English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne yaptığını bilmiyorum

Ne yaptığını bilmiyorum translate Portuguese

536 parallel translation
Nerede olduğunu veya ne yaptığını bilmiyorum.
Não sei onde ela está nem o que anda a fazer.
Nerede olduğunu, ne yaptığını bilmiyorum.
Nunca sei onde está nem o que faz.
Tamam, bu çocukların bu gece ne yaptığını bilmiyorum.
Ok, eu não sei o que esses miúdos estão a tramar esta noite.
- Ne yaptığını bilmiyorum, ama ben sizinle gelmiyorum.
Estás louco.
Mobilyalarının burada ne yaptığını bilmiyorum.
Não sei.
Şimdi, ne yaptığını bilmiyorum, fakat ne olduysa, bir mucize.
Não sei o que é que fez, mas o que quer que tenha sido, é um milagre.
Onun ne yaptığını bilmiyorum. Bu itiraf edebilirim.
Confesso que não percebo o que está a fazer.
Ne yaptığını bilmiyorum.
- Não sei o que fazes. - Fecha os olhos.
Geceleri ne yaptığını bilmiyorum.
Não sei o que fazes à noite.
Ordunun ne yaptığını bilmiyorum.
O que eu quero saber, é o que está a fazer o exército a respeito disto.
Bak, ne yaptığını bilmiyorum ama tehdit edilmekten hoşlanmam.
Olha, Não sei o que estás a planear mas eu não gosto de ser ameaçado.
Burada oturmuş anlıyorum ki son 5 yıldır ne yaptığını bilmiyorum.
Dou-me conta que ignoro o que fez nos últimos 5 anos.
Ne yaptığını bilmiyorum ama harika görünüyorsun.
Não sei o que tens andado a fazer, mas estás com óptimo aspecto.
Burada ne yaptığını bilmiyorum.
Não sei o que estás aqui a fazer.
Zor olanın ne yaptığını bilmiyorum.
Não sei o que fazem os duros.
Korsanların ne yaptığını bilmiyorum ya da herhangi bir kimsenin ne yaptığını.
Não sei o que fazem os piratas, ou seja quem for.
Ne yaptığını bilmiyorum ama işe yaramaz.
Não sei o que fazes, mas não vai resultar.
Adamın MacGyver'ın ne yaptığını bilmiyorum ama bunu düzelteceğiz.
Não sei o que o MacGyver fez, mas vamos já tratar disso.
Bay Stone'un ne yaptığını bilmiyorum ben akedemisyenim bay MacGyver.
Não conheço a vida do Sr. Stone. Sou estudioso, Sr. MacGyver.
Ne yaptığını bilmiyorum...
Não sei o que está a fazer...
Ama o insanların ne yaptığını bilmiyorum.
Mas não sei o que essas pessoas fazem!
Bana ne yaptığını bilmiyorum.
Não sei o que você fez comigo.
Babamın ne yaptığını bilmiyorum.
Não sei o que o meu pai faz.
Bu insanların ne yaptığını bilmiyorum, Paulie.
Não sei o que essas pessoas fizeram, Paulie.
Kim olduğunu, ne yaptığını bilmiyorum, ama Cory benim sevgilim.
Não sei quem és, nem o que se passa mas ela é a minha miúda.
Sana ne olduğunu veya neler olduğunu bilmiyorum ya da ne yaptığını bilmiyorum ama kimseye bir şey söylemeyeceğim ve hatta seni gördüğümü de söylemeyeceğim.
Não sei o que se está a passar contigo, ou o que aconteceu, ou o que fizeram, mas não vou contar nada a ninguém, e nem sequer vou dizer que vos vi.
Ne yaptığını bilmiyorum ama baban endişelenmeye çalışıyor.
Lisa, não sei o que é que estás a fazer, mas é muito estranho e o teu pai está a tentar preocupar-se.
Ne yaptığını bilmiyorum.
Não sei o que aconteceu.
Ne yaptığını bilmiyorum ama bir sürü şey yapıyor.
Não sei os nomes de todas, mas já fez uma data delas.
Ne yaptığını ben bile bilmiyorum ve bu çocuk benim korumam altında.
Não sei o que ele tentou. Este rapaz está sob a minha custódia.
Adamlarıma ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı bilmiyorum.
Quero saber porquê e o que fez aos meus homens.
Bu katil canavarın ne olduğunu bilmiyorum ama ne yaptığını biliyorum.
Não sei que monstro assassino é este, mas sei o que faz.
Ne yaptığını sanıyorsun, bilmiyorum ama bu bir emir.
Não sei o que julga estar a fazer, mas isto é uma ordem.
Kim olduğunuzu ve burada ne yaptığınızı bilmiyorum ama bir yıldızın huzurunda kabalık yapılmasına müsaade etmem... iki yıldızın.
Não sei quem é nem o que está fazendo aqui, mas não vou tolerar grosserias em presença de uma estrela... duas estrelas.
Onunla ne yaptığını gerçekten bilmiyorum.
O que ele lhe fez não sei.
Çiftlik işiyle uğraşanlar kurnaz değildir. Nereden geldiğini bilmiyorum, eskiden ne yaptığını da bilmiyorum, fakat bence nereden geldiysen oraya geri dönmelisin, çünkü bu işten anlamıyorsun.
Não sei o que é ou o que fazia... mas acho que devia voltar para isso, porque... não pode ser fazendeiro onde cospe.
Ne yaptığınızı bilmiyorum ama kontrolü ben alıyorum.
Não sei o que estão a tramar mas já não me enganam mais.
Ne yaptığını bilmiyorsun... Evet kesinlikle, ben niye bir arada olduğumuzu bilmiyorum.
Não sabe o que está a fazer... e eu também não sei o que eu estou a fazer.
Senin ne yaptığını hala bilmiyorum.
Nem sequer sei o que faz.
Burada ne yaptığınızı bilmiyorum, ben sadece hayatımı geri istiyorum.
Não sei o que andam a tramar. Só quero continuar a minha vida.
Ne yaptığınızı sandığınızı bilmiyorum ama bundan asla sıyrılamazsınız.
Não sei que o que pensam que estão a fazer, mas não se vão safar com isto.
Michael, ne yaptığını ya da neden yaptığını bilmiyorum...
Michael, não sei o que fizeste, ou porquê...
Sesinizi çıkarmayıp sadece söyleneni yaptığınız günlere ne oldu bilmiyorum.
Não sei que mal havia no "antigamente". Faziam só o que lhes era dito e chegava.
Halkım için ne kadar çok şey yaptığını sana anlatabilir miyim bilmiyorum.
Eu não sei se alguma vez lhe poderemos agradecer por tanto que fizeram pelo nosso povo.
Senin ne işi yaptığını bilmiyorum bile.
Eu nem sei qual é o teu emprego.
"Bilmiyorum" diyemezdin sanki. Aynı sana banyodan ne zaman çıkacağını sorduğumda, yaptığın gibi.
"não sei", como quando te pergunto se já acabaste na casa de banho.
Bu yaptığın hiç dostça değildi! Problem ne bilmiyorum ama..
São actos de grande hostilidade, os que está a cometer.
Onun ne yaptığını düşünüyorsun bilmiyorum ama onun kendi hayatı var.
Não sei o que pense que fez... mas ele tem a vida dele.
Ne zaman şaka yaptığını bilmiyorum.
Não sei quando falas a brincar.
Ne yaptığını biliyorum ancak neden yaptığını bilmiyorum.
Eu sei o que ele está a fazer. Só não percebo para quê.
Daha seni tanımıyorum, ne iş yaptığını bile bilmiyorum.
Não ao menos sei quem és, o que fazes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]