Onu dışarı çıkar translate Portuguese
362 parallel translation
- Onu dışarı çıkar.
- Vamos retirá-lo.
Onu dışarı çıkar, duyuyor musun?
Solta-o, ouviste?
Onu dışarı çıkar.
Leva-o lá para fora.
Onu dışarı çıkarın.
Ensacado.
- Onu dışarı çıkar, dostum.
- Solta-o, "amigo".
Alex, lambayı kıs ve atlar gelince onu dışarı çıkar.
Alex, baixa a luz. Quando os cavalos chegarem, trá-lo cá para fora.
Öldürmeden onu dışarı çıkarın!
Levem-no daqui, antes que o mate!
Steve, kapıyı aç ve onu dışarı çıkar.
Steve, abre a porta e deixa-o sair.
Onu dışarı çıkarın.
Fique fora disto.
Onu dışarı çıkarın hanımefendi.
Mande-o embora, senhorita. Que aqui estamos todos saudáveis.
Onu dışarı çıkar biraz. Kardeşinin yanına götür.
Anda, põe ele no sol, com a irmã.
Genellikle sağlık kontrollerinin ardından, adamı onu dışarı çıkarır.
Normalmente, depois do exame medico. Só trabalha no dia seguinte e o chulo aproveita para a levar a passear.
Onu dışarı çıkarın.
Levem-no lá para fora.
- Onu dışarı çıkarın.Atının üzerine koyun!
- Lá para fora. Ponham-no no cavalo!
Onu dışarı çıkar!
Leva-mo daqui!
Onu dışarı çıkarın!
Tirem-no daqui!
Onu dışarı çıkar, Abel.
Leve-o para fora, Abel.
- Onu dışarı çıkar ve vur.
- Leve-o e fuzile-o.
- Onu dışarı çıkar ve vur dedim.
- Disse que o levasse e fuzilasse.
Onu dışarı çıkarın!
Tragam-no para fora!
Onu dışarı çıkar. - Tamam. Haydi gel.
- Leve-o daqui e indicie-o.
Pekâla, onu dışarı çıkar.
Deixa-o sair.
Onu dışarı çıkar.
Deixa-o sair.
Gidelim, onu dışarı çıkar.
Vamos então.
Onu dışarı çıkarıp birkaç içki ısmarlayacaktım ve mikrofilmi yürütecektim.
Devia levá-lo a sair para comprar bebidas e tirar-lhe o microfilme.
Hadi, onu dışarı çıkarın.
Venha, tirem ele daqui.
Onu dışarı çıkar.
Leva-o daqui.
Onu dışarı çıkar.
Leva-o para cima.
Soluk olduğunu farkettim, onu dışarı çıkarın!
- Eu reparei que estava muito pálido, - Deviam levá-lo lá para fora!
Ben olsam, onu dışarı çıkarırdım.
Eu tirava-a de lá.
Onu dışarı çıkar Paul.
Pega os meus, Paul.
Onu dışarı çıkar Sam.
Leva-o lá para fora, Sam.
Dışarı çıkarıp ayıltın onu.
Levem-no para ali.
- Onu bebek odasından dışarı çıkarın hemen!
Saiam pelo quarto das crianças. Rápido!
Onu biraz dışarıya çıkarıp temiz hava aldırırız.
Todos desceram. Não ele, é paralítico.
- Dışarı çıkarın onu.
- Levem-na para fora.
Dışarı çıkar onu!
Tire-a daqui!
- Dışarı çıkar onu.
- Leva-a daqui.
Çabuk dışarı çıkar onu.
Tirem-no, rápido.
Çıkarın onu dışarı!
Tirem-no dali!
Onu dışarıya çıkarırız ve bütün sabunu durularız.
Levamo-lo lá para fora e tiramos-lhe o sabão.
Bay Brennan'ı bu yüzden bu akşam dışarı çıkarıyorum. Bakalım onu biraz da olsa neşelendirebilecek miyim.
Por isso estou trazendo o Sr. Brennan hoje à noite aqui... pra ver se posso animá-lo um pouco.
Beni dışarı çıkar, sana onu getiririm.
Deixe-me sair daqui, e levo-o a ele!
Çıkar onu dışarı.
Tira-o daqui.
Haydi. Onu çalıştıralım. Dışarı çıkar.
Vamos trabalhá-lo Tira-o daí.
Çıkarın onu dışarı!
- Prendam-no!
Onu da dışarı çıkarın!
Levem este também. - Meu Deus!
B.A., onu dışarı çıkar.
- BA, trá-lo para cá.
Her geçen gün hastasına olan güveni artan... Dr. Fletcher onu tedbiri elden tamamen bırakmadan dışarı çıkarır... - kızkardeşinin Teaneck yakınlarındaki evinde bir akşam. -
Mais segura com o seu paciente... a Dra. Fletcher leva-o para um passeio... uma tarde, na casa da irmã... não muito longe.
Çıkar onu dışarı. Çıkar onu dışarı!
Retire-se!
Dışarı çıkarın onu, çocuklar.
Rebolem-no, rapazes.
onu dışarı çıkarın 24
dışarı çıkarın 30
dışarı çıkar 27
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
dışarı çıkarın 30
dışarı çıkar 27
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22