Artık özgürsün translate English
231 parallel translation
Artık özgürsün. Kapı açık. İstediğini yap...
door's right open and you can do what you like.
Bir düşünsene Sammy, artık özgürsün.
Just think, Sammy, you're free.
Sakin ol, artık özgürsün.
Relax, now you're free.
Bir şey yapmadık ve artık özgürsün.
We didn't do it, and you're free.
Artık özgürsün.
You've had enough for free.
Artık özgürsün.
You're free now.
Eh, artık özgürsün.
Well, you're free.
Artık özgürsün.
You're free.
Artık özgürsün.
What happened?
Artık özgürsün, istediğini yapabilirsin.
Now you're free, and you can do what you like.
Artık özgürsün.
You're a free man.
Peki, artık özgürsün!
You're free now!
Artık özgürsün.
Well, you're free now.
Yani sen artık özgürsün.
( Juan chuckles )
Sen artık özgürsün.
You is free at last.
Hiç olmazsa sen artık özgürsün.
Well at least you free.
Artık özgürsün, takımdan atıldın!
You're through. You're off the team.
Ne istersen. Artık özgürsün.
Anything you like.
Artık özgürsün.
You're free to go now.
Tamam, artık özgürsün.
Okay, you're free to go.
Diğer bir deyişle, artık özgürsün!
In other words you're a free man.
Artık özgürsün.
- Run along, boy. You're free now.
Pekala, artık özgürsün.
Well, you're free to go.
ve sen artık özgürsün.
And you're free.
Unut beni Leo, artık özgürsün!
Forgive me Leo, and be happy : you're free!
Artık özgürsün.
Now you're free.
Artık özgürsün.
You're done. You're a free man.
Artık özgürsün. 48 saat süreyle sana somurtmayı yasaklıyorum.
So you're free. For 48 hours, your smile is a frown turned upside down.
- Çocuk yok, koca yok, aile yok. Artık özgürsün.
No kids, no husband, no family.
Artık özgürsün.
You are free now.
Artık özgürsün, bense asla olamayacağım.
You're free now, as I will never be.
- Hadi gel, Artık özgürsün, minik kölem.
- Come on, out you go, little tyrant.
Tahir, artık özgürsün. Yarın kalkıp gidelim.
Tahir, now that you are free, tomorrow, we get up and we leave.
Anne, sen artık özgürsün.
Mum, you're free now.
Artık özgürsün.
You're out.
Özgürsün. Artık seni birbirimizi daha fazla görmeyeceğiz.
You're free. lt's possible we won't see any more of each other.
Artık gitmekte özgürsün.
You're quite free to go now.
Artık tekrar özgürsün, savaşmaya başlayabilirsin.
Now that you're free, you can begin to fight again.
Artık bana verdiğin söz için özgürsün.
Now you are free from your promise to me.
Özgürsün artık.
You're free.
Özgürsün artık.
You are free.
- Özgürsün artık!
You're free!
Artık özgürsün hava cadısı.
Rogue!
Artık kendi başına özgürsün.
You are your own man now.
Elbette özgürsün. Eğer artık beni sevmiyorsan böylesi daha iyi. - Bana açıkça söyleyebilirsin.
Yes, you are free, and if you don't love me anymore, that would be better and more honest to say so.
Bak, özgürsün artık, gökyüzü, ağaçlar, toprağın kokusu.
Look, you have your freedom, the sky, the trees, the scent of the earth.
- Ah... artık özgürsün.
You're free now.
- Tamam, artık gitmekte özgürsün.
Do you have any idea how serious this is?
- Artık özgürsün değil mi?
- You're out, aren't you?
Moltes, artık özgürsün.
You're a free man.
Parçalayın putları! Artık sonsuza kadar özgürsün dostum. Hem bedenin, hem de ruhun.
You are free forever now my friend, with body and soul.
özgürsün 105
özgürsünüz 27
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
özgürsünüz 27
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık dayanamıyorum 176
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilir miyim 65
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilir miyim 65