Çok üzgündü translate Portuguese
197 parallel translation
Umarım Alvin içeride size karşı nazik davranmıştır. Çünkü çok üzgündü.
Espero que Alvin tenha sido educado consigo pois é muito nervoso.
Çok üzgündü.
Ela está triste.
Çok üzgündü.
Estava transtornado.
Ama takdir etmelisiniz ki... - Bay Holmwood çok üzgündü.
Mas tem que ver que o Sr. Holmwood estava muito preocupado.
Dolayısıyla çok üzgündü.
Ele ficou muito aborrecido e acho que...
İçeriye girişini kaçırdığımız için üzgünüm Kim ama Vi çok üzgündü.
Desculpa termos falhado a tua entrada, a tua mãe está muito perturbada.
Onu aramadığın için çok üzgündü.
Ficou arrasada por não telefonares.
Kendine hakim olup soğukkanlı görünmeye çalıştı... ama çok üzgündü.
Ela tentou, sabe, manter uma atitude fria... mas estava nervosa demais.
Gerçekten çok üzgündü.
Estava muito transtornado.
Sesi çok üzgündü.
Ele parecia muito arreliado.
Sesi çok üzgündü.
Ela parecia muito chateada.
Önce çok üzgündü.
Primeiro estava triste.
Çok üzgündü.
Porém, estava estranho.
Milli bir gazetedeki politika muhabirliği işini kaybettiği için çok üzgündü.
Sei que andava aborrecida por ter perdido o emprego como correspondente política num jornal nacional.
Çok üzgündü.
Estava tão triste.
Meclis üyesi Vernon Trent tanıdığı bir memur öldüğü için çok üzgündü.
O Vereador Trent chora a perda dum guarda que conhecia.
"Oduncu çok üzgündü..."
"O lenhador estava muito triste..."
Ne? Çok üzgündü.
Estava perturbada.
Evet, buraya geldiğinde çok üzgündü.
É verdade, ele estava muito abalado quando chegou aqui.
Ellen çok üzgündü.
- Ela está de coração partido.
Çok üzgündü.
Ficou zangado.
Bay Poole çok üzgündü.
Sr. Poole ficou muito abalado.
Biz eski dostuz. O çok üzgündü.
Somos velhos amigos e ele sentia-se pesaroso.
Kramer? a verdiğim o şifonyer yüzünden çok üzgündü.
Está perturbado, porque eu dei a cómoda ao Kramer, não está?
Jerry, bir arkadaşın geldi ve senin minibüsü aldığım için çok üzgündü.
Jerry, apareceu um dos teus amigos e ficou chateado à brava por eu estar com o teu carro.
Çok üzgündü.
Estava transtornada.
Onunla konuşmaya çalıştım, ama çok üzgündü.
Tentei falar com ela, mas ela estava muito perturbada.
Çok üzgündü. Kavgayla ilgili bir şey söyledi.
Ele disse algo sobre uma luta.
Çok üzgündü.
Tão triste.
Alex üç kere ödemeli aradı, çok üzgündü... sonra hatlar kesildi.
A Alex falou-me três vezes duma cabina, bastante preocupada. Depois a chamada caiu. Que se passa?
Ama o çok üzgündü.
Mas ela estava perturbada.
Çok, ama çok üzgündü, morali bozulmuştu.
Ficou muito triste e desanimado...
Xander çok üzgündü.
Ele estava chateado.
Bob giderken çok üzgündü Red.
Red, o Bob estava muito chateado quando saíu daqui.
Evindeydi ve çok üzgündü.
Ela está em seu departamento, muito preocupada.
Bay Zuloaga vazgeçirmeye çalıştı. Benigno dinlemek istemiyordu. Çok üzgündü.
O Sr. Zuloaga tentava dissuadi-lo mas o Benigno nem o ouvia, de alterado que estava.
Sanırım çok üzgündü.
Acho que ele estava mesmo triste.
- Bugün. Gerçekten çok üzgündü.
Ele está muito perturbado com isto.
- Çok üzgündü.
- Muito perturbado.
Çok üzgündü.
Ficou muito transtornada.
Kız çok üzgündü.
Ela estava aborrecida.
Ben odadaydım, Michael geldi çok üzgündü. - Jackie.
Portanto, eu estava ali na minha, quando o Michael apareceu muito perturbado.
Çok üzgündü dostum.
Estava chateada.
Çok sevecendi, ama hep üzgündü.
Boa, mas... triste.
Bunun için çok da üzgündü çünkü hepsi özel yapımdı.
Ficou muito triste, pois é tudo feito de encomenda.
Çok üzgündü.
Porém estava estranho.
Çok üzgündü.
Está muito transtornada.
- Adam çok üzgündü.
Tenho pena dele.
Çok da üzgündü.
Eu também estava bastante abatido.
Çok kötüydü. Çok üzgündü.
Foi horrível.
Çok üzgündü.
Ficou perturbada.
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok uzak 78
çok üzücü 155
çok üşüyorum 45
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok uzak 78
çok üzücü 155
çok üşüyorum 45