Bu kadar kolay translate Spanish
2,650 parallel translation
- Bu kadar kolay mı vazgeçiyorsun?
Sé así. ¿ Te puedes rendir tan fácilmente?
Kendini bu kadar kolay göstermez sanıyordum.
Pensé que sería más escurridiza.
Arkasına geçmiş onları izlerken acaba ben de bu kadar kolay mı onun büyüsüne kapıldım diye merak ettim.
- ¿ Un mes? - O tres. Pero el parto dura poquísimo.
Bu kadar kolay kabul edemem.
No voy a aceptarlo tan fácilmente.
Tanrıların mekânında savaş mı yapacaksınız? Söz bu kadar kolay edilen savaş gerçeğe dönüşür.
¿ Qué, va a haber una batalla en Bosque de Dioses? Muy fácilmente las palabras de guerra se convierten en actos de guerra.
Tanrım, niye senin için her şey bu kadar kolay ki?
Dios, ¿ por qué todo es tan sencillo para ti?
Bu kadar kolay bir cinayet davası olamaz herhalde patron.
¿ Alguna vez has tenido un caso de asesinato tan fácil, jefe?
Gelecek sefer bu kadar kolay kurtulmasına izin vermeyeceğim.
La próxima vez no escapará tan fácilmente.
Bir adamın bir başkasını öldürmesi neden bu kadar kolay?
¿ Por qué para algunas personas es tan fácil matar a otro?
- Keşke bu kadar kolay olsaydı.
- Si fuera tan fácil, ¿ no?
Bu kadar kolay mı?
- ¿ Así de fácil, no?
Neden bu kadar kolay olduğunu anlamıyordum.
No entendía por qué era tan fácil.
Bu kadar kolay mı bıraktı yani?
No puedo creer que Steadman se haya rendido tan fácilmente.
Bu kadar kolay olduğunu unutmuşum.
Lo había olvidado porque fue tan facil.
Düşüneceğim, tamam mı? Profesyoneller arasında o tümsekte işin bu kadar kolay olmayacak.
Pensaré en ello, ¿ De acuerdo? Tu no puedes tener una botella abierta en el montículo de las ventajas.
Hadi ama, benden bu kadar kolay kurtulamazsın.
Vamos, que no vas a deshacerte de mí tan fácilmente.
Bu kadar kolay olmasını dilerim.
Si que no es una fácil.
Ama Albay, o halde Luv da gevşek bir karakterli olmalı ki bu kadar kolay tuzağa düştü.
Pero Coronel Luv debe tener un carácter suelto.. para caer en esa trampa tan fácilmente.
Bu kadar kolay olabilir miydi sence?
Aún más simple, ¿ no sería más fácil decirlo?
Bu kadar kolay bir şekilde sildirecek olman canımı acıttı.
Sabes, fue... realmente doloroso pensar que fue tan fácil para ti quitártelo.
Gannicus'tan bu kadar kolay kurtulamazsın kardeşim.
No te libraras de Gannicus tan fácilmente hermano.
Için Gaia bu kadar kolay olmasına izin hafızasından silip süpürdü.
Para no dejar que Gaia sea olvidada tan fácilmente.
Tek bir şey var ki... onu nasıl bu kadar kolay geri çevirmişim?
Lo único es... ¿ cómo le dejo sin hacerle daño?
Bu kadar kolay safdışı kalacağını düşünmüyordun, değil mi?
No creo que quieras abandonar la carrera ahora, ¿ verdad?
Bu kadar kolay mıydı?
- ¿ Ha sido así de fácil?
Nasıl bu kadar kolay vazgeçtin?
¿ Cómo puedes irte simplemente?
Maalesef ikimiz de bunun bu kadar kolay olmadığını biliyoruz.
Lamentablemente, sabemos que no es tan simple.
- Hayır, çok kolay oldu. Bu kadar kolay olması çok tuhaftı.
¿ Has tenido problemas para salir?
Ben bu kadar kolay vazgeçmem sen de öyle.
Yo no me doy por vencida así nomás, y tú tampoco.
Adamın Gerhardt ile bağlantısı varsa neden Gerhardt onu bulmamızı bu kadar kolay hâle getiriyor ki?
Si este tío está conectado con Gerhardt, por qué Gerhardt nos puso tan fácil encontrarlo?
Bu kadar kolay sevilmenin nedeni de bu. Ama bazen yapılacak en iyi şey hiçbir şey yapmamaktır.
Es de las razones por las que es fácil quererte pero a veces lo mejor es dar un paso al costado.
Sence bu o kadar kolay mı?
¿ Crees que es fácil?
Keşke o kadar kolay olsaydı ama bu iş burada bitmez.
Desearía que fuera así de fácil, pero esta mierda no desaparecerá.
Keşke o kadar kolay olsaydı ama bu iş burada bitmez.
- Ojalá fuera tan fácil. Esto no se irá.
- Sanırım bu o kadar kolay olmayacak.
No creo que vaya a ser tan sencillo.
Bu o kadar kolay değil.
No es tan fácil.
Bu eşleşmeye ne kadar yaklaşırsa....... saldırıyı da absorbe etmesi o denli kolay olur. ... sonuç olarak biz de daha az hasar görmüş oluruz.
Mientras más cerca es la coincidencia, más fácil se absorbe el ataque y consecuentemente, recibimos menos daño.
Çünkü bu gezegende sağ kalmış herkes ne kadar kolay ölebileceğinin farkında.
Porque cada persona que sigue viva en este planeta se da cuenta lo fácil que puede morir.
Bu o kadar da kolay değil. Ofiste çok fazla telefon var ve hepsi tek merkezden yönetiliyor.
No es tan fácil, porque hay varias salidas de teléfonos de la oficina, y luego son enrutados a través del cuartel general.
Ama bu göründüğü kadar kolay değil.
no es tan fácil como parece.
Bu o kadar kolay değil, ama sizi temin ederim,
Autismo, cierto.
Orası bizim barımız, bu yüzden o kadar kolay pes edemezsin.
Es nuestro bar, por eso no puedes rendirte tan fácilmente.
Bu kadar kısa bir sürede güvenliğimiz için iş birliği yapmamız kolay bir görev değil.
Se que formar un equipo de seguridad en un plazo tan breve no es tarea fácil.
Starla hakkında elimden geldiği kadar çok şey bulmaya çalışıyorum, ama bu hiç de kolay değil.
Intento averiguar todo lo que puedo sobre Starla, pero no es fácil.
Evet, ama bu o kadar kolay değil.
- No siempre es fácil.
Yani, tamam ama bu seferki o kadar kolay olmayacak.
Bueno, lo haría pero no es tan sencillo en esta ocasión.
Bu kadar kolay mı?
¿ Así de fácil?
Bu o kadar kolay değil.
Eso no será fácil.
Kasaları bu yüzden o kadar kolay buldum. Sence bir şeye mi çarptı?
- Así es como localicé las cajas con tanta facilidad. - ¿ Golpearía algo?
Bu o kadar kolay mı?
¿ Así de fácil?
Bu kadar kolay olduğunu mu sanıyorsun?
¿ De verdad crees que es tan fácil?
bu kadar kolay mı 16
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar erken mi 37
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar erken mi 37
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar komik olan nedir 26
bu kadarı da fazla 67
bu kadar komik olan ne 88
bu kadar konuşma yeter 21
bu kadar hızlı değil 17
bu kadar saçmalık yeter 43
bu kadarı yeterli 87
bu kadar üzülme 23
bu kadar basit değil 34
bu kadar komik olan nedir 26
bu kadarı da fazla 67
bu kadar komik olan ne 88
bu kadar konuşma yeter 21
bu kadar hızlı değil 17
bu kadar saçmalık yeter 43
bu kadarı yeterli 87
bu kadar üzülme 23
bu kadar basit değil 34
bu kadarcık mı 21
bu kadarı yeter 342
bu kadarı fazla 47
bu kadar işte 18
bu kadar önemli olan ne 17
bu kadardı 28
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
bu kadarı yeter 342
bu kadarı fazla 47
bu kadar işte 18
bu kadar önemli olan ne 17
bu kadardı 28
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
kolaydır 22
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay mı 24
kolay oldu 39
kolay değil 104
kolay olacak 32
kolay olmadı 40
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay mı 24
kolay oldu 39
kolay değil 104
kolay olacak 32
kolay olmadı 40