Biliyordum translate Spanish
31,370 parallel translation
Orospunun doğurdukları, biliyordum.
Hijos de puta. Lo sabía.
Biriyle çıktığını biliyordum ama ilk defa işine hiç karışmadım.
Sabía que estaba quedando con alguien, pero por primera vez, no me he metido en sus "asuntos".
Uyuşturucudan bahsetmedim çünkü nasıl görüleceğini biliyordum.
El motivo por el que no mencioné lo de la droga... es que sabía cómo se hubiera percibido eso.
Bunun bir hata olduğunu biliyordum.
Sabía que esto era un error.
Geri dönmenin tuhaf olacağını biliyordum ama zaman makinesine bineceğimi düşünmemiştim.
Supe que sería extraño volver pero no sabía que estaba tomando una máquina del tiempo.
Rosewood'dan asla çıkamayacağını biliyordum.
Siempre supe que nunca saldrías de Rosewood.
Sonunda batıracağını biliyordum.
Sabía que a la larga ibas a cometer un error.
Onun bir şey olduğunu biliyordum.
Sabía que era algo.
Nerede olduğunu biliyordum.
Sabía dónde estaba.
Yalnız yardıma ihtiyacım olduğunu biliyordum.
No sabía que necesitaba refuerzos.
Burada olacağınızı biliyordum. Ayrıca tanışırız diye düşündüm.
Me enteré de que estarías aquí y pensé que sería una buena forma de conocernos.
Bireysel kullanıcı tabanının genişlemesi hakkında ne kadar memnun olduğumuzu söylediğimde tüm yatırımcılarımız adına konuştuğumu biliyordum.
Se que hablo por todos los inversores cuando expreso lo encantados que estamos con el crecimiento de nuestra base de usuarios individual.
- Beni hiç sevmediğini biliyordum.
Sabía que no te caía bien.
Biliyordum.
Lo sabía.
Gördün mü? Haberi gördüğüm anda, Bunu bana yükleyeceğinizi biliyordum.
Cuando vi las noticias sabía que me culparían.
Kaderin seni benim yoluma çıkardığını biliyordum, Richard Castle.
El destino te puso en mi camino, Richard Castle.
Tabii ya, teşhisinin bu olacağını biliyordum.
Sí, sabía que ese iba a ser mi diagnóstico.
Sözünü tutacağını biliyordum.
Sabía que cumple con su promesa.
Seni sevdim ve düşündüm ki... Senin de beni sevdiğini biliyordum.
Te quería y pensé... sabía... que me querías.
Geçen gün seni takip ettim, nereye gittiğini biliyordum.
Te seguí el otro día, cuando nos vimos
Bunu biliyordum.
Lo sabía.
Açmayacağını biliyordum.
Sabía que no ibas a cogerlo.
Evet, çünkü bu şekilde reaksiyon vereceğini biliyordum.
Sí, eso es porque sabía que reaccionarías de esta forma.
Uzun süredir biliyordum.
Lo sé hace mucho tiempo.
Bensiz daha iyi olduğunu da biliyordum.
"Y sabía que te iría mucho mejor sin mí".
Başınıza gelenleri öğrendikten sonra onunla iletişime geçmem gerektiğini biliyordum. Çünkü aynı şey bana da oldu Maggie.
Cuando me enteré de lo que os había pasado, supe que tenía que conectar con ella, porque me pasó lo mismo, Maggie.
Biliyordum ya!
Lo sabía.
İyi bir şef olduğunu biliyordum. Belki bir gün harika bile olabilirsin.
Sabía que eras un buen chef... algún día, quizá incluso genial.
- Yanında gitmem gerektiğini biliyordum.
Sabía que debí haber ido con él.
Yakışıklı bir surattan ibaret olmadığını biliyordum Malcolm.
Sabía que no sólo eras una cara bonita, Malcolm.
Böyle bir şey olduğunu biliyordum.
Sabía que esto estaba pasando.
- Gitmemem gerektiğini biliyordum.
Sabía que no debí haberme ido.
Biliyordum!
Lo sabía.
Sen olduğunu biliyordum.
Sabía que eras tú.
Burası olduğunu biliyordum.
Sabía que este era el lugar.
Bu konuşmayı yapacağımızı biliyordum.
Sabía que tendríamos esta conversación.
Anlayacağını biliyordum. Bu benim ofisime neden gizlice girdiğini açıklamıyor...
No explica que allanaras mi oficina...
Sizi bana yönlendireceğini biliyordum.
- Sabía que ella me localizaría. - ¿ Quién?
Sen olduğunu biliyordum!
¡ Sabía que eras tú!
Bunun seni kızdıracağını biliyordum.
Sabía que eso te iba a mosquear.
- Tamam ama ben - 18 yaşımdan beri orada çalışmak istediğimi biliyordum.
- Sí, pero, como, yo... Yo sabía que quería trabajar allí desde que tenía 18 años.
- Ben başıma geleceği biliyordum.
Lo sabía.
Bob kafama silah dayasa dahi içimde gram korku yoktu çünkü bu dava üzerinde sizin olduğunuzu biliyordum.
Ni siquiera cuando Bob me apuntaba a la cabeza con una pistola tenía miedo, porque sabía que ustedes estaban en el caso.
Evlenilecek hatun olduğunu biliyordum.
Sabía que eras una cuidadora.
Kaçmak üzereydin ve korkmuştun ve kendini güvende hissedeceğin tek yere dönmek isteyeceğini biliyordum.
Estabas a punto de huir y asustado, y sabía que querrías ir de vuelta al único lugar en donde alguna vez te sentiste seguro.
Bunu yaptığını biliyordum.
Sabía lo que estabas haciendo.
İçimde bununla ilgili bir his vardı. Hala burada olacağını biliyordum işte.
Tenía el presentimiento de que este seguiría aquí.
Bilmiyorum, Eddie. Yani şimdi, aylardır bana yalan söylüyormuşsun şimdi, Miranda Frank'e lanet bir sürtük demişim şimdi, aklımı kaçırdığımı sanmışım çünkü biliyordum çünkü biliyordum bir şeylerin ters gittiğini.
Ahora que me has estado mintiendo durante meses, ahora que llamé "maldita zorra" a Miranda Frank, ahora que creo que me estaba volviendo loca porque sabía... que sucedía algo.
Çocuk gibi davranacağını biliyordum.
Sabía que ibas a comportarte como un bebé por esto.
Oğlumuzun zırdeli olmadığını biliyordum.
¡ Sí! Sabía que nuestro chico no se había vuelto loco.
- Biliyordum.
Lo sabía.
biliyordum zaten 31
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyor musunuz 1377
biliyorsunuz ki 33
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyor musun al 19
biliyorum bunu 16
biliyorsunuz ki 33
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyor musun al 19
biliyorum bunu 16