Anlamak zorundasın translate Russian
171 parallel translation
Ama buna devam edemeyecek olmamı anlamak zorundasın.
Но я не могу продолжать жить здесь.
- Jost, bir daha seçme şansın olmayacak. - Bunu anlamak zorundasın.
Слушай Жост... у тебя нет выбора, ты должен меня понять.
Şunu anlamak zorundasınız, Bay Vole, sadık bir eşin ifadesi çok fazla ağırlık taşımaz.
Вы же понимаете, что слово преданной жены стоит немного.
Anlamak zorundasın.
Ты должен меня понять!
Olanları unutma ve kendime hakim olmak için çaba harcıyorum. Burda beni anlamak zorundasın.
Я пытаюсь справиться с собой,... избавиться от этой пустоты и боли,... а теперь, благодаря этим двум женщинам,
Bir şeyi anlamak zorundasın.
Но ты должен кое-что понять.
- Sybil, anlamak zorundasın.
- Сибил, ты должна понять.
- Bunu anlamak zorundasın, Sybil.
- Ты должна понять это, Сибил!
Ama siz de anlamak zorundasınız, ben alım-satım işindeyim. Ve kar etmediğim sürece satmam.
Мой бизнес - это купля и продажа... и я не продаю без прибыли.
Camille anlamak zorundasın.
Камилл. Ты должен понять.
Bişeyi anlamak zorundasın, Benedict. İşimi severim!
- Ты должен кое что понять Бенедикт, я люблю свою работу
Bunu tek başına anlamak zorundasın.
Тебе придется самому это понять.
Anlamıyorsun ve anlamak zorundasın.
Неужели ты не понимаешь? Мы должны ее уничтожить.
Anlamak zorundasın. Böyle bir şey şimdiye kadar tarihimizde hiç yaşanmadı.
Ты должен понять, ничего подобного никогда не случалось в истории нашего народа.
- Anlamak zorundasınız. - Porno demeyi keser misin?
Почему вы так поступаете?
Onların her yerde olduklarını anlamak zorundasın.
Пойми, они везде.
Anlamak zorundasın, Renee.
Попытайся понять, Рене...
Bunu anlamak zorundasın.
Ты должен понять :
Bunu anlamak zorundasın.
Я не знаю, как объяснить.
Anlamak zorundasın.
Вы должны понять.
Benim sınırlarımı anlamak zorundasın, Josh.
Ты должен понимать людей в моем районе, Джош.
Bu yüzden anlamak zorundasın.
Вот поэтому ты и должна меня понять!
Anlamak zorundasın, vazgeçmek için zaman yok.
Но ты должен понять, что это нельзя отложить.
Ama anlamak zorundasın.
Но ты должен меня понять.
Benim durumumu anlamak zorundasın.
Элли, ты должна понять мою ситуацию...
Bizim işte insanların gözlerine bakınca gerçeği anlamak zorundasın.
При моей работе учишься узнавать правду по глазам.
Anlamak zorundasınız. Benim... benim bir karım var, çocuklarım var.
- Послушайте, вы должны меня понять : у меня жена, дети, обязательства.
Anlamak zorundasın. Zach zor zamanlar geçirdi.
- Понимаете, у Зака трудный период.
Bak, bu taşındığımdan beri yaptığım öylesine bir şeydi anlamak zorundasın -
Слушай, когда я сюда переехал, это было просто хобби, но ты должна знать...
Sende oluşan tepkimenin tamamen anomali olduğunu... anlamak zorundasın.
Ты должен понимать, что реакция, которую ты испытываешь является полной аномалией.
- Anlamak zorundasınız...
- Ты должен понять...
Bir şeyi anlamak zorundasın.
Ты должен кое-что понять.
Sana daha önce neden inanmadığımı anlamak zorundasın.
Ты должен понять, почему я раньше тебе не верил.
Meseleyi benim bakış açımdan anlamak zorundasın.
Слушай, ты должен взглянуть на ситуацию с моей точки зрения.
Neden gelemeyeceğimi anlamak zorundasın.
Ты должен понять, почему я не могу идти туда.
Hayır, Iütfen, anlamak zorundasınız.
Опять? Нет, пожалуйста, ты должна понять.
Anlamak zorundasın, Solveig.
Ты должна понять, Солвейг.
Yapmak zorunda olduğum şeyi anlamak zorundasın.
То, что я сейчас сделаю... Ты должна понять,
Efendim, anlamak zorundasınız.
Сэр, вы должны понять.
Beni anlamak zorundasın.
Ты должен войти в моё положение.
anlamak zorundasın, katie.
Кэти, ты должна понять.
Anlamak zorundasın.
Ты должен понять.
Anlamak zorundasın Jack bu bizim bugünümüz.
Ты не понимаешь, Джек, это – наше настоящее.
Anlamak zorundasın...
Постарайся понять.
Eğer problemin ne olduğunu anlamak istiyorsan, ona sormak zorundasın.
Если хочешь знать в чём дело, тебе придётся спросить у него.
Fakat Baba 2'yi ne kadar seversen sev, yine de konuyu anlamak ve takdir etmek için... orjinalini görmek zorundasın, değil mi?
Так? Но как бы ни нравился "Крёстный отец 2", нужно посмотреть оригинал, чтобы оценить и понять продолжение.
Anlamak zorundasınız.
Вы должны понять.
- Logan, anlamak zorundasın...
- Логан, ты должен понять- -
Anlamak için beni işe almak zorundasın.
Вам придется принять меня на работу, если хотите это выяснить.
Bunları senin yüzünden yapmadığını, artık anlamak zorundasın.
Тебе надо винить себя.
Anlamak zorundasın
Понимаешь...
zorundasın 42
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı nedir 18
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamıyormusun 20
anlamına geliyor 59
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamıyormusun 20
anlamına geliyor 59
anlamalısınız 22
anlamıyorlar 19
anlamadınız 26
anlamıyorsunuz 352
anlamadın mı 132
anlamalısın 63
anlamışsın 24
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamaya çalış 103
anlamıyorlar 19
anlamadınız 26
anlamıyorsunuz 352
anlamadın mı 132
anlamalısın 63
anlamışsın 24
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamaya çalış 103