English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Artık biliyorum

Artık biliyorum translate English

3,049 parallel translation
Ama artık biliyorum ki çevresel koşullar, kalıtımı yeniyor.
But I know... Nurture beats nature.
- Artık biliyorum.
I do now.
Artık biliyorum.
- Which now I do.
Artık biliyorum.
His weakness was there. Now I know.
En azından, Allie'nin kendisini pembe kasık ağrısıyla ortada bırakan yaşlı herif diye kimden bahsettiğini artık biliyorum.
At least now I know that when Allie talks about that old guy who pink-balled her...
Evet, artık biliyorum.
Yes, now I know.
Belki çıkarabilirdim. Ama artık biliyorum ki, çıkaramam.
I might be able to put you out of my mind and maybe I could have, but now I know that I can't.
Artık biliyorum.
I know that now.
Yapışık ikizlerin birbirlerinden neden nefret ettiklerini artık biliyorum.
Now I know why conjoined twins hate each other.
Artık biliyorum. Biz.
Now I know--us.
Artık biliyorum.
Now I know.
- Açıkçası artık biliyorum ki,... önemli birşey olduğunda beni arar bulursun, ve işte... buradasın.
- Well, I always know when it's important, you'll seek me out, and... here you are.
Ama artık biliyorum sağlam somun ekmek gibi bir beynin var.
I thought your hair was just blue cotton candy, but now I know it's a solid loaf of brain.
En azından artık adınızı biliyorum. - Evet.
Well, at least now I know your name.
Artık yetişkin olduğunu biliyorum ama ben senin annenim.
I know you're an adult, but I'm still your mother.
"Kelly, biriyle birliktesin biliyorum ama seni seviyorum ve sonsuza kadar seni bekleyeceğim." Andrew, artık eve gitme zamanın geldi.
Andrew, it's time for you to go home.
şimdi buradasın şimdi nereye gittiğimi biliyorum artık şüphe ya da korku yok yolumu buldum aşkın tam zamanında geldi beni tam zamanında buldun ve o şanslı günde yalnız hayatım değişti
d now you're here d now I know just where I'm going d d no more doubt or fear d I found my way d for love came just in time d you found me just in time d and changed my lonely life
şimdi buradasın şimdi nereye gittiğimi biliyorum artık şüphe ve korku yok yolumu buldum aşkın tam zamanında geldi beni tam zamanında buldun ve o şanslı günde yalnız hayatım değişti
d that lucky day d now you're here d now I know just where I'm going d d no more doubt or fear d I found my way d for love came just in time d you found me just in time d and changed my lonely life d that lucky day
Artık bunu biliyorum ve sanki ayılıyorum.
And now that I know that... it's like I'm sobering up.
Son birkaç haftanın çok zor olduğunu biliyorum. Bencil olmak istemem. Ama artık illallah ettim!
Hey, I know it's been a rough couple of weeks and I don't want to sound selfish, but I'm having withdrawals.
Biliyorum ama bu benim için büyük bir değişim. Ve bundan sonra artık aynı çevrenin içinde yer alamayacağız. Ve evleniyorum.
Yeah, I know, but it's a big change for me, and we're not going to be rolling in the same circles anymore, and I'm getting married...
Artık cevabı biliyorum.
Well, now I have my answer.
Bilmiyorum, ama artık pes etmek için çok uzaklarda olduğumuzu biliyorum.
I don't know, but know we've come too far to give up now.
En azından artık sikkelerin kimde olduğunu biliyorum.
At least now I know who has the coins.
Duymak istediğin bu değil biliyorum, ama... o gitti artık, tamam mı?
I know this isn't what you wanna hear, but... she's gone, okay?
Bu sorun olaylarında uzman olanların siz olduğunu biliyorum ama bence buradan çıkmanın vakti geldi artık.
I know you guys are experts at this trouble-y stuff, but I think it's time we got the hell out of here.
Arkamdan neler fısıldadığınızı da biliyorum. "Tamam, artık elimize düştü."
I know what it is you whisper behind your hands. " Well, now we have him.
Kibar sözlerini takdir ediyorum...,... ve biliyorum ki bunlar senden kolayca çıkacak şeyler değil. Ama artık engellenmek istemiyorum.
I appreciate the kind words, and--and I know that they're hard coming from you, but I don't want to be stuck with you.
Herkesin sağır koroyla dalga geçtiğini biliyorum ama müzik çocuklarımın ruhunda ve artık şarkı söyleyemeyecekler.
I know that everybody likes to make fun of the deaf choir, but my kids have a song in their heart ; they're not going to be able to sing it.
Ergenlerin seveceği sonbahar pizzası, nasıl yapılır biliyorum artık.
So I know how to make an autumn pizza that your teen will love.
Annenle babanın artık beraber olmadıklarını biliyorum ama baban eski bir arkadaşım ve...
I mean, I know your mom and dad aren't together anymore but your dad's an old friend and...
- # Artık alfabeyi biliyorum. # - # Yankee Doodle şehre inmiş. #
♪ Now I know my A-B-Cs ♪ Yankee Doodle went to town
# - # Artık alfabeyi biliyorum. #
♪ ♪ Now I know my A-B-Cs.
Ama artık kaçamayacağımı biliyorum.
But I know I can't run anymore.
Artık dünyanın sonunun nasıl bir şey olduğunu biliyorum ve bunu bir daha yaşamak istemiyorum.
And now I know what the end of the world feels like, and I don't want to feel that again.
Muhtemelen artık mesajlarımı bile dinlemiyorsun ama seni çok özlüyorum Abby. Biliyorum, aynı şeyi tekrarlayıp duruyorum ama Teresa Dunn hakkında duyduğun her şey külliyen yalan.
You're probably not even listening to my messages anymore, Abby, but I miss you, a lot, and I know I keep saying this, but that whole Teresa Dunn thing, it's a complete lie,
Ama artık nasıl göründüklerini biliyorum, onu unutturamaz bana.
But now I know what it looks like and he can never take that away.
Nasıl biri olduğunu biliyorum Ruby sen artık farkında olmasan bile biliyorum.
I know who you really are, Ruby, even if you've lost sight of it.
Bu gibi durumlarda seni tokatlayıp unutulmaz bir sonla çekip gitmem gerektiğini biliyorum....... ama artık dayanamıyorum.
Don't call you if I'm not going to sleep with you? In these situtations I know that I should just slap you and leave with a memorable ending But, I can't stand it anymore
Artık Red John'la tanışmış olduğumu biliyorum.
I know that I've met Red John now.
'Artık sahnelerde koşuşturamayacağım bir zamanın geleceğini biliyorum.'çünkü o zaman bu çok saçma olur.
I know there'll be a time where I can't run around on stage, because it'll be ridiculous.
Yani demek istediğim artık durmanız gereken bir zamanın geleceğini biliyorum.
I mean, I know there comes a time when you have to stop.
- Biliyorum biraz tuhaf, biraz eski kafalı ama artık sen nasıl istiyorsan öyle olmasına razıyım. İstediğin buysa, seni yalnız bırakmak da buna dahil.
I know that's weird and old-fashioned, but I'm willing to play it any way you want to, including leaving you alone if that's what you want.
Biliyorum, bu yeri bazen boşlamış olabilirim ama artık ciddiye alıyorum ve bu yer benim olduğu müddetçe gidişatın benim kontrolümde olması lazım.
I know that I've been a little half-assed about this place sometimes, but I'm taking it more seriously now. And as long as I own the place, I have some say in what goes on.
Artık yumurta salatasını nasıl yaptığını biliyorum.
Yeah well, I know how to make egg salad now
Bak, Lemon hakkında ne hissettiğini biliyorum... ama artık O'nunla aramda hiç bir şey yok...
Look, I know how you feel about Lemon, and, well, there's nothing between her and me anymore.
Bak, armutun en sevdiğin meyve olduğunu biliyorum... artık işe giderken çantanda... zedelemeden taşıyabileceksin.
See, I know that pears are your favorite fruit, so now you can take one to work in your briefcase without it getting bruised.
İnan bana, inan bana neler olduğunu çok iyi biliyorum ve bunu aştım artık.
Oh, trust me, trust me, I am intimately familiar with what's going on, and I'm over it.
Söylemem lazım biliyorum adım biraz tuhaf ama artık çok geç değil mi?
I just wanna say I know my name is weird, but like it's too late, right?
Ne planlıyorsan artık gerekçeni biliyorum, Abby.
Whatever you're planning, I know why, Abby.
Artık durumun ne olduğunu biliyorum.
Then I know what the situation is.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]