Я слышал о тебе translate Turkish

Я слышал о тебе в лавке Графтона.

Grafton'un yerinde olanları duydum.

Я слышал о тебе.

Hakkında şeyler duydum.

Я слышал о тебе очень нехорошие вещи.

Hakkında kulağa hiç de hoş gelmeyen şeyler duyuyorum.

Я слышал о тебе.

Hakkında söylenenleri duydum.

Я слышал о тебе, рад познакомиться.

Ben Ned. Bana senden çok söz ettiler. Memnun oldum.

Я слышал о тебе.

Seni duymuştum.

Да, я слышал о тебе.

Evet, ismini duymuştum.

Фрейзер, я слышал о тебе по радио.

Yolda radyo dinliyordum.

Я слышал о тебе Майло,

Çalışmaların hakkında çok güzel şeyler duydum.

Я слышал о тебе. ты тот паренек, который выиграл у Бака "Шевроле".

Hiç komik değil. Beraber yoldaydık. İhtiyaç molası vermek için kenara çektim.

Я слышал о тебе от подполковника Мустанга.

Yarbay Mustang senden bahsetti.

Я слышал о тебе.

Senden bahsedildiğini duydum.

Ты знаешь, Я слышал о тебе

Seni duymuştum.

Я никогда не слышал о тебе!

Adını hiç duymadım!

Почему я никогда не слышал о тебе?

Nasıl oldu da seni daha önce hiç duymadım?

Я слышал о тебе.

Hım...

Я слышал, что ты ищешь того, кто о тебе позаботится.

Seninle ilgilenecek birisini aradığını duydum.

- Это я о тебе слышал.

- Duymuştum.

Я пришел просто потому что слышал очень много хорошего о тебе от Джорджа.

Geldim çünkü, George bana senin hakkında birçok güzel şey anlattı.

Конечно, я о тебе слышал.

Tabi ki, seni tanıyorum.

Я так много о тебе слышал.

Hakkınızda çok şey duydum.

Я три года о тебе не слышал.

Üç yıldır ne sesin ne soluğun çıktı.

Я столько о тебе слышал.

Hakkında çok şey duydum.

Я о тебе столько всего слышал.

Aslında kasabada adını hep duyuyorum.

Я ничего о тебе не слышал.

20 fıçı bira aldım ama sesin soluğun çıkmadı!

Да, я слышал о тебе.

Seni duymuştum.

Я много слышал о тебе, Фа Мулань.

Hakkında pek çok şey duydum, Fa Mulan.

Почему я никогда о тебе не слышал?

Seni nasıl hiç duymadım?

Я много о тебе слышал.

Hakkında çok şey duydum.

Я много о вас слышал, парни. - Особенно о тебе, Кевин. - Правда?

Evet.Ben hakkınızda çok şey duydum, Özellikle senin hakkında, Kev.

Я хочу помочь тебе перешагнуть этот барьер, о котором я так много слышал.

Belki sahne korkunu yenersin.

Я о тебе слышал.

Amy mi?

Я много о тебе слышал.

Senin hakkında çok şey işittim.

Последнее, что я о тебе слышал – что ты открываешь офисы в Балтиморе?

Eee. Duyduğuma göre Baltimore'daki ofisn açılışı için hazırlanıyormuşsun.

Я о тебе столько слышал.

Senin hakkında çok fazla şey duydum.

- Я о тебе много слышал.

Senin hakkında çok şey duydum.

- Я тоже о тебе много слышал.

Ben de senin hakkında çok şey duydum.

Тогда почему я о тебе ничего не слышал?

Neden senden bahsetmedi hiç?

О, кстати о дамах, я слышал, к тебе приходил симпатичный экземпляр этим утром.

Demişken, sabah fıstığın biri seni ziyaret etmiş galiba.

Я слышал и о тебе. Не выглядишь на 30 миллионов. Ты способный малый.

Seninle ilgili bir fikrim vardı, ama 30 milyon beli değerinde olacağını düşünmemiştim.

- Я много о тебе слышал. Не спеши, говнюк.

Size dair çok şey duydum.

Я много о тебе слышал.

Hakkında çok şey duydum, Walter.

Я спрашиваю просто потому, что я о тебе в последнее время ничего не слышал совсем.

Soruyorum çünkü son günlerde adının telaffuz edildiğini duydum.

Я слышал слухи о тебе от твоего учителя.

Ustandan senin hakkında birkaç dedikodu duydum.

Я уже очень много слышал о тебе, как о замечательном боксёре.

Boks teknikleri hakkında çok şey duydum.

Я о тебе слышал немного.. всегда.

Ben de senin adını duymadım.

Я много слышал о тебе и думал, что ты несколько... старше.

Bu kadar ünlü olmak için fazla gençsin.

Признаюсь, каждый раз, когда я слышал сирену, я беспокоился о тебе.

İtiraf etmeliyim ki, her siren sesinde senin için endişelendim.

Я много, очень много слышал о тебе.

Adını defalarca, her yerde duydum.

Я так много о тебе слышал.

Hakkında çok şey duydum.

Насколько я слышал, пациент напоминает ей о тебе, не обо мне.

Duyduğuma göre, hasta ona seni hatırlatıyor, beni değil.