Я не помню, как она выглядит, только её запах летних лилий в долине.

Nasıl göründüğünü hatırlamıyorum ama... tıpkı vadideki zambaklar ve yaz gibi kokuyordu.

Я ее помню.

Evet, onu hatırlıyorum.

Ммм. Бамия так же хороша, как я её помню.

Gumbo hala hatırladığım kadar iyi.

- За два дня до ее допроса? - Этого я не помню.

Bu dava için ifade vereceği tarihten sadece iki gün öncesi değil mi?