Artık gitmeliyim translate English
533 parallel translation
Artık gitmeliyim.
I'd better leave now.
- Şey, artık gitmeliyim.
- Well, I've got to be going.
Evet, artık gitmeliyim.
Well, I must go now.
- Artık gitmeliyim.
- Well, I must be off.
Sanırım artık gitmeliyim.
I think I must go now.
Artık gitmeliyim.
I've got to get along.
Artık gitmeliyim.
I must go in now.
Artık gitmeliyim David.
I want to leave now, david. Of course.
Hayır, teşekkürler, artık gitmeliyim.
No thanks, I must be getting along.
Artık gitmeliyim.
But now I have to go away.
- Artık gitmeliyim.
- Well, gotta go now.
Artık gitmeliyim ben.
Fare thee well at once.
- Artık gitmeliyim.
- Well, I must be getting along.
Artık gitmeliyim.
Now I must go.
Artık gitmeliyim.
I have to take leave.
- Lütfen artık gitmeliyim.
- Please, I must hurry.
Artık gitmeliyim.
I must go now.
Hoşçakal, artık gitmeliyim.
Farewell, I must go.
Artık gitmeliyim.
Well, I've got to be off.
Artık gitmeliyim.
Now I've got to run.
Artık gitmeliyim.
I have to go now.
Ben artık gitmeliyim.
I'll be running along.
Artık gitmeliyim.
I gotta go now, kid.
Lütfen, artık gitmeliyim.
Please, kid, I gotta go now.
- Artık gitmeliyim, Lloyd. İyi şanslar.
- I must go now, Lloyd.
Artık gitmeliyim. Yapacak birkaç işim var.
Now I have to leave, I have several things to do.
Sanırım artık gitmeliyim.
I think I should go now.
Artık gitmeliyim.
- Really? Well, I gotta run along.
Artık gitmeliyim.
Well, I must be off.
- Artık gitmeliyim. Görüşürüz. - Görüşürüz.
I must be going now
Artık gitmeliyim.
I got to run now.
Artık gitmeliyim.
Well, I gotta really go now.
Artık gitmeliyim.
I really ought to move on now.
- Artık gitmeliyim. - Bu kadar çabuk mu?
- I fear I must leave now.
Artık gitmeliyim.
- Well, I'll be gettin'along now.
- Artık gitmeliyim.
- I'm of now.
Artık gitmeliyim.
I must be going.
Belki de artık gitmeliyim.
Perhaps I can leave now.
Neyse, bir şeyler yap işte Taylor. Ben artık gitmeliyim.
Well, then, do something, Taylor.
Artık gitmeliyim.
Well, I have to go now.
Gitmeliyim artık, yoksa öğlen yemeğine geç kalacağım.
I must go now or I'll be late to luncheon.
- Artık, gitmeliyim.
- I've simply got to fly.
Alec, gerçekten artık eve gitmeliyim.
Alec, I must go home now. I really must go home.
Artık eve gitmeliyim.
I've got to go home now.
Artık gerçekten gitmeliyim.
I have a hair appointment. I really must go now.
Artık gitmeliyim.
Come, dear.
Padua'dan.. Peki, ben gitmeliyim artık.
Padua... well, I really must go now.
Artık gitmeliyim.
I've got to go now.
Artık gitmeliyim hayatım.
Now I must go, darling.
Neyse, artık işe gitmeliyim.
Well, I'll be off to work then.
Ama artık eve gitmeliyim.
I have to go home now.
gitmeliyim 1495
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık önemi yok 34
artık güvendesin 54
artık değilsin 23
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık önemi yok 34
artık güvendesin 54
artık değilsin 23