English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Biliyormusun

Biliyormusun translate Spanish

2,614 parallel translation
Onlar bizden herkesi monitörden izlememizi isterler. Ne yapardım biliyormusun?
Querían que observáramos al "tipo del lunes" ¿ Sabes qué solía hacer?
Klavuzu şef'in yazdığını biliyormusun?
¿ Sabías que el manual lo escribió el jefe?
Biliyormusun bu durumda kendi doğrularını sunsun yemek için.
Y, ¿ sabes qué? Sé lo merece.
Biliyormusun, benden birşey sakladığın zaman hep manupile oluyor.
Sabes, cuando lo escondías de mí, era manipulador.
Anne biliyormusun Ryan şuan eşşek kıçı kadar önemli değil.
¿ Sabes? No me importa lo más mínimo lo de Ryan, mamá.
Ne düşünüyorum biliyormusun wu Eğer Hai'ye ara sıra sevdiği şeyleri..
Sabes lo que he estado pensando, deja que Hai haga lo que ella..
.. niye biliyormusun?
.. aquí ¿ sabes por qué?
Ne var biliyormusun?
¿ Sabes?
Bebeğim... kilisede, Tanrı'nın tüm güzellikleri ve şeytanın da kötülükleri nasıl yaptığını anlattığımı biliyormusun?
Cariño, ¿ viste cómo viste cómo en la iglesia digo que por cada buena acción de Dios hay una maldad de Satanás?
Bunun beni ne hale soktuğunu biliyormusun? Ezik?
¿ Sabes en qué me convierte eso?
Bu kimin suçu, biliyormusun?
¿ Saben quién es el culpable de todo?
Biliyormusun, bana verdiğin tek keyif halıyı ayaklarının altından tekrar tekrar çekip seni düşürmek.
Tu sabes que le unico placer que me diste es dejarme tirar de la manta de debajo tuyo una y otra vez.
Biliyormusun aslında benim tanıdığım birkaç lezbiyen var.
Saben que, conozco un par de lesbianas.
Biliyormusun sanki rüzgarın saçlarımı savurduğunu hatırlıyor gibiyim.
Sabes, creo que me acuerdo del viento soplando atravez de mi pelos.
Biliyormusun bebeğim, ben seni zaten becerdim.
Usted sabe lo que el bebé, he ya que un golpe... seguir adelante.
Biliyormusun Dr. Ng.
Sabe que, Dr. Ng?
kutsal kılıcı biliyormusun?
¿ Alguna vez has oído sobre la Espada Celestial?
neden biliyormusun?
¿ Sabes por qué?
kardeşinle kimin evleneceğini biliyormusun?
¿ Tienes idea de con quién se va a casar?
onda ne yazdığını biliyormusun?
¿ Estás al tanto de lo que había escrito?
terbiyesiz! sen kiminle muhatapsın biliyormusun?
¿ Sabes a quién te estás dirigiendo?
Adı da ne olacak biliyormusun?
¿ Cómo lo llamaremos?
Öğrendiklerinde ailemin, bana ne yapacağını biliyormusun?
¿ Sabes lo que me harán mis padres si lo averiguan?
Caroline'ın beni uzun süredir neden aramadığını biliyormusun?
¿ Sabes por qué Caroline no ha devuelto mis llamadas últimamente?
Biliyormusun, Dışarda hiçbir şey olmadığına inanmamızı istedi.
Ya sabes, dejó que creyéramos que afuera no hay nada
Kane'in yerini biliyormusun?
¿ Conoces a Kane?
Ve o bu gösteriyi yaparken kimin orada olacağını biliyormusun?
¿ Y sabes quién debería estar allí haciendo esa demostración?
Seldom'a gittim, ona açıkladım Canbirdge'nin teori grubuna.. girmek için yardım istedim ve, biliyormusun o benim fikrim için ne dedi?
Fui a ver a Seldom, le pedí ingresar en el grupo de teoría de números de Cambridge, pero ¿ sabes qué dijo de mi idea?
Biliyormusun, baban öldüğünden beri, programın kalitesi yerle bir oldu.
Desde que tu papá murió, la calidad se ha ido en picada.
Arkada ne kadar insan bırakacağız biliyormusun?
¿ Cuantos millones piensas dejar atrás?
Sen benim kim olduğumu biliyormusun?
¿ Sabe usted quién soy?
Kolay, her zaman o kadar da kolay değil, biliyormusun?
Lo más fácil no es tan fácil, ¿ sabes?
- ve biliyormusun, seni çiğ çiğ yiyecekler.
- ¿ Oh, sí? ¿ Sabes qué? Te van a comer vivo.
Şu anda neyi resme aldığımı biliyormusun?
- ¿ Sabes que me imagino ahora?
Yavaşça del ve sok Neden bahsettiğimi biliyormusun?
"Malditos perdedores..." - ¿ Entiendes lo que digo?
- Benim adımı biliyormusun?
- No sabes mi nombre. - ¿ Cómo te llamas?
Biliyormusun, beni uyuşturucudan daha çok yozlaşmış politikacılar ilgilendiriyor.
- Sabes, lo que me preocupa más que las drogas es la plaga de políticos corruptos.
Orada kimler olacak biliyormusun?
- ¿ Sabes quiénes van a estar allí?
Dünyadaki kadın kuralını biliyormusun?
¿ No sabes que ellas dominan el mundo?
Sen benim ne yaptığımı biliyormusun?
¿ Sabes lo que he hecho?
Robot dansını biliyormusun?
¿ Haces el robot?
Biliyormusun?
Tú sabes eso ¿ o no?
Nedir biliyormusun? Çöpleri dökerken, çamura basmış olmalıyım.
Cuando estaba sacando la basura, debí haber pisado lodo.
Ne biliyormusun?
¿ Sabe qué?
Kevlar'ı düşünüyorum, biliyormusun?
Se me ocurre un Kevlar.
Günü kurtar, bir öpücük bile alama. Ama ne biliyormusun.
Salvo el día, y ni siquiera tengo un beso.
Bu adam öldürdü. Kim olduğunu biliyormusun?
Lo hizo este hombre. ¿ Lo conoce usted?
Jane Goodall'ı biliyormusun?
¿ Conoces Jane Goodall?
.. Zi Fang'in bu adada olduğunu biliyormusun.
Sabes que, Zi Fang esta en..
Ben kimim biliyormusun?
¿ Sabes quien soy?
Biliyormusun?
- ¿ Sabes algo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]