Biraz daha al translate Portuguese
580 parallel translation
Biraz daha alır mısın?
Devias comer mais.
İşte. Biraz daha al.
Tome, beba mais...
- Biraz daha alırız.
- Arranjamos mais.
Gecenin bir yarısı olsun, yine de gider biraz daha alırdı.
Ia comprar mais, nem que fosse meia-noite.
Biraz daha al. - Şununla oynamayı kes!
Acabe com a brincadeira!
Biraz al, sonra biraz daha alırsın, sonunda hepsini almış olursun.
Agarra num pouco, depois em mais um pouco, até teres tudo.
- Biraz daha alır mısınız, majeste?
- Queres mais, senhor?
Biraz daha al bu... üzücü konyaktan.
Beba um pouco mais deste... brandy desolador.
- biraz daha alır mısın bazı kökleri çiğnedim ve yaranın üzerine koydum...
- Come mais. Mastiguei umas raízes e pu-las nas feridas.
Biraz daha alışveriş yapacağım.
Tenho umas compras a fazer.
- Biraz daha alır mısın?
- Queres mais?
- Salı günü biraz daha alırım.
- Eu arranjo mais na terça-feira.
Şu soğuk şaraptan biraz daha al!
Beba mais um copo deste vinho fresco.
Gel biraz daha kahve al.
Tome um pouco de café.
Biraz daha zaman alır oğlum.
Ainda vai demorar um pouco, filho.
Birazını onun yerine sen al, daha iyi.
Segundo, tu mereces mais que ele ficar com uma parte.
Bay Eddie'nin içkiden her yudum alışında bu olağanüstü balık biraz daha büyüyor.
Sempre que o Sr. Eddie bebe um gole, esse peixe fabuloso cresce.
Biraz daha çay alır mıydınız?
Mais chá?
Biraz daha tereyağlı ekmek alın Bay Allnutt.
Coma mais pão com manteiga, Sr. Allnut.
Bu California yağmuru alışılmıştan biraz daha ağır.
O orvalho é um pouco mais forte que o habitual.
Sanırım ben de yapabilirdim, ama biraz daha fazla zaman alırdı.
Suponho que eu também o conseguiria, só que talvez demorasse mais tempo.
- Biraz daha saki al.
- Bebe mais sake.
Biraz daha şarap alır mısınız, Bay Andrews?
Mais vinho, Sr. Andrews?
Biraz daha şekerleme alın, kuzularım.
Comam bolo.
- Biraz daha çay alır mısınız?
Quer que lhe sirva o chá?
Bİraz daha limonata al.
Beba mais limonada.
- Biraz daha çay alır mısın?
- Quer mais chá?
Ve her gün biraz daha zalimleşip Louise'e daha da canavarca tavır alıyordum.
E cada dia ficava mais tirano... mais monstruoso, dominando a Louise.
William, Hill, yanına biraz daha adam al.
- Vamos, tirem-nos a fogo. - Onde está o McSween?
Biraz daha mermi al..
Leva mais cartuchos.
Sanıyorum her seferinde biraz biraz daha arttırarak zamanla yüksekliğe alışabilirim, süreklilik, anlıyor musun?
Tenho uma teoria, acho que se me habituar às alturas a pouco e pouco, um bocadinho de cada vez... Já te mostro.
Biraz daha sıcak kahve alır mısınız?
Simpson. Quer café mais quente?
Biraz al, partiden daha çok keyif alırsın.
Bebe um pouco. Desfrutarás mais da festa.
Herkes eşit alıyor ama Bay Van Daan biraz daha fazla.
Mas o Sr. Van Daan recebe um pouco mais. - Mentira! Ela corta exatamente...
İlk başta biraz soğuk duş gibi ama alıştıkça daha iyi hissedeceksin.
É como uma ducha fria. Quando te acostuma, você gosta.
- Biraz daha çay alır mıydınız?
- Deseja mais chá, senhor?
Biraz daha Medeira alın.
- Mais Madeira?
Sakın beni aramama aptallığını yapma çünkü onların onu ele geçirmesi sadece biraz daha zaman alır.
E não cometa a tolice de não me telefonar, porque vai só demorar mais algum tempo até eles o encontrarem.
Biraz daha viski al.
Tome mais um pouco de whisky.
- Biraz daha şarap al.
- Bebe mais um pouco de vinho.
Bizim için biraz daha zaman alıyor.
Demoramos um pouco mais de tempo.
Biraz daha aşağıya hedef alırsan isabet edersin belki.
Se apontares para baixo e ficares quieto, talvez te safes melhor.
Halk tatlı alırken biraz daha dikkatli olsa ülkenin kaybettiği çalışma saatleri azalır ve umumi tuvaletlerde midelerini boşaltıp oturmaya daha az zaman harcarlar.
Se ao menos as pessoas tivessem mais cuidado quando compram doces, isso iria reduzir as nossas horas de trabalho desperdiçadas pela nação e iriam passar menos tempo a fazer lavagens ao estômago e em andaram para aí sentados em casas de banho públicas.
Biraz daha lokma alır mıydın şekerim?
Quer mais, querida?
Biraz alırsanız daha iyi olursunuz.
Sentir-se-á melhor, depois disto.
Nasılsa buraya geri geleceğiz, gitarımı geri alıp daha fazla para veririm ve biraz daha benzin alırız.
Mais tarde passamos por aqui, recupero a viola, damos-lhes mais dinheiro e devolvemos gasolina.
Eğer biraz daha tahıl elde edersek ve kalanını efendimize bırakırsak iflas etmeyecektir. Haydi, istediğiniz kadar alın.
O patrão já não vai mal se levarmos um pouco do nosso cereal e lhe deixarmos o resto.
Biraz daha kilo alırsa, artık işleriyle ilgilenemeyecek.
Se ele continuar a engordar, vai deixar de ver o seu próprio "negócio".
Al, biraz daha.
Beba mais um pouco.
İşler yolunda giderse biraz daha zekice davranmaya başlayıp üç numarayı bir numara yapıp bir numarayı da üçüncü sıraya alırım ve iki numarayı da...
Se tudo correr bem, e se você agir com mais inteligência, o número três passará a um, o número um passará a três, e o número dois...
Herhengi bir sorunuz yoksa biraz daha çay alın ve bisküvilerin bitmesine yardım edin.
A menos que haja alguma pergunta. Tomem outro chá, sirvam-se de biscoitos.
biraz daha alabilir miyim 17
biraz daha iyiyim 16
biraz daha 472
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz daha kal 33
biraz daha iyi 17
biraz daha bekle 17
biraz daha ver 22
biraz daha anlat 20
biraz daha iyiyim 16
biraz daha 472
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz daha kal 33
biraz daha iyi 17
biraz daha bekle 17
biraz daha ver 22
biraz daha anlat 20
biraz daha kahve 39
biraz daha şarap 27
biraz daha ister misin 62
biraz daha yukarı 28
biraz daha aşağı 16
biraz daha sola 27
biraz daha zamana ihtiyacım var 21
biraz daha yaklaş 34
biraz daha çay 21
biraz daha şampanya 21
biraz daha şarap 27
biraz daha ister misin 62
biraz daha yukarı 28
biraz daha aşağı 16
biraz daha sola 27
biraz daha zamana ihtiyacım var 21
biraz daha yaklaş 34
biraz daha çay 21
biraz daha şampanya 21
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
allah rahmet eylesin 22
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
allo 25
alex 1064
alice 882
allah rahmet eylesin 22
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043