Komik adam translate Spanish
673 parallel translation
Komik adam nerede?
"¿ Dónde está el payaso?"
Komik adamı getirin!
"¡ Que salga el payaso!"
Komik adam.
El payaso.
- Şu komik adam hani adı neydi?
Y luego ese hombre pequeño y gracioso... ¿ Cómo se llama?
Karnavaldaki, gorili olan komik adam.
Ese hombre tan extraño de la feria que tiene un mono.
Komik adam.
El hombre gracioso.
Kocanız ne komik adam, değil mi?
Tu marido es muy gracioso, ¿ no?
Şu doktor. Komik adamın tekiydi.
Ese hombrecillo es muy especial.
Komik adam.
- Muy gracioso.
Anlasıldı. 600.cü komik adam!
¡ Ya veo! ¡ 600 graciosos!
Komik adam!
¡ Qué gracioso!
Komik adam!
¡ Qué graciosillo!
Bize faydası, en azından parayı kimin taşımadığını öğrendik. Komik adam!
Pues sí que nos vale de mucho saber quién no la tiene.
Ben Herbie, hatırladın mı? Şehrin en komik adamı.
Soy Herbie, el más divertido de la ciudad.
- Komik adam, değil mi?
- Es un poco raro, ¿ verdad?
- Dedim size, komik adam diye.
- ¿ Qué os decía? ¿ A que es gracioso? - Clase.
Komik adam.
Qué tíos más raros.
Komik adam!
¡ Un tipo divertido!
Ne kadar komik bir adam.
Es muy divertido.
Özellikle o komik küçük adamı, sahne amirini bul.
No quiero.
Bir adamı mutlu etmek ister misin komik kız?
Escuche, simpática, ¿ quiere hacer feliz a un hombre?
Ne komik görünüşIü bir adam.
¡ Qué hombre tan raro!
Bir maymun adamın duygularını dikkate alman çok komik.
Que tenga en cuenta los sentimientos de un hombre mono.
Bir adamın masumane bir şekilde başını belaya sokması komik bir şey, değil mi?
¿ No resulta curioso en cuántos problemas te puedes meter sin querer?
Komik bir adam.
Y el domador de leones.
Evet. Arkadaşının suçunu üstlenen bir adamın komik hikâyesi.
Si, es la vieja historia del chico que carga con la culpa de la... fechoría que ha cometido su amigo.
Anneciğim, o adamın komik burnu var, değil mi?
Mamá, ¿ No tiene ese hombre una nariz graciosa?
Sizden komik olamayacak şekilde üstün olan bir adam tarafından yazıldı.
Están escritas por una clase de hombre tan superior a usted que ni tiene gracia.
Yağmur altında, bir peronda bekleyen, yüreği tekmelenmiş, komik suratlı adamı.
El gran final. Un hombre esperando en un andén bajo la lluvia con una mirada cómica por el golpe que le han dado en las entrañas.
Öteki adam komik.
Otro hombre gracioso.
- Adam konuşmak komik.
- Hombre hablar raro.
Bir gün adamın biri trene binmiş ve çok komik bir şey...
¿ Les conté sobre el tipo que iba en el tren a Des Moines? Sucedió algo divertido.
Bay Adare bayanın eşlikçisi oldu bu çok komik. Bir adamın, bayana böyle eşlik etmesi komik. Bu kadınların özgürlükleri için bir sorun olabilir değil mi?
Todos dicen que el señor Adare es como una doncella porque es extraño que un hombre se ocupe de cosas de mujeres.
Biraz sonra komik bir şekilde, bebek tabutuyla birlikte doğru adam geldi.
Más tarde, hubo un momento de distensión. El hombre de la funeraria llegó con un diminuto ataúd.
Orada komik bir adam var. Adı Joe Piano.
Había un tipo gracioso ahí llamado Joe Piano.
Yazısında yer verdiğine göre adam gerçekten komik olmalı.
Evidentemente, el tipo es divertido y le echó un cable.
- Çok komik bir adam.
- Es tan gracioso.
Bir adamın vahşice öldürülmesine neden olmuş... bir diğerinin de bir ihtimal hapse atılmasına neden olacak... bir donun komik bir tarafı yok.
No tienen nada de gracioso un par de bragas... que están implicadas en la muerte violenta de un hombre... y en el posible encarcelamiento de otro.
Siz mi adam mı komik bilmiyorum.
No creo que aquel hombre se riera.
Bu kadar komik olan nedir genç adam?
¿ Qué tiene tanta gracia?
- Böyle bir adamın, - kötü bir duruma düşmesi çok komik.
Es muy gracioso que rechace a un hombre así.
Nasıl olur bu? Komik adam.
Muy gracioso.
Komik bir adam.
¡ Un hombre tan peculiar!
Komik, senin gibi iyi bir adam La Bourbole'yi bilmiyor ha!
Es raro que no conozca La Bourboule. Un hombre como usted.
O, çok komik bir adam.
Es bien cómico. Sí.
- Eyer komik buluyorsan, bu adamın tehlikeli olduğunu kanıtlıyor.
Si lo halla cómico, demuestra que este hombre es peligroso.
Daha komik olansa, köpek tıpkı yaşlı adam gibi yürümeyi öğrenmiş.
Y lo que es más gracioso es que el perro camina igual que el viejo.
Aya gitmeye çalışan adamın nesi komik?
¿ Por qué le parece tan gracioso lo de que el hombre llegue a la luna?
Komik şapkalı küçük bir adam mı yoksa bir yabancıya verdiğin 600 dolar mı?
¿ Un hombrecillo con un sombrero ridículo o los 600 dólares que le diste a un forastero?
Söylemek komik bir şey. Orada ölü bir adam yatıyor.
Había un muerto y una mujer llorando.
Aç dedim! Ben komik bir adamım. Değil mi?
Muy gracioso, no?
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
komik 470
komik mi 49
komiksin 29
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
komik 470
komik mi 49
komiksin 29