English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ş ] / Şimdi ne var

Şimdi ne var translate French

1,714 parallel translation
- Şimdi ne var?
Quoi, encore?
Şimdi ne var?
Qu'est-ce qu'il y a, maintenant?
- hadi, hadi, şimdi ne var! ?
- avance, avance, quoi encore!
- Şimdi ne var?
- Quoi encore?
Şimdi ne var?
On fait quoi, alors?
Şimdi ne var?
Quoi encore?
Şimdi ne var?
Qu'est-ce qu'on va faire?
Şimdi ne var, hesaplaşalım mı?
Quoi? Tu veux te battre?
Şimdi ne var, Bay Finch?
Qu'y a-t-il, Mr Finch?
Şimdi ne var, ceketlerinizi mi tutayım?
Quoi encore? Je fais porte-manteau?
Şimdi ne var?
Quoi?
- Pekâlâ, şimdi ne var?
- Et maintenant?
Şimdi ne var?
- Je viens pour Drops.
Oh, Tanrı aşkına! Şimdi ne var?
Qu'est-ce que c'est, encore?
Şimdi ne var?
Quoi, encore?
Şimdi, ne var?
Oh, mince, quoi, encore?
- Tanrım, onlara bayılıyorum - Şimdi bunun ne farkı var?
Allez-y!
Yapma şimdi, ne kadar insan var biliyor musun?
Allez, tu sais combien de personnes il y a là-dehors?
- Bunun farkına şimdi mi varıyorsun?
Tu ne t'en rends compte que maintenant?
Peki, şimdi sırada ne var?
Et maintenant?
Biliyorum şimdi kıçımın burada ne işi var, fakat buraya gelip seninle konuşmak zorundaydım. - Merhaba.
Je sais que je suis chiante, mais il fallait que je vienne.
Şimdi, burada ne var? Şu ne?
Qu'est-ce que c'est, tout ça?
Onu tek başıma bulmaya çalıştım ama şimdi cemiyetten de yardım edenler var.
J'ai essayé de la chercher par moi-même, mais la communauté ne m'aide pas beaucoup.
- Oh şimdi ne var? - Nasıl olmuş?
- Tu aimes son allure?
- Bunun ne alakası var şimdi? - Oralar çok güzeldir.
- Qu'est-ce que ça a à voir avec ça?
Acayip bir espri anlayışım var. Şimdi biraz şarap ister misin?
Mais tu ne devais la voir qu'au dessert.
Şimdi ne var?
Et maintenant?
Eskiden istemeyip şimdi istediğim, bir sürü şey var.
Je veux un tas de choses dont je ne voulais pas jadis.
Şimdi benim 100 mango fidanım var Benimle bu rüyam boyunca kim birlikte.
Maintenant il ne me reste seulement ces 1000 jeunes arbres de mangues qui pourrissent et avec eux, mes rêves aussi.
- Hey, ne var elimizde şimdi?
Qu'est-ce que vous voyez?
Ne alakası var şimdi?
Qu'est-ce que ça a à voir avec Bahar?
Peki şimdi sırada ne var?
Que vas-tu faire?
Her neyse. Şimdi, Almanya'da bir kız arkadaşı var. Ve bu gece onu terk etmek için arayacağını sanıyor.
Quoi qu'il en soit, maintenant il a une copine en Allemagne et il pense qu'elle va appeler pour le larguer ce soir, mais je ne pense pas.
Şimdi, kafanda ne tip bir gelinlik var, canım?
Alors, quel genre de robe avez-vous en tête, chérie?
Daha bu sabah stres makinesinin ne olduğunu bilmiyorduk ama şimdi elimizde 2 tane var.
Ce matin, j'ignorais ce qu'était un stressomètre et maintenant, on en a 2.
- Her yapımcı stüdyo sistemi dışında Peabody vakfını bilir. Ne önemi var şimdi bunun?
Tous les realisateurs de cinema connaissent la fondation Peabody alors quelle putain de différence ça fait?
Bunun ne ilgisi var şimdi?
Pourquoi cette question?
Bakalım şimdi Martha's Vineyard dediğimiz yerde ilginç başka ne var.
Elle est trop facile. Voyons ce qu'il y a d'autre à faire sur l'île qu'on appelle maintenant Martha's Vineyard.
Eğer şimdi çıkmazsa, bebeğin oksijene ihtiyacı var.
Le bébé va étouffer s'il ne sort pas immédiatement.
Şimdi burda Çarli Çaplin gibi ç.kümü avuçlamış duruyorum çünkü burda ne sağlam adamım var ne de arkamı kollayacak biri.
Je me tenais là comme un trou du cul la queue entre les jambes, parce que j'avais pas de renforts.
- Ne, şimdi onun mu planı var? .
- Quoi, lui aussi il a un plan?
Sana hücremden defolmanı söylemiştim bunun anlamı da, senin sıska kıçını şimdi kaldırıp geldiğin koridora gitmezsen artık sen de var olmayacaksın.
Je vous ai dit de sortir de ma cellule. Donc si vous ne sortez pas immédiatement vos petites fesses dans ce couloir, vous n'existerez plus non plus.
Çünkü şimdi yanına gidip onunla konuşsam ve bir şekilde benimle eve gelmeye razı edip söz konusu güzel göğüsleri göstermesini başarsam da aklımda sadece annenin göğüsleri ve ne kadar güzel oldukları olacak ve daha önce hiç annenin göğüslerini düşünmedim ama şimdi aklımda sadece onlar var.
Où t'as appris à parler de ta mère en utilisant le mot nichons dans la même phrase? Je dis juste que ma mère a une sacrée paire de... - Elle est bien pourvue question...
Şimdi benim bankamda ne işiniz var?
Que faites-vous dans ma banque?
Şimdi ne var?
Ecoute.
Şimdi ne kadar sinsi olduklarının farkına varıyorum... Yani az sayıdakileri bana bunu yapabiliyorsa...
Je réalise maintenant combien insidieux ils sont vraiment... si une si petite quantité a pu me faire ça...
Ölümün halinde milyon dolar ödeyecek bir hayat sigortan var. Ama o para, seni hayatta tutacak deneysel bir ilacı kullanabilmen için şimdi lazım.
Disons que tu as une assurance vie qui te rapportera un million de dollar à ta mort, mais que tu as besoin de l'argent maintenant pour, je ne sais pas, payer un traitement expérimental qui t'aidera à rester en vie.
Şimdi sırada ne var?
On fait quoi maintenant? Je ne sais pas.
- Sanki olduklarina inanan var da. - Ne bu simdi?
- Parce qu'ils ont l'air de l'être?
Eee, şimdi de ne var, doğum günü çocuğu?
Alors, on fait quoi maintenant mon grand?
Ne alakası var şimdi bununla.
Je ne vois pas où est le rapport.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]