English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ö ] / Öyle mi yaptım

Öyle mi yaptım translate English

344 parallel translation
Öyle mi yaptım?
I did?
- Öyle mi yaptım?
- Did I do that?
Belki, ama şöyle yapmadım... ve sonsuzdan sonra da - Ben öyle mi yaptım?
Did I do that?
- Bunu gururla söyledin. - Öyle mi yaptım?
- You said that proudly.
- Öyle mi yaptım?
Did I?
- Öyle mi yaptım?
Did I? .
- Öyle mi yaptım?
- I do?
Öyle mi yaptım.
So I did.
- Oh, öyle mi yaptım?
- Oh, did I?
- Yine de bence çok ağır konuştun. - Öyle mi yaptım?
- I still think you nailed him pretty hard.
Yani, öyle mi yaptım?
I mean, did I?
- Öyle mi yaptım?
- Did I?
Öyle mi yaptım.
So did I
Öyle mi yaptım.
Did I?
- Öyle mi yaptım?
- I did?
- Öyle mi yaptım?
- Did I leave?
Öyle mi yaptım?
I have?
Öyle mi yaptım?
Did I?
Dinle kaybettiğimiz sığırlar vardı ya? Belki de bir hata yaptım. - Öyle mi?
Listen about those cattle we lost.
Kesinlikle öyle yaptı. Boğazımla ilgili bir rahatsızlığım var gibi mi görünüyor?
He told me he had something wrong with his throat!
- Öyle mi? - Dövmenin üstüne külot ve sutyen yaptıracağım.
- Tattoo panties and a bra on her.
Diğer bütün maymunlardan daha akıllıyım. Hayatım boyunca bu işi yaptım. Öyle değil mi, Kraliçem?
Ever since I escaped from that orphanage.
- İstediğini yaptım, öyle değil mi?
- I did what you wanted, didn't I?
Evet, Bay McCabe, öyle dediniz ben de öyle yaptım. Değil mi?
Yes, sir, Mr. McCabe, that's what you told me and that's what I done, didn't I, fellers?
Sanırım sadece zararlıları öldürmek istemişler, ama yaptıkları şey hepsini öldürmüş değil mi? Öyle görünüyor.
I mean pests one can understand, but surely it's wrong to kill bees and worms and things isn't it?
- Öyle mi yaptım?
- So you'll receive the reward.
Evlendik ve o zaman hata yaptığımızı anladık. - Öyle mi?
So we got married... and then we found out it was a mistake.
- Öyle mi yaptım?
- How's that?
- Sen de, duş perdesini mi verdin? - Evet, öyle yaptım.
- Warm, and you gave him that?
Neden mi öyle yaptım?
Why was I made up this way?
Eğer bu yaptığımın kötü bir şey olduğunu düşünmeseydim berbat bir polis olurdum, öyle değil mi?
If I didn't know it myself... I'd have been a lousy cop, wouldn't I?
Avlu faaliyetlerini tekrar organize etmemi istiyorsun ki üç saat kesintisiz antrenman yaptırabilesin, öyle mi?
I'm supposed to reschedule the yard activities for three uninterrupted hours of secret practice?
Aptal olabilirler ama senin gibi salak değiller. Beni çocuk yaptırayım diye buraya getirip bu salak makinaya bağlamak çok zekice öyle mi? Hadi ya?
They may be stupid, but they're not dumb like you.
Yapmam gerekeni yaptım öyle değil mi?
I did as I should, didn't I?
Kendi kafana göre iş- - Şu günlerde kafama göre yaptığım iş sayısı oldukça fazla. Hepimizin de öyle değil mi?
You've taken it upon yourself- - l've been taking quite a lot upon myself, these days.
- Kendi kolyesiyle boğmak zorunda kaldım. - Öyle mi yaptın?
- I had to strangle him with his own beads.
Sen gözlerini açıp kapayana kadar bişeyler yaptım, öyle mi?
I did something to make your eyes open up, right?
Senin üzerinde iyi iş yaptım, öyle değil mi?
I've done a fine job on you, haven't I?
Yaptığında keşke yapmasaydım dersin. Öyle mi?
And when you do, you wish you didn't, right?
Ve beni kısım şefi yaptılar, sizce öyle mi görünüyorum?
And they made me a group leader - do I look like one?
- Öyle yaptım değil mi?
Maybe I'll change professions.
Benim yaptığım patates kızartmasını yemezsin ama Ruslarınkini yedin öyle mi?
You won't eat my french fries... but you'll eat the Russian's- - the commie's french fries?
Onların yaptıklarını telafi edeceğim, öyle değil mi?
I'm gonna get compensated for'em, right?
- Öyle yaptım, değil mi? Peki başka ne gibi yeteneklerin var?
And what other talents do you have?
- Bunu yaptım. - Öyle mi?
- Did it.
Haklısın. Öyle yaptım, değil mi?
Hey, that's right, I did, didn't I?
Para için yaptığımı düşünüyorsun, öyle mi, Tommy?
You thought I was in this for the money, Tommy?
Bud Amca benim yaptığım her şey için suçlanabilirdi. Öyle değil mi?
Uncle Bud could be blamed for practically everything I've done, couldn't he?
-... neden korkuttuğunu anlatacaksın - hayır, ben öyle bir şey yapma- - oh, dün yaptıklarımı söylüyorsun, değil mi?
-... why you scarred him for life. - No, I didn't! l- -
Öyle yaptım, değil mi?
- Yes, I did, didn't I?
Öyle mi yaptım?
Have I?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]