Kendini kötü hissetme translate French
130 parallel translation
Kendini kötü hissetme.
Ne vous en faites pas trop pour ça.
Kendini kötü hissetme. Ben tuhaf bir kızım.
- Ne regrettez rien, je suis une drôle de fille.
Kendini kötü hissetme Gloria.
Je ne suis pas rancunier.
Kendini kötü hissetme.
Te fais pas de bile.
Lütfen kendini kötü hissetme.
Ne faites pas cette tête!
- Julian, kendini kötü hissetme.
- Souris, tu t'en remettras.
Bu konuda kendini kötü hissetme.
Ce n'est pas si grave.
Suçluluk duyuyorum diye de kendini kötü hissetme.
Et ne vous sentez pas coupable de vous sentir coupable, non plus.
Tamam, Kendini kötü hissetme.
Ce n'est pas grave. Ne te tracasse pas pour ca.
Frasier, kendini kötü hissetme.
Ne t'en fais pas.
Bak, kendini kötü hissetme.
Que ça ne t'empêche pas de dormir.
Hayır, sakın kendini kötü hissetme.
Non, ne culpabilise pas.
Pekala, kendini kötü hissetme.
N'en soit pas désolé.
Kendini kötü hissetme. Sen doğmadan çok önce, ben bunları yapıyordum.
Ne vous énervez pas, je m'entraîne depuis des années.
Kendini kötü hissetme duygusu.
Elle vient des remords qu'on ressent.
O aşamaya henüz geldiğimizi düşünmüyorum ama kendini kötü hissetme.
On n'en est pas là. Mais y a pas le feu, on se connaît à peine.
- Kendini kötü hissetme.
- Ne t'en fais pas.
Çok kötüyüm! Kendini kötü hissetme!
Ils sont odieux.
Kendini kötü hissetme, Dawn.
T'en fais pas, Dawn.
Ama, hey, kendini kötü hissetme.
Mais, ne t'en fais pas.
- Kendini kötü hissetme.
- Ne t'inquiète pas.
Kendini kötü hissetme.
Mais ne désespérez pas.
Burada rahat olmasıysan kendini kötü hissetme.
Ne t'en veux pas si tu n'es pas à l'aise ici.
Kendini kötü hissetme.
Ne sois pas gênée à propos de ça.
Kendini kötü hissetme.
T'inquiète. Ça prouve qu'elle tient à toi.
Kendini kötü hissetme, Lisa.
- Ne t'en fais pas, Lisa.
Kendini kötü hissetme.
- T'en fais pas.
Kendini kötü hissetme, Ali.
Regrette rien, Ali.
Kendini kötü hissetme tatlım.
Ne sois pas triste, chérie.
- Hayır, kendini kötü hissetme.
- Ne le prenez pas mal.
Kendini kötü hissetme, Abe.
Ne sois pas malheureux, Abraham.
bu yüzden kendini kötü hissetme.
Ne te sens pas coupable.
Kendini kötü hissetme.
Ne soyez pas triste.
Bunu kazandığın için kendini kötü hissetme.
Tu n'as pas à t'en vouloir, tu l'as gagné.
- Kendini kötü hissetme.
Oh, ne soyez pas gênée.
Bunun için kendini kötü hissetme.
N'aie pas de remords.
Kendini kötü hissetme tatlım. Seni severdi.
N'aie pas de remords, ma douce.
Kendini kötü hissetme. Böyle olacağını tahmin edemezdin.
Relax, tu ne pouvais pas savoir.
O harika biri ve ben mutluyum. Lütfen hiçbir şey için kendini kötü hissetme.
Il est merveilleux et je suis heureuse, alors c'est inutile de t'en vouloir.
Bunun için kendini kötü hissetme hayatım.
Tu peux y aller, maintenant.
Lütfen kendini kötü hissetme. Ben hala yanındayım.
Sois pas malheureux.
Oh, kendini bu kadar kötü hissetme.
Ne sois pas si déçu, fiston.
Kendini kötü hissetme.
Ce n'est rien.
Kaybettin diye kendini kötü hissetme.
C'est pas grave d'avoir perdu.
- Kendini çok kötü hissetme.
- T'as pas de quoi t'inquiéter.
Kendini fazla kötü hissetme anne.
Ne le prends pas mal.
Kendini kötü hissetme.
- Merci.
Kendini kötü hissetme.
Je ne le prends pas mal.
- Evet, kendini kötü hissetme Rory.
Oui, ne t'en veux pas, Rory.
Kendini çok kötü hissetme bence.
- Ne t'en fais pas.
Kendini kötü hissetme.
Dites à Sam d'aller mieux.
hissetmek 17
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendimizi 18
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendimizi 18