English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ќ ] / Ќуда

Ќуда translate Turkish

56,794 parallel translation
- Я не должен знать, куда.
Nereye gittiğinizi bilmemeliyim.
Циско, куда дальше?
Cisco, şimdi nereye gidiyoruz?
Вот куда милосердие тебя приводит.
İşte merhametin karşılığı bu.
Какая ирония, учитывая куда мой босс послал меня сегодня.
Patronumun beni gönderdiği yeri düşünürsek bu da ironik oluyor.
Итак, куда дальше?
Nereye gideceğiz?
Правда не знаю, куда поставить..
Nereye koyarım bilmiyorum ama...
Ты куда?
Nereye gidiyorsun?
Мы не знаем, куда она делась и жива ли.
Kaçtı mı yoksa hala hayatta mı değil mi bilmiyoruz.
Взамен мы просим только, по нашему требованию поехать, куда скажем, и выполнить, что попросим.
Tek istediğimiz seni aradığımızda söylendiği yere gidip, söylenen şeyi yapman.
- Куда прёшь!
- Bu da...
А ты куда? Это не наша комната.
Orası bizim odamız değil.
Нет, Келли Кляйн куда-то... запропастилась.
Hayır Kelly Kline o ortadan kayboldu.
Куда это ты собрался?
Nereye gittiğini sanıyorsun?
Куда ты его?
Onu nereye götürüyorsun?
куда-то запропастился.
Evet hala kayıp.
Куда он пошёл?
O nereye gidiyor?
Куда ты едешь?
Nereye gidiyorsun?
она взяла дело и куда-то пропала.
Onun olayı daha çok kaybolmakla ilgiliydi.
- А ты куда собралась?
- Sen nereye gittiğini sanıyorsun?
- Знаешь, куда ехать? - Да.
Nereye gittiğimizi biliyor musun?
Или мир, куда нас закинуло тогда, где мы были
Ya da bizi gönderip bir televizyon dizisinde...
Сегодня вечером, сходим куда-нибудь сегодня вечером. Хорошо?
- Akşam dışarı çıkarız olur mu?
Я сказала, куда ему идти. Снова. Он ушел.
Ama yanımdan gitmesini söyledim bir kez daha ve gitti.
Куда он направлялся?
- Ne tarafa gidiyordu?
Куда Вы его отвезли?
- Nereye bıraktın? - Lyme tepesine.
Куда угодно.
Nasıl istersen.
Понятия не имею, куда делать вторая.
Ama şu an nerede olduğuna dair fikrim yok.
Он мне не нравиться, и сегодня мы порядком напугали его, так что я хочу знать, что он делает и куда пойдет.
Kendisinden hiç hazzetmedim. Ayrıca bugün sinirime dokundu. Yaptığı her şeyi, gittiği her yeri bilmek istiyorum.
- Смотри, куда прешь!
- Nereye yürüdüğüne baksana.
Я собираюсь кое-куда. Думаю, тебе тоже стоит поехать.
Bir yolculuğa çıkacağım belki bana eşlik edersin demiştim.
- Куда?
- Yolculuk mu, nereye?
А куда дели остальную?
- Kalanları ne yaptın?
Куда-то уезжаете? Да.
- Bir yere mi gidiyorsun?
Куда ты идешь?
- Nereye gidiyorsun?
И куда ты уедешь?
Nereye gideceksin ki?
Я шел подальше от Джима... не особо понимал, куда иду.
Jim'in yanından yeni ayrılmıştım. Nereye gittiğimin farkında değildim.
Мы можем куда-нибудь сходить.
Dışarı çıkabiliriz.
- Куда вы его отводите?
- Onu nereye götürüyorsunuz?
И куда его завел Лео.
Leo yüzünden başına gelenleri.
Куда?
Nerede?
Я просто пью свой утренний кофе. Хотя и недоумеваю, куда делась сахарница.
Sadece sabah kahvemi içiyorum ama bir türlü şeker kâsesini bulamadım.
Будучи актером, я бы назвал театр куда более мощной средой, чем, скажем, телевидение.
Bir aktör olarak canlı tiyatronun televizyon yayınından çok daha güçlü bir araç olduğunu düşünüyorum.
- Куда теперь, босс?
- Şimdi nereye gideceğiz patron?
Все куда хуже, чем мы предполагали.
Vaziyet sandığımızdan da kötü.
- А куда вы?
Nereye gidiyorsun?
И куда мы отправимся?
Nereye gideceğiz ki?
Если граф Олаф нашел нас здесь, он найдет нас, куда бы мы не поехали.
- Bizi burada bulduysa her yerde bulabilir.
Есть идеи, куда ведет этот туннель?
Bu tünel nereye çıkıyor olabilir?
Куда и на что посмотреть?
Nereye? Neye bakıyorum?
- Куда вы направляетесь, босс?
- Sen nereye patron?
Куда они их увозят?
Onları nereye götürüyorlar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]