English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok utandım

Çok utandım translate Portuguese

329 parallel translation
Çok utandım, küçük düştüm ve de rezil oldum.
Estou envergonhada, mortificada, e sem honra.
Çok utandım.
Estou tão envergonhada.
- Çok utandım.
Estou coberto de vergonha.
Ha, Doris! Çok utandım.
Doris.
Çok utandım ve... -... ve korktum.
Fiquei com tanta vergonha e tanto medo!
- Aaahh. onu pantolonuna yakaladığınızda çok utandım.
Ela ficou envergonhada por estar a usar calças compridas.
- Ay çok utandım. - Utanma canım.
Estou muito envergonhado.
Ben çok utandım.
Estou muito envergonhado.
Çok utandım.
Que vergonha.
Çok utandım.
Estou mesmo horrorizada.
- Laurie... - Çok utandım. Yüzüne bile bakamam.
Estou tão envergonhada.
Rezilceydi. Çok utandım.
Estou tão envergonhado.
- Çok utandım.
- Meti a pata na poça!
Çok utandım.
Tenho vergonha.
Çok utandım.
Estou com vergonha.
Tanrım, çok utandım.
Deus, que vergonha.
- Çok utandım.
Estou tão envergonhada.
Çok utandım.
Estou envergonhado.
Çok utandım.
Sinto-me envergonhado.
Hay Allah, çok utandım...
não sei onde me meter.
Kızgın değilim, sadece çok utandım.
Não estou zangada, só estou envergonhada.
Çok utandım! Bu ağaç gövdelerini utandırdın!
Cobriste-te de vergonha, e envergonhaste estes troncos.
- Çok utandım şimdi.
- Que vergonha.
Çok utandım gerçekten.
Deixou-me completamente desconcertada.
Çok utandım.
Estou tão envergonhado.
Fakat çok utandım.
Mas não pedi, tive vergonha.
Ben çok utandım.
Estou apenas envergonhado.
Çok utandım, keşke yer yarılsa da içine girsem.
Estou tão envergonhada, gostava de me esconder num buraco e morrer.
Yaptıklarımdan çok utandım. Ama nereden bilebilirdim ki?
Estou tão envergonhada com o que fiz ontem à noite.
Çok utandım!
Estou tão embaraçada!
Çok utandım.
Estou tão embaraçada.
Bense çok utandım.
Comecei a ter vergonha.
Çok utandım.
Eu sou novo. Eu estou... envergonhado.
Çok utandım.
Estava envergonhada.
Kendimi birinci sınıf bir budala durumuna düşürüp seni çok utandırmış olmalıyım.
Hoje, além de ter feito figura de idiota, devo ter-te envergonhado muito.
"Onu utandığım adamla beraber yaşayamayacağım kadar çok seviyorum." dedi.
"Amo-o demais para continuar a viver com um homem de quem me envergonho".
# Sorun benim göbek adım çok utandırıcı olsa da
"Problema é o meu nome do meio " Ainda que seja uma pena "
Çok utandım!
Que vergonha!
Tanrım, bu çok korkunç. Beni gerçekten utandırıyor.
Isto para mim é embaraçoso.
Gene, çok utandığımız için bunu henüz kimseye söylemedik ama Jack'le ben evlendik.
Gene, Jack e eu ainda não dissemos nada... porque estávamos com muita vergonha. Mas... nós nos casamos.
Çok utandım.
Que humilhação.
Çok utandırıcı, tamam mı?
Isto é muito embaraçoso.
Çok utandım.
Isto é tão vergonhoso.
- Az önce oradaydım. bu çok utandırıcı.
- Já lá estive. É embaraçoso.
Çok utandım.
Estou muito envergonhada.
Programımı vermezsen seni çok daha fazla utandıracağım.
Está a envergonhar-me. Vou envergonhá-lo ainda mais, se não arranjar o meu programa.
Bütün akrabalarım bundan çok utandı, ama ertesi hafta aynı şeyi bir daha yaptı.
Foi embaraçoso para os meus parentes, mas na semana seguinte voltou a fazê-lo.
Tanrım, bir erkeği nasıl utandıracağını çok iyi biliyorsun
És mesmo estranha. Dizes cada coisa.
- Oh, Tanrım, bu çok utandırıcı. Bu ne?
- Quase que fico com vergonha.
Dün gece beni ne kadar çok utandırdığına dair bir fikrin var mı?
Tens ideia da horrível humilhação porque passei?
Şimdi de bu olay psikolojik vaka oldu ve çok utandığını mı söylüyorsun?
Essa é a abordagem psicológica à resolução do crime?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]