Kendimi kaybediyorum translate French
119 parallel translation
- Beşten sonra kendimi kaybediyorum.
Une fois, j'en ai bu 6 :
Kendimi kaybediyorum.
Je m'égare parfois.
- Kendimi kaybediyorum.
- Je me sens de mieux en mieux.
Sonra birden kendimi kaybediyorum.
Et soudain, j'oubliais tout.
Kollarında olmadığımda kendimi kaybediyorum.
Je suis perdue quand je ne suis pas dans tes bras.
Kendimi kaybediyorum, Edna.
Je suis en train de disparaître, Edna.
Kollarında bağırdığımı duyarsan... endişelenme, bazen kendimi kaybediyorum.
Si jamais vous m'entendez crier dans vos bras, ne vous effrayez pas. Il m'arrive de partir très, très loin.
Bazen kendimi kaybediyorum.
Je m'emballe.
Kendimi kaybediyorum. Zavallıyı sıkboğaz ediyorum.
Je m'emballe, ne réussissant qu'a l'étouffer.
Bazen televizyon izlediğimde kendimi kaybediyorum. Kendimi büyük bir yıldız gibi hissediyorum. Ya da kendi şovumu yapıyor gibi hissediyorum.
Parfois, devant la télé, je deviens quelqu'un d'autre, je suis la star d'une série ou... ou j'anime ma propre émission... ou on me voit au journal sortir d'une limousine.
En kötüsü Lisa'yla kavga ediyoruz. O üstüme geliyor, ben de kendimi kaybediyorum.
Le pire c'est que Lisa et moi nous continuons à nous disputer.
Kendimi kaybediyorum, Curt.
Je ne me contrôle plus.
Ben sanki, tıpkı - kendimi kaybediyorum, dostum.
Ça me rend dingue!
Kendimi kaybediyorum. Kendimi kaybediyorum.
Je me suis perdue, John.
Kendimi kaybediyorum.
Je suis en train de disparaître.
Kendimi kaybediyorum.
Je suis perdu!
Bazen içerken kendimi kaybediyorum.
C'est bien.
Kendimi kaybediyorum!
J'ai les nerfs en pelote.
- Sana söyleyeyim kendimi kaybediyorum.
J'en ai ras le bol!
Kendimi kaybediyorum.
Je perds la boule.
Ama ilişkinin içindeyken nedense, kendimi kaybediyorum.
Mais quand je suis dedans, je suis perdue.
Ama ilişkiyi kurtarmaya gelince? kendimi kaybediyorum.
Mais comment l'empêcher... je suis perdue.
Bu yüzden, biri sahip olduğum bu küçücük benliği yada kurmayı başardığım küçücük sevgiyi çalmaya kalkınca kendimi kaybediyorum. Kendimi tehdit altında hissediyorum ve saldırıyorum.
Et alors, si je sens que quelqu'un... tente de voler cette partie de moi-même... ce peu de reconnaissance... que j'ai réussi à accumuler... je me sens menacée, et j'attaque.
Kendimi kaybediyorum, John. Tamamen kaybediyorum.
Je suis perdue, John, Je ne sais vraiment plus où j'en suis.
Anlattığını hissediyorum ama kendimi kaybediyorum.
Je ressens ce que vous me décrivez, mais ma personnalité m'échappe chaque instant davantage.
Aşkını hissettiğimde kendimi kaybediyorum.
si j'ai pris ton coeur, J'ai donné Ie mien den échange.
"Oh, Chandler dans ederken kendimi kaybediyorum."
"Oh, Chandler! C'était transcendantal."
Bazen kendimi kaybediyorum.
Parfois, je me laisse emporter.
Kötü, çünkü kendimi kaybediyorum, zamanımız olsa da olmasa da.
Tant pis, je m'énerve, qu'on ait le temps ou pas.
- Oh. Ben mi kendimi kaybediyorum? Evet!
Et moi aussi.
Kendimi kaybediyorum!
Je suis fou!
Evet, bilirsiniz, trafikte kendimi kaybediyorum.
Oui, c'est vrai, ça m'arrive de m'énerver quand je conduis.
Kendimi kaybediyorum.
Ca me sort de ma putain de réalité.
Kendimi kaybediyorum.
J'ai réduit les doses.
Geçirdiğim kazadan sonra zaman zaman kendimi kaybediyorum.
- Non, juste... Depuis mon accident, mon esprit s'évade de temps en temps.
Kendimi kaybediyorum. Kendimi kaybediyorum.
Je me sens partir...
Öfkelendiğimde, bazen gerçekten kendimi kaybediyorum.
Quand je suis fâchée, je perds la tête, parfois.
Sensizken kendimi kaybediyorum.
Je suis perdue sans toi. J'ai besoin de toi.
Bazen kendimi kaybediyorum, nereye ait olduğumu bilmiyorum.
Je suis dépassée, je ne sais plus où est ma place.
Kendimi kaybediyorum, yaptıklarımı hiç hatırlamıyorum.
Je ne me souviens absolument de rien.
Bazen kendimi kaybediyorum işte.
Désolé. Désolé. C'est l'adolescence qui revient parfois.
Çünkü, birisi beni iki defadan fazla dürterse, kendimi kaybediyorum ve hissettiğim tek şey bir öfke patlaması oluyor.
Parce que si on me pousse plus de trois fois, ma raison s'échappe et je ne sens plus qu'une énorme furie.
Kendimi kaybediyorum
Je m'égare par moments.
Sensiz kaybediyorum kendimi.
Je serai perdu sans toi.
Kaybediyorum kendimi
Je déraille complètement
Kendimi kaybediyorum. Aşka kaptırıyorum. Resme kaptırıyorum.
Je m'adonne à l'amour, à mon travail, mais parfois ils se complètent.
Bazen hayal gücüm bana oyun oynuyor ve kendimi tamamen kaybediyorum.
J'ai été idiote. Quelquefois, mon imagination me joue des tours
Kendimi çok fazla kaybediyorum!
Je suis trop atteint.
Ne yapayım? Bazen kendimi kaybediyorum işte.
Par moments, je suis paumé
Değiştiğimde kendimi tamamen kaybediyorum.
Quand je me transforme, c'est...
Çok özür dilerim, bazen kendimi kaybediyorum.
Excuse-moi, je deviens un peu folle parfois.
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendimizi 18
kendine bak 91
kendi kendime 91
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendimizi 18
kendine bak 91