English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok üzücü

Çok üzücü translate Portuguese

1,776 parallel translation
İşlerin bu hale gelmesi çok üzücü Brenda, çünkü görünüşe göre bütün bunları müsamere yüzünden ona yaptığımızı sanıyor.
É uma pena que seja assim, Brenda, porque parecia que conseguias lidar com ela na peça.
Çok üzücü olmaklar beraber, büyük ihtimaller haklısın.
Infelizmente, mas provavelmente é verdade.
Tanrım, bu çok üzücü.
Meu Deus, isso é tão triste.
- Çok üzücü.
- Isso é triste.
Çok üzücü.
Isso é triste.
Gençler İçin Sağlığı Destekleme Grubu Babamın şeker hastalığını çekmesini izlemek zor bir şey. Kız kardeşimde de şeker çıkabilmesi olasılığı da çok üzücü.
Estou farta de ver o meu Pai a sofrer de diabetes e coisas do género, e é muito triste constatarmos que a minha irmã também deve ter.
- Bu çok üzücü. - Hey, ne yapabilirsin ki?
Isso é muito triste.
Çok üzücü.
É tão triste.
Onu bu şekilde görmek çok üzücü.
É difícil vê-lo desta maneira.
Scott, iyi biri ve bu dünyada iyi insanların ezilmesi çok üzücü.
O Scott é uma boa pessoa... que vive num mundo que esmaga boas pessoas.
Bu çok üzücü.
É triste.
Gerçekten çok üzücü.
Isso é muito triste.
Ben... O sırada sizi görünce öfkeme hakim olamadım, bu çok üzücü bir durum.
Perdi a calma quando o vi da última vez e isso foi lamentável.
Son bombalama olayında sevdiklerini kaybedenleri yaslı bir şekilde karşılamamız çok üzücü.
E é com tristeza... que nos reunimos em luto... pelas vítimas dos atentados recentes.
Bu çok üzücü ve talihsiz bir durum.
É triste e uma infelicidade.
Bu çok üzücü.
Oh, isso é triste.
İstediğin gibi yetişmediklerini görmek çok üzücü.
É uma grande desilusão quando eles não são o que esperávamos.
Çok üzücü.
Terrível, que coisa terrível.
Kolay değil, çok üzücü.
Não é fácil, parte-me o coração.
Bu çok üzücü.
Isso é tão triste.
Onları kaybetmek çok üzücü olur.
Seria muito triste ficar sem eles.
Provalarda seni asla öpmedim. Aman Tanrım, Gerçekten çok üzücü.
- Eu nunca te beijei nos ensaios.
Çok üzücü.
É muito triste.
- Bu çok üzücü olur.
- Isso seria triste.
Bu çok üzücü bir durum.
De acordo, isso é terrível!
Gabriella'dan bahsediyorum. - Gösteriye gelemeyecek olması çok üzücü, ancak Stanford Onur Programı'na seçilmiş olması hem onun için hem de Doğu Lisesi için harika bir şey. - Ne?
- Estou falando da Gabriella!
- Çok üzücü.
Que triste.
- Anlıyorum, çok üzücü.
Que triste.
Bu çok üzücü bir durum.
Isso é muito triste.
Görünüşe göre baya üzülmüş. Çok üzücü.
Pelos vistos, estava muito deprimida.
Bu çok üzücü.
É muito triste.
Bu çok üzücü.
Isto é tão triste.
- Çok üzücü! Mutsuz olmanın vakti değil efendim. Aksine, mutlu olmanın vakti!
Não é altura para se ficar perturbado, sr. Mas sim feliz!
Anlıyorum sanırım ama bana çok üzücü geliyor.
Eu acho que compreendo. - E... eu acho muito triste. - De que está a falar?
Çok üzücü bir durum oldu
- Tivemos um camião roubado.
Bu şekilde düşünememen çok üzücü.
Lamento que não consiga ver dessa maneira.
Bu Hudson olayı çok üzücü.
É triste sobre esse miúdo, Hudson.
Çok üzücü.
Muito comovente.
Panay'a yapılan saldırı, çok üzücü bir yanlış anlaşılmaydı.
O ataque ao Panay foi um trágico mal-entendido.
Hem de çok üzücü.
E bem trágico.
- Çok üzücü.
- É tão triste...
Bu çok üzücü.
Meu Deus, que tristeza.
Çok üzücü bir hikayeymiş.
É tão triste.
Çok üzücü.
Muito triste.
Bir şekilde üzücü ama bir şekilde de çok iyi.
Por um lado é triste, mas por outro lado é ótimo.
# Bu ironi çok üzücü. #
A ironia é tão triste como este pobre diabo
Bu üzücü, gerçekten, çünkü ifade edecek çok şeyim olduğuna inanıyorum ama yetenekli değilim.
E até é triste, porque sinto que tenho muito para dar, mas falta-me só o dom.
Biraz üzücü bir şey ama aynı zamanda az çok harika da sayılır.
É um pouco triste... mas também é muito fixe.
Hayır değildi. Gerçekten çok üzücü.
- O primeiro não me impressionou muito.
Bu çok üzücü.
Que tristeza.
Bu çok üzücü.
Isso é tão triste!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]