English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bunun gibi

Bunun gibi translate Russian

4,278 parallel translation
Ve hiç mantıklı gelmeyen bir sürü şey. Bunun gibi.
... и куча вещей, в которых нет никакого смысла, вроде этой.
Ayrıca adını bunun gibi şeylerin üzerine yazdırıp, övgüleri kabul edeceksin.
К тому же, твоё имя появится на хороших ручках, как эта.
- Bunun gibi mi? - Evet.
- А эта?
Geceleri bunun gibi, soğuk rüzgarlar vurduğunda ise, rüyalarımız girdaplar ve dalgalarda yüzen bir küvette.. ve güvenli bir sığınak bulalım... o ılık küvette jazz'ımın kuvveti ile. benimle gelin..
В этот вечер, когда дует холодный ветер, а воздух наполнен дикими дуновениями наших мечтаний, последуйте за мной и вы сможете найти укрытие...
- Gerçeği. Bunun gibi bir şey okumadığımı.
Что я никогда не читал ничего подобного.
Hiç bunun gibi bir şey okumadım.
Никогда не читала ничего подобного.
Eğer biz de bunun gibi bir yer bulabilsek, balıklama atlardım.
Если мы найдем место, как это, я буду прыгать.
Bunun gibi pek çok şeyde kötüyüm.
Я во всем таком профан.
'Bunun gibi kaç an kaçırdım? '
"и сколько таких моментов я упустила?"
Bunun gibi bir şey duymuş muydun?
Ты когда-нибудь слышала о чем-либо подобном?
Bunun gibi yerlere çok girip çıktım.
Я частенько была в таких местах.
Bunun gibi bütün durumlarda, güçlü tür hayatta kalıp zayıflar ölmüştür.
В большинстве случаев, более сильный вид выживает, а более слабый умирает.
Anne, bunun gibi şeyler onunla tanıştığım ilk günden beri oluyor.
Мам, такое происходит с нашей первой встречи.
Ve bunun gibi şirketler için çalışırken ben oradaydım.
Я была с ним, когда он работал с подобными компаниями.
Bu işi kabul edersen, bunun gibi yerler senin ofisin olacak.
Если ты примешь эту работу, такие места станут твоим офисом.
Bunun gibi karşı argümanların olsaydı belki de beni bir kereliğine öğrenci mahkemesinde geçerdin.
Тебе бы так парировать в прошлом. Мог бы разок и обставить меня в университете.
Odaların da bunun gibi mi olduğunu söylüyorsun?
Говорите, в спальнях была такая же ерунда?
Rachel, avukat olmak istiyorsun, böyle garip diyaloglara girmek zorunda kalacaksın. Evet, ama bunun gibi değil.
Рейчел, ты хочешь стать юристом, так что привыкай к неприятным беседам.
Anlamıyorsun, hayır. Bunun gibi bir yerde, bütün geleceğin önüne serilmiş haldedir.
В подобных фирмах вы точно знаете, что вас ждет в будущем.
Tıpkı bunun gibi.
Вроде этого.
Bunun gibi zamanlarda tek yapabildiğimiz şey yaşamımızı sürdürmeye çalışmak.
Всё, что мы можем сделать в такие моменты, - это постараться жить здесь и сейчас.
Tıpkı bunun gibi.
Как этот.
Onlara sadece bunun gibi kaç tane aşırı doz davası olduğunu sor.
Просто узнайте у него, как много подобных случаев передозировок.
Yani şu anda soruyorum ki acaba benim için bunun gibi başka küçük kontratınız var mı?
Вдруг случайно у вас появится ещё какая-нибудь подобная подработка для меня... Ну, потому что, знаешь...
Bunun gibi bir çanta bende de var.
У меня тоже есть аптечка, как эта.
Bunun gibi bir şey mi?
Вот, взгляните.
Bunun gibi bir çok dava gördüm.
Я расследовал много таких дел.
Genellikle bunun gibi bir şey.
Довольно часто.
İlişkiler de tıpkı bunun gibi.
Это похоже на отношения.
Eğer öyle olsalardı bunun gibi silahlar kullanmazlardı.
Если бы они были таковыми, они бы не использовали подобное оружие.
Oğlunuzun da sahip olacağı gibi, hiç bunun gibi bir evde büyüme lüksüne sahip olmadım.
У меня никогда не было такого прекрасного дома, как у вашего сына.
Sürgün bunun gibi.
Будто ты собираешься выстрелить.
Dediğim gibi, bunun önünden gitmeniz için bir şans veriyorum.
Нет, пока нет. Как я и сказал, я даю вам возможность опередить ее.
Yani bunun anlamı ; her sözümüz bize açılan bir davada bize karşı kullanılabilir. Yeter ki devlet ya da Fermitas gibi şirketler bizim bir "sorun" olduğumuza karar versinler.
Это наблюдение означает, что все наши высказывания подшиваются в дело, которое может быть использовано против нас когда правительство или компании типа Фермитаса решают, что мы создаем много проблем.
Bunun gerçekten eğlenceli olacağını düşünmüştüm, sahne gösterisi gibi, San Quentin gibi değil.
В смысле, я думала, это будет по-настоящему весело, как в игровом шоу, а не как в тюрьме Сан-Квентин.
Söylediğim gibi bunun üzerinde çalışıyorum.
Какая уже сказал, я над этим работаю.
Sanki Avatar bunun böyle olduğunu bilmezmiş gibi.
Аватару следовало бы это знать.
Ve bunun yanı sıra, sana akademide dediğim gibi.
И кроме того. Я сказала тебе в академии.
Tek istediği bunun bir parçası olmak biz de ona onun yapabileceği bir şey bulalım, bir tür düğün projesi gibi.
Просто она хочет быть частью всего этого, так давай найдем ей занятие... какой-нибудь... свадебный проект.
Adam bunun aksine inanıyor gibi, Susan.
Он считает, что наоборот, Сьюзен.
Aramızda yaş farkı gibi görünebilir. Ama bunun sebebi ben hala genç ruhluyum.
И я знаю, кажется, что у нас большая разница в возрасте, но это потому что я та ещё вертихвостка.
Bunun gibi bir fırsatın uçup gitmesine izin veremeyiz.
Пошли.
Bunun kötü bir haber gibi göründüğünü biliyorum ama artı tarafına bakarsak çözümü ne kadar zorsa çözümü o kadar tatlıdır.
Знаю, кажется, что это плохая новость, но ведь чем тяжелее расследование, тем слаще успех.
Topu inerken kesti gibi gelmişti ama bunun konumuzla ilgisi yok.
Это выглядело как типичная помеха, но это уже неважно.
Watson ve ben bir rutin gibi hayatlar kutarıyoruz, ve hiç bir şeyin bunun önüne geçmesini izin vermeyeceğim ve veremem.
Ватсон и я постоянно спасем жизни, и я не могу и не буду позволять мешать нам.
İki, MI6'e katılmış gibi yapıp, gerçek suçluyu içeriden arayabileceğim. Sen benim kardeşimsin. Bunun gerçekten de...?
Во-вторых, я собираюсь изобразить преданность МИ6, что бы проникнуть внутрь организации и найти виновного.
Birine göz kulak olması için kalbini veriyorsun ve ve kendine bunun güvenli olduğunu söylüyorsun ama ama kalbini yere bir taş gibi atacakları günün bugün mü yada yarın mı olduğunu bilemezsin.
Ты доверяешь кому-то своё сердце, и говоришь себе, что ты в безопасности, но... ты никогда не знаешь, возможно сегодня или завтра его бросят как камень.
Oraya varacak ve Eugene de bunun çaresine bakınca sen de kendini eskiden olduğu gibi bir yerde bulacaksın.
Он доберется туда, а Юджин исправит все это и ты окажешься в мире, в которым мы все жили раньше.
Ultraviyole radyasyonu gibi. - UVC lambası da bunun için en uygunu.
А значит, и ультрафиолетовое излучение.
Fakat Pitou bunun gerçekleşmesini engelledi. Soğuk havada titremeye mani olunamayacağı gibi Pitou'nun şeytani aurası kendisine değdiği anda refleks olarak kendi aurasıyla kendini korumaya çalışan Palm'a kimse kızamazdı.
Однако Питу предотвратил такой исход. чтобы защититься от злобной ауры врага.
Bazı ajanlar bunun suikastçinin hesaplamaları olduğunu düşünüyor ama bana hipergrafi gibi görünüyor.
Некоторые агенты думают, что это снайперские подсчеты, но я считаю, это гиперграфия.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]