English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Anlaştık o zaman

Anlaştık o zaman translate Portuguese

343 parallel translation
- Anlaştık o zaman.
- Entäo, está combinado.
"Anlaştık o zaman." dedi.
"Está combinado."
Anlaştık o zaman. Cumartesi burada buluşalım.
Então temos um trato.Nos encontramos aqui no sábado ao meio-dia?
Anlaştık o zaman beyler, tekrar barıştık.
Pronto, meus senhores, estamos de novo amigos.
Anlaştık o zaman.
Muito bem.
- Anlaştık o zaman!
- Está resolvido!
Anlaştık o zaman.
- Está combinado!
Tamam o zaman, Tripolina'yı getireceğim, Evet, anlaştık o zaman.
Está bem, vou levar a Tripolina. Combinado, então.
Pekala, anlaştık o zaman.
Venha quando quiser.
Tamam, anlaştık o zaman.
Assim, estamos de acordo.
Anlaştık o zaman. Hadi el sıkışalım.
Por mim está tudo bem.
- Anlaştık o zaman.
- Combinado.
Anlaştık o zaman.
Então estamos de acordo.
Anlaştık o zaman.
Entre.
Anlaştık o zaman. Sonra görüşürüz.
Está marcado o encontro.
Anlaştık o zaman.
Então fica combinado.
Anlaştık o zaman.
Então, estamos de acordo.
Anlaştık o zaman.
Está combinado.
Anlaştık o zaman.
Então, está decidido.
Anlaştık o zaman.
Combinado!
Anlaştık o zaman.
Nesse caso... sem dúvida.
- Güzel. O zaman anlaştık.
Então, fica combinado.
O zaman anlaştık mı?
Então está acordado?
Peki o zaman, anlaştık.
Bem, nesse caso, concordamos.
- O zaman anlaştık, Scotty.
- Negócio fechado, Scotty.
Anlaştık mı? DarıIma, prenses, ama benim bakışım kadın yaşIanır ve şişmanlar ama para her zaman aynı kalır.
Não se ofenda princesa mas, no meu modo de ver as mulheres ficam velhas e gordas, mas o dinheiro fica sempre igual.
- Tamam o zaman, anlaştık.
- Certo, de acordo.
O zaman anlaştık.
Está resolvido, então.
O zaman anlaştık, yarın başlıyor.
Ok, ele começa amanhã, eu tenho que ir agora.
- O zaman anlaştık yani?
- Não.
O zaman anlastık.
Então, estamos perfeitamente de acordo.
Tamam o zaman. Anlaştık. Sakın oraya tek başına gitme.
Mas não vás lá abaixo sozinho, já te digo.
büyükanne bundy yi içkili halde tankından çıkarmanın yanısıra tamam anlaştık o zaman.
O Steve culpa-te quando as peúgas dele desaparecem?
O zaman Koza'da anlaştık.
Aí vamos... com Cocoon.
Anlaştık o zaman.
Combinado, então.
O zaman anlaştık.
Então está tudo bem.
Eh o zaman, anlaştık.
Então, estamos combinados. Absolutamente.
- O zaman anlaştık.
- Então está decidido.
O zaman anlaştık.
Então está tudo resolvido.
Tamam o zaman, anlaştık.
Está bem, é um acordo.
O zaman anlaştık.
Então, está combinado.
Ve eğer birimiz bir tezgahta diğerinin alışveriş yaptığını görürse, o zaman dönüp diğer tarafa yürür... anlaştık mı? - Evet.
E se uma de nós vir a outra a comprar a prenda, então vira-se e anda na outra direcção- - combinado?
- O zaman anlaştık. Belanı bulacaksın.
- Acordado, vai haver problemas.
Tamamdır o zaman. Anlaştık.
Pronto, está resolvido.
O zaman anlaştık Bay Murdoch.
Então estamos entendidos, Sr. Murdoch.
O zaman ödeştik diyeceğiz.Anlaştık mı?
Eu devolvo os frutos.
O zaman anlaştık bebiş.
Então está combinado, bebé.
O zaman, anlaştık mı?
Portanto, estamos de acordo?
- O zaman anlaştık.
- Temos acordo.
O zaman anlaştık.
Está decidido.
- O zaman anlaştık.
- Concordámos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]