Biliyoruz translate Spanish
29,144 parallel translation
İşimize odaklanmalıyız, haklısın, ama bu karışıklığın kötü olduğunu, herkesten daha iyi biliyoruz.
Tenemos que concentrarnos en los negocios, tienes razón, pero este jaleo no es bueno. Y nosotros lo sabemos mejor que los demás.
İkimizde sebepsiz olmadığını biliyoruz.
Ambos sabemos que esto no es algo que solo pasó.
Senin yapmadığını biliyoruz, tatlım.
Sabemos que no hiciste esto, cariño.
Nerede olduğunu biliyoruz, acelen ne?
Si sabemos dónde está, ¿ por qué apresurarnos?
İkimiz de gerçeği biliyoruz.
Ambos sabemos la verdad.
Bizi izlediğini ve bize göz kulak olduğunu bilmenin nasıl bir his olduğunu hepimiz biliyoruz. Çünkü o öyle bir insandı.
Sabemos lo que se siente de tenerlo velando por nosotros, protegiéndonos porque eso es lo que era.
Ondan vazgeçmeyeceğini biliyoruz James.
Sabemos que no te rendirás, James.
Neden senin gitmen gerektiğini ikimizde biliyoruz.
Ambos sabemos por qué tienes que ser tú.
- Evet, biliyoruz.
- Sí, lo sabemos.
Artık sana nasıl yardım edeceğimizi biliyoruz.
Ahora sabemos mejor cómo podemos ayudarte.
Peki, ikimiz de günümü sormak için aramayacağını biliyoruz.
Ambas sabemos que no me llamas para saber qué tal me ha ido el día.
Aynı makinenin başka bir versiyonu ve nerede olduğunu biliyoruz.
Es otra versión de la misma máquina, y sabemos dónde acoplarla.
Bunu da biliyoruz.
También sabemos eso.
- Çok şey biliyoruz.
- Sabemos muchas cosas.
- Olayı biliyoruz.
Sabemos acerca de eso.
Aynen, olayı biliyoruz.
Oh, sabemos acerca de eso.
Neredeler biliyoruz, hepsi nerede, biliyoruz.
Sabemos dónde están, dónde están todos.
Burasının doğru yer olduğunu nereden biliyoruz?
¿ Cómo sabemos que este es el lugar adecuado?
Bunu kimin yaptığını hepimiz biliyoruz
Ciro, todos sabemos quien ha sido.
Hepimiz biliyoruz ki Nano idi!
- ¿ Qué coño dices? Ya sabemos todos... que ha sido O'Nano.
Biliyoruz ki oğlun Raffaele yakında dışarı çıkıyor.
Todos sabemos lo de tu Raffaele, Chanel.
Üzücü tarafı ise, hepimiz tam olarak ne yaşadığını biliyoruz.
Lo triste es que todos sabemos exactamente por lo que está pasando.
Orada olduklarını biliyoruz zaten. Başka bir şey var mı?
Bueno, ya sabemos que estuvieron allí. ¿ Algo más?
Ama sizin fikrinizin hakim için çok şey ifade ettiğini ikimiz de biliyoruz.
Es que yo- - Pero ambos sabemos que su opinión será valiosa para el juez.
- Evet, biliyoruz.
Sí, así es.
Artık taklitçinin kim olduğunu biliyoruz.
Bueno, ahora que sabemos quién es el imitador.
Bunu biliyoruz.
Lo sabemos.
Peki bunu nereden biliyoruz?
Pero, ¿ cómo sabemos que son buenos?
- Peki ne biliyoruz Janet?
¿ Qué si sabemos, Janet?
- Nerede olduğunu biliyoruz.
Sabemos dónde ocurrió.
Senin doğanı biliyoruz.
Conocemos la naturaleza de tu...
Bize daha önce yardım ettiniz, ama... Size anlatırsam, bildirmek zorunda kalacaksınız ve ikimiz de onlar için nasıl sonuçlanacağını biliyoruz.
Ya nos ayudó antes, pero si se lo cuento, va a tener que informar de ello y ambos sabemos cómo termina para ellos.
Geri satış programını kullandığını, ve Cartel'e silah sattığını biliyoruz.
Sabemos que has estado utilizando el programa de venta clandestina. Armas de defensa para el cártel de Juarez,
Ve sinirlendiğinde ne yaptığını biliyoruz öyle değil mi?
Y todos sabemos lo que hace cuando se cabrea, ¿ o no?
Evet, biliyoruz.
Sí, lo sabemos.
Biliyoruz.
- Lo sabemos.
Sadece bizi kullanmak istemediğini nerden biliyoruz?
¿ Cómo sabemos que simplemente no quiere usarnos?
- Çünkü onun orada ve güvende olduğunu biliyoruz.
Porque sabemos que está ahí y que está a salvo.
Tesisin verisini bulmaya devam edeceğini ikimiz de biliyoruz.
Ambas sabemos que puedes volver a encontrar la información de la planta.
Hayır, bunun güvenilir olmadığını biliyoruz.
No. Sabemos que no se puede confiar en eso.
İkimiz de şu anda nerede olman gerektiğini biliyoruz.
Los dos sabemos dónde tienes que estar ahora.
Viyana'yı duyduklarında ise o zaman ne düşüneceklerini hepimiz biliyoruz.
Cuando oigan "Viena"... Bueno, todos sabemos en qué pensarán.
Ama mevzu ebeveynlikse, ikimiz de Jack'in senin yanında daha iyi olacağını biliyoruz.
Pero en cuanto a crianza, ambos sabemos que está mejor contigo.
- Bize yalan söylediğini biliyoruz.
Sabemos que nos has estado mintiendo.
Pekala, kimse dile getirmek istemese de kim olduğunu kesinlikle biliyoruz.
Aunque nadie quiere decirlo... - todos sabemos exactamente quién es.
Çünkü onu ilk polis bulursa, işin nasıl sonuçlanacağını hepimiz biliyoruz.
Porque si la policía lo encuentra primero... todos sabemos cómo va a terminar.
Madeline'in çantasına ve evine erişimi olduğunu biliyoruz.
Y sabemos que... accedió al bolso de Madeline, dentro de casa, por sí misma.
Bak, artık eşkalini biliyoruz.
Ahora sabemos qué aspecto tiene.
- Haklı olmadıklarını nereden biliyoruz?
- ¿ Cómo sabemos que no tienen razón?
Tüm numaralarını biliyoruz.
Conocemos sus trucos.
Mitchell'in cenazesine katıldığını biliyoruz.
Sabemos que estuvo en el funeral de Mitchell.
biliyoruz ki 17
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyor musunuz 1377
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyor musun al 19
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyor musunuz 1377
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyor musun al 19
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31