English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bir balık

Bir balık translate Russian

1,519 parallel translation
Bu ise pazardan alınmış ucuz bir balık.
Эту дешевую рыбу вы можете купить на любом базаре.
İnsana dönüşmüş bir balık gibi ya da balığa dönüşmüş insan mı demeliydim?
наполовину ставший рыбой. Или же рыба стала наполовину человеком?
Bir balık ayıklaması kalmıştı zaten.
Из меня он вынимал косточки.
Evet, bir balık!
рыба!
Kız tatlı, güzel, ilk yardım biliyor ve sefil bir balıkla bile dalaşabiliyor, lanet olası!
блин!
Affedersiniz. Bir balık tabağı, bir de mide ilacı alabilir miyiz?
Можно одну фаршированную рыбу и слабительное?
Aşçıbaşı, o gece eve kocaman bir balık getirdiğini söyledi.
Шеф полиции рассказал мне, что в тот день к ужину вы принесли рыбу.
Buruşuk kayalar ve koyu yosunların arasından daha derinlere uçsuz bucaksız bir laciverdin içine ilerliyorum. Orada beni gümüş renkli bir balık sürüsü bekliyor.
Я погружаюсь мимо подводных скал и темных водорослей, на самую глубину, где меня ждет стая серебряных рыбок.
Ve tavrını beğenmezsem, o alçağın boğazını öyle derin keseceğim ki bir balık gibi yere düşecek.
И если мне что-то не понравится, я вскрою ему горло от уха до уха и брошу на пол, как выпотрошенную рыбу.
Henry bir insan mı yoksa bir balık mı?
Стоп, Генри - человек или рыба?
Büyük bir balık, baba.
Какая большая, ааа.
Bir balık bile tutamıyorsam, burada ne işim var?
Если я не могу поймать рыбу, что я вообще тут делаю?
Katlanabilir bir balık oltası ve senin için hazırladığım bir takım ıvır zıvır.
Складная удочка и несколько других полезных вещей, которые я собрал для тебя.
Okyanusta küçük bir balık.
Маленькая рыба в большом море.
Bir tavuk, bir balık ve bir kuzu eti?
Курица, рыба и ягненок?
Daha büyük bir balık olması muhtemel fakat şu ana dek ; evet tüm yollar Booth'a çıkıyor.
Возможно над ним есть еще кто-то, но пока все мои ниточки ведут к Бутху.
Peki ya büyük bir balık yakaladığımı söylesem?
А если я скажу, что подвернулось дельце?
Ne tür bir balık bu?
- Что за дельце?
Bu sıcak şekerleme ve pisi balığı ( kalkana benzer bir balık ) karışımı gibi bir şey.
Это же как помадка и палтус.
Evet, ama bir balık, yani iyi anlamda bir şişman.
Да, но она рыба, так что это хороший тип полноты.
Yağlı bir balık olduğumuzu Omega yağları bakımından zengin ve sağlıklı olduğumuzu söylüyoruz.
Я говорю, что мы вкусная жирная рыба, что нас нельзя не попробовать.
Eğer öğrenilirse, çok fazla utanç olur Bay Paik'in kızı bir balıkçının oğluyla evlenmiş diye.
Вам бы стало стыдно, если бы Вы узнали.. что дочь мистера Пайка.. .. вышла за сына рыбака
Asistanıyla yatıyor ve penisine etobur bir balık yerleşmiş.
- что? Он спит с его помощницей, и плотоядная рыба
Addison birden ortaya çıktı. Nefret ve acı dolu aylar geçirdim, çılgın ateş püsküren bir anneyle ve rıhtım yakınında bir boğulmayla başa çıktım. Yani, içime bir balık girmedi ama kesinlikle kolay zamanlar geçirmedim.
- Аддисон приехала я месяцами себя ненавидела я тонула на доках я думаю у меня нет рыбки в моей "ого-го", но это не легче я обманывала своих парней, и со мной всё в порядке действительно ли я единственная?
Sonuca varmalıyız. işimi istiyorsan çok büyük bir balık yakalamalısın.
Потребуются серьезные результаты.
Oltaya YENİ bir balık takıldı.
В город заплыла свежая рыбка
Ben büyük gölge küçük balık olarak başladım. Atlantik'de küçük bir balık.
Была крупной рыбой в пруду, а стала мальком в океане.
O benimle kancadaki bir balık gibi oynamadı.
По крайней мере, меня она не подцепила, как рыбку на крючок.
bir o kadar da şaşırtıcı. Ancak benim yaptıklarımdan sonra... ölü balık gözleri gibi olacak.
Красивые глаза... что скоро это будут глаза дохлой рыбы.
Parlak gözler ve gür bir saç kuyruğu, balık, çiçekler, güneş ışığı... Görüyorum ki, birileri ufak bir tatile başlamış.
цветы и солнышко сияет... мы тут подзадержимся.
Kahvaltı için ayçöreği ve özel bir tabakta, kızartılmış ton balığı.
Утренний рогалик с обжаренным сашими из тунца.
Bir keresinde, sanırım Danimarka'da, balık yağmış.
А я знаю случай. Это было в Дании... Прошел рыбный дождь.
Bir hafta yetecek kadar balık tuttuk.
Нам хватит рыбы на неделю.
Boşa zaman harcıyorsunuz, olgun karpuz veya taze balık almakla ilgili başka bir masal daha anlat.
Ну, потяните вы время, расскажите нам ещё какую-нибудь притчу про то, как надо выбирать арбузы. Или теперь уж, как надо покупать свежую рыбу.
Ne zaman büyük balık küçük insanlara hiç bir şey vermemeye başlar onlar da zorla alırlar.
Когда большие не думают о маленьких... маленьким приходится жить, как смогут.
Bir kuruş bile masrafımız olmaz. Plajda yürürüz. Kırmızı şarap içip taze balık pişiririz.
Будем гулять по берегу, пить вино, жарить рыбку.
Balık yemeği ve bir şişe şarap...
Рыбный ужин и бутылка вина...
Kıpır kıpır Japon balığı. - Senden bir iyilik istemem gerek. - Ne istersen.
яхд, ъ унвс йне-врн с реаъ онопняхрэ.
Balık kendisini biraz olsun tehlikede hissederse yumurtaları mahveden zehirli bir kimyasal salgılar.
Если она чувствует самую малую угрозу то втихаря выделяет химическую кислоту, которая портит яйца.
Fransa'da ufak bir parça anal seks balık avlamak ya da oyun oynamak gibi bir şey anlaşılan.
Может быть во Франции, анальный секс на стороне, это как рыбалка или игра "Эрудит".
Balık gibi içiyordun. Bir araba kazası oluyordu, sarhoş araba kullandığın için.
Ты напился в стельку и устроил грандиозную автокатастрофу.
Ya klasik denizkızı ; alt tarafı balık, üst tarafı insan, ya da ters bir denizkızı ile üst tarafı balık, alt tarafı insan.
Или это будет классическая русалка : нижняя половина рыбья, верхняя - человеческая, или это будет перевернутая русалка : верхняя половина - рыбья, нижняя - человеческая.
- Ayrıca bunu balık etli bir kızdan aldım.
Я их отобрал у женщины-рыбы.
Daha fazla şey öğreneceğim ve kariyerimde ilerlemek için daha fazla fırsat sunacak bir denizde küçük balık olmak daha mı iyi?
Но я не знаю Ведь лучше быть маленькой рыбкой в пруду, в котором я научусь больше и буду иметь возможности карьерного роста?
Hayır, sadece bir kaç küçük sürüngen ve bazı balık kemikleri, hepsi bu.
Только кости мелких животных.
Bir tekneye atlıyor ve balık yakalamaya çalışıyor.
= говно ) Так он забирается в лодку, пытаться поймать feesh.
Hayır, kendime bu büyüklükte bir balık yakalayacağım. Mekong dev kedi balığı, 270 kilodan fazla.
Меконгский гигантский сом весит более 200 килограммов.
Bayım, şimdiye kadar bir dum dum, bir mantar kafa, bir bu da ne, bir köpek çocuk, ve Kevin adını verdiğimiz insan kafalı ve balık vücutlu bir şeye babalık ettim, fakat çocuklarım ahlaksız oyuncular değildir.
Сэр, среди наших детей есть тупица, мальчик-собака и нечто с лицом человека и телом рыбы, мы называем его Кевин. но моя малышка не ведёт грязную игру!
Bir şeyim yok. Meredith ve Cristina'yla o balık ameliyatına girmeliydim.
- я в порядке ты ещё можешь попасть на другую операцию
Adamın penisinde bir balık vardı.
В мужском пенисе была рыба
Her zaman bir adamın penisinde bir balık olacak, şef.
There's always gonna be a fish in a man's penis, chief.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]