English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я слышал

Я слышал translate Turkish

14,215 parallel translation
Я слышал об этом.
Duydum.
Я слышал, что один был у Сарояна, вопреки твоим словам.
Senin söylememene rağmen birinin de suikastçı Saroyan'da olduğunu duydum.
Я слышал, что ты ушёл из школы.
Okulu bıraktığını duydum.
я слышал о Крее Маркуанде и... и аресте Пауэлла...
Cray Marquand ile Powell'ın tutuklanmasından haberim vardı...
А я слышал, что наконец-то будет мир.
Ben de barışın çok yakında olduğunu duydum.
Я слышал, что люди с Сант-Антуан благодарят тебя за возвращение зерна.
Saint Antoine halkının, tahıllarını geri getirdiğiniz için size borçlu olduğunu duydum.
И поздравляю, Джек. Я слышал ты поймал Дотти Андервуд.
Dottie Underwood'u yakalamışsın.
Парень, я слышал, как ты поёшь.
İçeride şarkı söyleyişini duydum.
Нет, я слышал... свист... чего-то, покидающего тело, и свист... когда оно возвращалось.
Hayır, ben vın diye bir ses duymuştum bedeni terk eden bir şeyin sesini ve geri gelirken vınlayışını.
Я слышал что-то очень слабое, на очень низкой частоте, но я... я смог отследить звук, выделить его.
Çok az, çok alçak frekansta bir şey duydum, ama izini sürüp ayrıştırdım.
Эй, я слышал, она встречается с рестлером.
Bir güreşçiyle çıkıyormuş.
Я слышал, что в Приютах для мальчиков проводят эксперименты :
Yetimhanede deneyler yaptıklarını duymuştum. Su altında tutma, işkence gibi şeyler.
Да, нет. Я слышал о ней.
Endişelenmeyin.
Я слышал, вы с папой обсуждали домашнего учителя. Для твоей сестры.
- Babamla özel hoca ile ilgili bir şeyler konuştuğunuzu duydum.
Не знаю, но кажется, я слышал петуха.
- Bilmiyorum ama galiba bir horoz sesi duydum.
Я слышал их в трюме!
Ambarda konuşurlarken duydum!
Я хочу попытать счастья в торговле мехом. Я слышал вы тот, кто поможет мне в этом деле.
Kürk ticaretinde şansımı denemek istiyorum... ve duydum ki sen bana yardım edebilirmişsin.
Я слышал Фальстафа в его исполнении.
Falstaff'taki performansını dinlemiştim.
Я слышал о Броуди.
Brody'yi duymuştum.
Я слышал слухи о рыжеволосой женщине...
Kızı saçlı kadınlar hakkında bir söylenti duymuştum...
Ты очень искушенный человек, как я слышал, мисс Андервуд.
Duyduğum kadar sıkıymışsınız Bayan Underwood.
Я слышал выстрел!
Silah sesi duydum!
Ага, из того, что я слышал, у вашего мужа была вполне реальная причина нанять Джейн Скотт.
Evet ve duyduğum kadarıyla eşinizin Jane Scott'u işe almak için...
Мы с тобой уже давно не уезжали в отпуск, и я слышал, что Санта Барбара - очень приятное место.
Beraber tatil geçirmeyeli uzun zaman olmuştu ve duyduğum kadarıyla Santa Barbara oldukça ilginç bir yermiş.
Как я слышал, вы делаете это гораздо чище.
- Duyduğum kadarıyla senin biçimin daha temizmiş.
Поверь, я слышал и похуже.
inan bana daha kötülerini duydum.
Я слышал, как тебя теперь называют.
Yeni lakabını duydum.
Но я слышал, что членство сокращается.
- Ama duyduğuma göre üyeliğin bozuluyormuş.
Я слышал их разговор.
Konuşurlarken duydum.
- Я слышал, ты успешно занимаешься восстановлением сети?
Duyduğuma göre organizasyonu tekrar kurmak için bayağı yol kat etmişsin. Doğru mu?
Я слышал, что эта работа может убить...
Zavallı Marge. O işin insanı gerçekten dağıttığını...
♪ Когда я был ребенком, я слышал голоса ♪
# Arsonist's Lullabye - Hozier #
Право на наименование? Я слышал об этом.
İsim hakları konusundan haberim var.
Чакки, малыш, я слышал.
Evlat, haberleri aldım.
Обычно я не сплетничаю, но ты слышал, что Джейкобу надо поспать?
Normalde dedikodu yapmam ama Jacob'un uykusu gelmiş, duydun mu?
- Знаешь, что я слышал?
Ne duydum biliyor musun?
И то, что я тогда слышал на празднике, - это было круто.
Karen'ın partisinde duyduğum şey harikaydı.
- Как я этого не слышал раньше?
Bu müziği nasıl kaçırmışım ben?
Это место все ещё принадлежит ему, и я слышал, что он переехал в апартаменты наверху,
Kaliforniya'da yaşayıp tedavini burada mı oluyorsun?
Знаешь, сколько раз я уже слышал это?
Bunu kaç kere duydum biliyor musun?
Но я уверен в том, что слышал.
Ne duyduğumu biliyorum.
И я эту болтовню уже слышал.
Ben zaten Andrea'nın diyeceklerini biliyordum...
Я рад, что ты это слышал.
Dediklerimi duymana sevindim.
Давненько же я не слышал эту песню.
# Seni aynı yerde bekliyor olacağım # Bunu uzun zamandır dinlememiştim.
Ну, если ты слышал это, значит ты знаешь, зачем я звоню.
Durumumu işittiysen arama nedenimi de biliyorsundur.
Ты можешь показать мне бар "Frolic Room", о котором я столько слышал.
Sürekli adını duyduğum Frolic Room barını gösterirsin.
Я уверена, что ты слышал о предложенной системе автострады.
Teklif edilen yeni otoban sistemini duymuşsundur eminim.
Такой мути я еще никогда не слышал, но мне нравится!
Bu hayatımda duyduğum en aptalca şey. Ama bayıldım.
А я слышал, что ты выжила, Ханна.
Ben de gelebildiğini duydum Hannah.
Это я тоже слышал.
Onu da duydum.
Я не слышал, как она уходит, но она собрала кучу еды.
Gecenin bir vakti gitmiş, hiç duymadım. Biraz yemek hazırlamış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]