Çok istiyorum translate French
5,127 parallel translation
Tren mağazasına gitmeyi çok istiyorum.
J'ai vraiment envie d'aller au magasin de trains.
Sürekli bana bakıyor ve ben de çok istiyorum.
Et elle me regarde fixement, et j'en ai tellement envie.
Quinn'i senden daha çok istiyorum.
Je veux la tête de Quinn plus que la vôtre.
Etimi yemeği çok istiyorum.
j'ai tellement envie d'un steak.
Süper Ötesi Ted Ted'i gördüğüm zaman onunla dalga geçmeyi çok istiyorum da.
Je voudrais vraiment me moquer de Ted la prochaine fois que je le verrais.
Bunu her şeyden çok istiyorum.
J'espère que ça arrivera plus que n'importe quoi.
Bir çok insan tsunamide öldü, Charlie, ve buradaki bu küçük kız, sadece birisi için, çok şey ifade ettiğini farzedebiliyorum, bu yüzden ona neler olduğunu bulmayı çok istiyorum, hepsi bu.
Beaucoup de personnes sont mortes dans ce tsunami, Charlie. Cette petite fille, je suppose qu'elle compte beaucoup pour quelqu'un, donc j'aimerais savoir ce qui lui est arrivé, c'est tout.
Sadece, ona söylemek istiyorum Tanrım, Peter'ın ölme sebebinin kocasının onu öldürmesi olduğunu ona söylemeyi o kadar çok istiyorum ki.
J'ai eu envie de lui dire... J'ai tellement voulu dire : "Il est mort parce que ton mari l'a fait tuer."
Ama şimdi Leonard var olmadığını kanıtlayınca dünyadaki her şeyden çok istiyorum.
Maintenant que Leonard l'a réfuté, je le veux plus que n'importe quoi au monde.
Açıkçası, bu anti-Avrupa olaylarıyla ilgili problemlerim var çünkü Amsterdam'a gitmeyi çok istiyorum.
Evidemment, j'ai un problème avec tout le... truc anti-Europe parce que j'aime beaucoup aller à Amsterdam.
Evladım, sonunun bu şekilde olmamasını her şeyden çok istiyorum.
Mon enfant. J'aimerais plus que tout que ce ne soit pas votre destin.
Bak, ikimiz de babanı seviyoruz ben de senin arkadaşın olmayı çok istiyorum.
Regard nous aimons tous les deux votre père, et je voudrais vraiment être votre ami.
Onunla tanışmayı çok istiyorum.
Ouais, j'ai très envie de le rencontrer.
- Büyük ölçüde. Ben altın madalya kazanmayı her şeyden çok istiyorum.
Je veux, plus que tout, gagner une médaille d'or.
Çok istiyorum ama okul var.
J'aimerais bien. Mais j'ai le lycée.
Bunu her şeyden çok ama çok istiyorum.
C'est mon plus cher désir.
Götsurat'la tanışmanı çok istiyorum.
J'ai hâte que tu le rencontres.
Bunu Melinda için yapabilirim ve çok istiyorum da.
Ça marche avec Melinda et j'y tiens vraiment.
Şunu bilmeni istiyorum, bana yardım ettiğin için çok minnettarım ve buraya hayatını karıştırmak için gelmedim.
Je veux que tu saches que j'apprécie vraiment ton aide et que je suis pas là pour te compliquer la vie.
Bilmeni istiyorum ki yaşanan her şey için çok üzgünüm.
J'ai juste besoin de te dire que... Je suis vraiment désolé pour tout ce qui est arrivé.
Yapmak istediğim çok şey var ve ben onları hala gençken, tadını çıkarabiliyorken yapmak istiyorum.
Il y a beaucoup de choses que je veux faire et je veux les faire pendant que je suis encore jeune pour en profiter.
Onunla bir sonraki etkileşimimiz güvenini kazanmak için çok elzem ki bu yüzden seni orada istiyorum.
Nous devons gagner sa confiance, c'est crucial, et je veux votre présence.
Hey, çok fena kocan olmak istiyorum şu an.
Hey, je veux tellement être ton mari maintenant.
Afdersin Kristina, bunu bitirmek istiyorum sadece çünkü benim için çok önemli.
Je voudrais terminer sur ce point seulement parce que c'est important.
Biliyorum çok şey istiyorum.
Je sais que c'est beaucoup demandé.
Ben de yemeyi çok istiyorum.
Je veux manger aussi.
O Rus ajanı kimin öldürdüğünü bulmayı sizden çok ben istiyorum.
Je veux savoir qui a tué cet agent du FSB autant que... plus que vous.
Justin, sana inanmak istiyorum ama çok gergin görünüyorsun.
Justin, je veux vous croire, mais vous semblez vraiment nerveux.
Tamam biliyorum çok şey istiyorum ama, sadece söylemek istiyorum... seni gerçekten yazar olmak istediğime ikna etmek istiyorum.
Allez. Je sais que c'est beaucoup demander, mais j'ai juste envie de pouvoir dire quelque chose pour essayer de vous convaincre que j'ai vraiment envie d'être écrivaine.
İstiyorum da zaten ama sadece çok yoruldum.
Je voulais. Je veux... Je suis seulement exténuée.
Diane çok endişeli, onun içini rahatlatmak istiyorum.
Diane est très inquiète, je voudrais juste la rassurer.
Çok ortak noktamın olduğu bir ilişki istiyorum... ve gecenin bir yarısında ailesiyle ilgili sorular sormak istiyorum.
Je veux rencontrer une fille avec qui j'ai beaucoup en commun et lui demander de sortir et qu'elle me parle de sa famille sur un banc dans un parc au milieu de la nuit
Şimdi, bunları yerken sizden çok dikkatli olmanızı istiyorum.
Je veux que vous soyez prudent lorsque vous en mangerez.
Orada çok uslu davranmanı istiyorum.
Et j'attends de toi que tu aies un comportement exemplaire.
Ama bu okula gelmek istiyorum. Hem de her şeyden çok.
Mais je veux entrer votre école plus que tout.
Babam hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorum.
Je veux en savoir plus sur Papa.
Çünkü her şeyden çok bu konunun senin için kapanmasını istiyorum.
Parce que plus que tout, je veux que tout ça s'arrête pour toi.
Bu dünyada her şeyden çok seni kollarıma almak istiyorum.
Je souhaite plus que tout... te tenir dans mes bras.
Bununla başa çıkmaya çalıştım, çünkü Choi Young Do çok yakışıklıydı. Şimdi kalbim için bir geri ödeme yapmak istiyorum. Ama çoktan duygularımın karşılığını ödedim.
Au début, je pouvais l'endurer parce qu'il est si beau, mais maintenant je veux un remboursement pour mon amour pur, parce que mon cœur a déjà payé.
Bakın, biraz tuhaf gelecek ama bilmenizi istiyorum, sizi seviyorum ve hep birlikte olduğumuz için çok mutluyum.
Ecoutez, ça va paraître bizarre ; mais je veux que vous sachiez tous que je vous aime. et je suis si heureuse qu'on soit ensemble.
Paraları çantadan çok intizamlı şekilde çıkarıp daha sonra karının Slav amcığına sokmanı istiyorum, anladın mı?
Tu vas déposer les billets sur ton lit, comme un matelas. Et là enfin, tu vas demander à ta salope de femme de se rouler nue dedans. Compris?
Peki, haydi sik beni. Beni çok sertçe sikmeni istiyorum.
D'accord ben vas-y alors, baise-moi.
Tamam mı? Uzaktayken ikinizi çok özledim, bunu bilmenizi istiyorum.
Vous m'avez manqué beaucoup pendant mon absence.
Bay du Pont şunu bilmenizi istiyorum. Benim için yaptığınız her şeye çok minnettarım.
M. du Pont, je veux vous exprimer... ma gratitude pour ce que vous avez fait.
Bu düşünce çok güzel ve asil.. ... kesinlikle yardım etmek istiyorum.
C'est une trés belle idée et je veux aider.
Zafer için çok şey mi istiyorum?
Est-ce trop demander qu'exiger la victoire?
- Zafer için çok şey mi istiyorum?
- La victoire est-elle donc inaccessible?
- Öyle çok bebek istiyorum ki.
- Je veux tellement un bébé.
Bunu o kadar çok yapmak istiyorum ki.
- J'en ai tellement envie!
Bu konuyu çok açıkça dile getirmek istiyorum.
Je veux que ce soit bien clair.
Fakat şunu bilmeni istiyorum ki annen de ben de seni çok özledik, Fernando.
Je veux que tu saches que tu manques beaucoup à ta mère et moi, Fernando.
istiyorum 518
istiyorum ki 20
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok incesin 28
çok iyi 3262
çok iyi anlıyorum 64
çok isterim 272
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
istiyorum ki 20
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok incesin 28
çok iyi 3262
çok iyi anlıyorum 64
çok isterim 272
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyisiniz 98
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyi değil 53
çok isterdim 88
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi bir adam 23
çok iyisiniz 98
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyi değil 53
çok isterdim 88
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi bir adam 23