Güzel olurdu translate French
1,414 parallel translation
Mondrian'ın doğum yerinde bulunsaydı güzel olurdu ama değil.
On ne l'a pas découvert dans la ville natale de Mondrian.
Ben senle sevişirken, sen de Tina ile sevişsen çok güzel olurdu.
Ce serait sympa si tu faisais l'amour à Tina... pendant que je te ferai l'amour.
Bir teşekkür güzel olurdu.
Un merci ne serait pas de refus.
Bu güzel olurdu.
Ce serait bien.
Tamam, bu güzel olurdu.
Ok ça sera sympa.
İkisini bir kişide bulmak güzel olurdu. Evet, aynen.
Ce serait bien d'avoir les deux dans la même personne.
Ne olsa güzel olurdu, biliyor musunuz? Hepiniz bir an durup, en güzel anınızı düşünseydiniz.
Si vous preniez tous un moment pour penser à ce qu'a été votre meilleur moment dans la médecine.
Annemiz tek stajyerimizle yatmasa güzel olurdu.
Si seulement maman avait pas merdé avec notre seul stagiaire...
Sadece Lisa'nın küllerinin defni için olsa güzel olurdu.
Tu vois, ça irait s'il ne s'agissait que d'honorer les cendres de Lisa...
Artık birlikte olmadığımızı biliyorum ama komşu olmak güzel olurdu.
Je sais qu'on n'est plus ensemble. Mais ça aurait été sympa d'être voisins.
- Rose, Greenblatt'ı ara da bize biraz çorba göndersinler. - Çok güzel olurdu.
Ce serait bien, oui.
Bayağı güzel olurdu yani.
Ce serait sympa.
Bu telefonları kimin aldığını bilmek güzel olurdu.
Ça serait bien de savoir qui achète tous ces téléphones.
Biliyor musun, bundan hoşlanmadığımı söylemiyorum ama öncesinde bir akşam yemeği daha güzel olurdu. Yemek ve film.
C'est pas que j'ai pas aimé, mais ce serait sympa de dîner avant, d'aller voir un film.
- Bu güzel olurdu.
- Ça serait bien.
Doğru olsaydı gerçekten güzel olurdu.
... ce serait bien que ce soit vrai.
- Kaldırım olsa güzel olurdu.
- Vivement un trottoir.
Çünkü bir büyükannem olmasi güzel olurdu.
a aurait été cool d'avoir une grand-mère.
Sanırım böyle şeylere alışmak güzel olurdu!
Je pourrais me plaire ici.
Ve sana şunu diyeyim. Eğer Saturn bir insan olsaydı... Ayı hali kadar güzel olurdu.
Si Saturne était une femme, je vois très bien ce qu'elle serait.
Ne güzel olurdu, değil mi?
Comment ça serait?
Evet, Marta ile evlilik güzel olurdu. Birkaç çocuk yapmak. Burada yaşamak ama...
Me caser avec Marta... pondre des morpions...
Ve ne kadar güzel olabileceklerini hatırlayınca kötü hissederim, çünkü güzel olurdu,
et ensuite ça me désole quand je me rappelle comme je les imaginais belles, ces choses, parce que je les imaginais merveilleuses,
çok güzel olurdu.
vraiment. merveilleuses.
İkimizde 18 yaşında olsaydık, ne güzel olurdu değil mi?
Qu'est-ce que ça serait bien si on avait 18 ans!
Çok güzel olurdu.
Ce serait bien.
Bu çok güzel olurdu.
Ce serait plutôt parfait!
Barda biraz kız görmek güzel olurdu.
T'as vu le panneau qui dit :
Böyle bir zaman makinesi olsa babaanne, düğmesine bassak babamın küçüklüğüne dönüp onu görebilsek ; ne güzel olurdu değil mi?
J'aimerais qu'il y ait une machine à voyager dans le temps. On pousserait le bouton et retourner à l'enfance de mon père et le voir, ce serait bien, non?
Bu çok güzel olurdu ama bugün çok meşgulüm.
C'est vraiment gentil, mais je suis très occupé aujourd'hui.
Ne güzel olurdu değil mi?
Ca serait bien, non?
Ne güzel olurdu.
Ça serait amusant!
Tam bir itiraf çok güzel olurdu.
Oh, une confession, ça serait parfait.
Her hayat onunkinden güzel olurdu zaten.
C'etait toujours mieux que ça propre vie.
- Şaplak güzel olurdu.
- Ca peut être cool.
Güzel olurdu.
Ca sera fun, non?
Dünyadaki güzellikleri arayan biriyle evlenmek güzel olurdu. Beni gibi.
Ca serait bien de se marier avec quelqu'un qui recherche la beauté dans ce monde, tout comme moi.
Geleceğimi söylemiyorum, sen ve küçük arkadaşlarının baya iyi davranması gerektiğini de, ama arada bir, evet, teklif edilmek güzel olurdu.
- Notre soirée poker? - Je ne dis pas que j'irai et je ne dis pas que toi et tes petites copines devez être gentilles avec moi mais de temps en temps, ouais, ça serait sympa d'être invitée.
- Güzel olurdu.
- Ce serait sympa.
Böyle bir şeyi önceden bilmek güzel olurdu. Kendimi toplarım.
Ce serait bien de pouvoir le voir venir.
Resimler güzel olurdu.
Oh, des peintures, ce serait pas mal.
Çünkü Cehennem köpekleri güzel grup ismi olurdu ama olumlu görüntü sona erdi.
Parce que "Les chiens de l'enfer" c'est un nom cool pour un groupe mais l'image positive s'arrête là - Je m'en occupe.
Çok güzel fotoğraf olurdu.
Dommage que vous ayez pas un trophée, ça aurait fait une photo géniale.
- Evet, güzel olurdu.
- Oui, ce serait cool.
"Evet" güzel bir başlangıç olurdu.
Un "oui" pourrait être un bon début.
Eğer bu hikaye kendini anlatacaktıysa, gece haberlerinde Yıldız Geçidi'nden son haberler olurdu. Güzel bir noktaya değindin.
Si c'était le cas, on parlerait du programme du Stargate au journal.
Çünkü bu çok güzel bir şey olurdu.
Ce serait vraiment super.
Hep güzel nasihatleri olurdu.
Elle était toujours de bon conseil.
İkimizin bir yerlerde küçük bir çiftliği olsa nasıl olur? Sığırlarımız falan... Güzel bir hayat olurdu.
Si toi et moi on avait un petit ranch quelque part, si on élevait des veaux et des vaches?
İkimiz için de güzel bir iş olurdu.
C'était une bonne affaire pour nous deux.
Güzel bir evin olurdu.
A celles là on leur offre un pavillon.
olurdu 43
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzellik 77
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzellik 77
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzeldi 214
güzel bir kız 49
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bayan 54
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzeldi 214
güzel bir kız 49
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bayan 54