English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Güzel kızım

Güzel kızım translate French

1,243 parallel translation
Bugün üçüncü yıl dönümümüz ve sonuçta, iki çok güzel kızım ve öpmeye doyamadığım bir kocam var.
C'est notre troisième anniversaire... etje n'ai à montrer que deux belles petites filles... et un mari que je passe mon temps à embrasser.
- Güzel kızım.
- Gentille fille.
Benim güzel kızım.
Allongez-toi. Tu es une bonne fille.
Güzel kızım benim.
Ma si belle fille.
Sonra güzel kızımız dünyaya geldi. Sonra da Eric.
Et tu m'as donné une fille magnifique.
Seni görmek güzel kızım.
Ca fait plaisir.
Aşkım, güzel kızım.
Ma petite fille.
O benim kızım. Güzel söylüyor, değil mi?
- C'est ma fille, elle chante bien, non?
Evimizi çocuklarımız güzel bir yerde büyüsün diye satın aldık.
- On a acheté la maison pour que les enfants vivent dans un endroit bien.
Demek istediğim, artık tekerlekli sandalyeye mahkum bir kızım... ve güzel bir rock yıldızıymışım gibi davranmak güçleşti.
Je veux dire que... je suis dans un fauteuil, maintenant. C'est difficile de prétendre être une belle vedette de rock.
- Güzel kız, yardım ister misin?
- Je peux t'aider, ma belle?
tadı daha güzel oluyor. Balık tutar mısınız?
Vous pêchez?
Kahrolası bu dünyada, yalnız başıma bir çocuk değilimdim. Eğer vicdanlarınız, kardeşimi geri vermeye razı olursa bu hayatımı daha da güzel kılacak.
Visiteurs, je ne suis qu'un enfant dans ce monde de fous... mais si vous pouviez me le rendre, ce serait le plus beau jour de ma vie.
Kahve dükkanındayken asla konuşamayacağım kadar güzel bir kız beni erkek arkadaşıyla karıştırdı.
Au resto du coin, une superbe nana, le genre inaccessible, m'a pris pour son petit ami.
Dünyadaki en güzel şey olan bir kızımız var.
On a déjà une fille, le plus merveilleux cadeau qui soit.
Beni seven bir kız ve o çok güzel ve çok iyi ve beni seviyor.
Il y a une fille qui m'aime. Elle est très jolie et très gentille... et elle m'aime.
Güzel kızının hatırı icin. Umarım...
Et pour le bien de ta jolie petite fille...
Tanrının en güzel hediyesini kendimizi arzularımızı, aşka olan özlemimizi siz pislik günah ve sapıklık- -
vous qualifiez ce cadeau de Dieu, nous-mêmes, notre désir, notre besoin d'amour, vous le qualifiez de saleté, de péché et d'hérésie...
Gidip güzel bir deniz restorantı bulalım ve biraz kırmızı som balığı yiyelim.
Trouve un bon restaurant de fruits de mer.
Gördüğüm bu güzel kız kim? Bana ciddi ve dikkatle bakan?
Qui est cette fille qui m'apparaît, qui me regarde sans arrêt?
Yanına gitmek istediğim güzel bir kız arkadaşım var.
Non. J'ai une chouette petite amie que je voudrais revoir.
Okulun en güzel kızından ayrıldım.
J'ai rompu avec la fille la plus sexy de l'école.
- Eski yoldaşların! Nasıl söylerim, fanatik dindar babanın güzel kızını alacağım diye? Fanatik olan, benim babam değil!
Ex-camarades... que je sors avec la plus belle fille du monde, à cause de la folie... de ton père, d'un vieux religieux qui nous a interdit...
Güzel ve zeki böyle bir kızı nereden bulacağım?
Où je vais trouver ça?
güzel kızım, Anjali'yi babanın yaşamına geri getir.
"Fais revenir Anjali dans la vie de ton pére."
Partideki en güzel kız olduğumu söylemiştin.
Tu m'as dit que j'étais la plus jolie fille de la soirée.
Bu sayede kurtardık köpekleri o kötü kalpli ihtiyardan. Yine de yaptığımız, Burns'ün Şarkısı ve dansı kadar güzel değildi.
Et on a sauvé les chiens De ce vieux méchant ça valait pas De voir Burns danser
Çok güzel bir kız arkadaşım var. Saygı görüyorum.
J'ai une superbe petite amie et mon entourage me respecte.
O tanıdığım en iyi ve en güzel kız.
C'est la plus belle et la plus gentille que j'aie jamais connue.
Kendinizi kurtarın. Söyle silahları bıraksınlar yoksa kız arkadaşının güzel küçük boğazını parçalarım.
Lâchez vos armes ou je tranche la gorge de votre amie.
- Daha güzel espriler yapmalısın. - Ya da yeni bir kız kardeş bulmalıyım.
- Il faut renouveler tes blagues.
Her şey çok güzel gidiyor, sen çok güzel gidiyorsun, ben de Atlanta Alışveriş Merkezi'ni kaptım, yani artık daha fazla paramız olacak. Düşündüm de bir geziye çıkabiliriz.
Puisque tout se passe si bien, que j'ai presque bouclé ce travail, que celui d'Atlanta va marcher et qu'on aura des rentrées, on pourrait partir en voyage.
Güzel bir yüzü ve tam benlik dudakları var ama ben kızıl saçlıyı alacağım.
Mais je prends la rousse.
Kızarkadaşın oldukça güzel bir kız.
Ta copine m'a fait bonne impression.
Benim de çok güzel bir kızım vardı.
Et j'avais une jolie petite fille.
Yanlışsam beni düzelt ama eskiden güzel kız arkadaşlarımız yok muydu?
Dis-moi si j'ai tort : on n'avait pas deux copines vraiment mignonnes?
Ross kız güzel ve onu seviyorsun biliyorum ama bu kız aptal mı?
Elle est jolie, mais elle est bête ou quoi?
Sadece üç güzel robo-kızımın etrafında dolaşmayın, anlaşıldı mı?
compris?
Hiç olmazsa artık güzel bir hayatımız olabilecek.
Nous allons enfin pouvoir vivre....
Ama Sarah, şayet hayattaysan o geceki gerçekten sensen ve o son güzel anımızı yaşadıktan sonra dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için o kapıdan çıkıp gittiysen sana tek sözüm var asla vazgeçme.
Mais, Sarah, si vous êtes en vie Et c'est vous qui la nuit Ici pour un dernier instant de douceur avant de revenir à Pour essayer de rendre les choses meilleures dans le monde Je peux seulement dire Continuer à se battre.
Ve çok güzel bir kız arkadaşım var.
Je suis français et ma copine est magnifique, en plus!
Bu çok güzel bir isim ve seksi, burada yalnız mısın ben de, ne dersin, seninle yürüyüşe çıkalım mı çok şirinsin, bekle küçük kız, gitme.
C'est un joli nom. Sexy. Tu es seule ici?
Zaman paylaşımı güzel fikir ve siz bunu kıskandınız.
J'ai une idée. On laisse tomber et on s'amuse!
Güzel bir kız gördüğümde atölyesine gelen yeni bir modelin ayak seslerini duymuş Matisse gibi titremeye başlarım.
Devant une petite nouvelle, je tremble... comme Matisse quand il entendait les pas d'un nouveau modèle montant vers son atelier.
Güzel bir kızımız var.
Nous avons la jolie fille.
Niye kendine güzel bir kız bulmuyorsun? - Yardım edebilirim.
Pourquoi tu ne te trouves pas une fille sympa?
Ben güzel, popüler ve zengin bir kızım, bana iyi bir gelecek vaadediliyor ve.. .. o yüzden benim bunları bilmeye ihtiyacım yok. Ben evleneceğim.
Je suis une blonde assez bien balancée, qui essaie de suivre des études supérieures, en attendant le type plein aux as avec lequel je vais me marier.
Yoksa, ıssız bir adada güzel bir kızdan faydalanmaya mı çalışacaksın?
Ou alors tu essaies de... profiter d'une jolie fille à l'abandon sur une cle déserte! ?
Fakat bu açık alanda, çıplak ayak bileklerini gösteriyor, açılmış eteğin, güzel gülümsemen ve hoppa kahkahanla bizim aklımızı alıyorsun.
- Il n'y a rien dedans?
Kız olduğunu sandığım güzel bir oğlana çıkma teklif ettim.
J'ai demandé à un charmant garçon que je pensais être une fille... de sortir avec moi.
Eğer bu güzel katliamı onsuz yaptığımızı öğrenirse Angelus çok kızacak.
Il sera furieux... s'il découvre qu'on a fait un beau massacre sans lui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]