Uzun translate Russian
49,683 parallel translation
- Joe West. Uzun zaman oldu.
Джо Уэст, давно не виделись.
- Gelecek ay uzun bir haftasonum var.
В следующем месяце у меня будут долгие выходные.
- Uzun hikaye.
- Долгая история.
Çünkü seninle beraber uzun bir hayat geçirmeyi planlıyorum hiçbir şey de buna engel olamaz.
Потому что планирую прожить с тобой долгую жизнь, и никто не сможет это у меня забрать.
- Uzun mesafeli ilişkilerle aram yok.
Я не вступаю в отношения на расстоянии.
- Uzun bir yarış yaptım ama her koşunun bir bitiş çizgisi vardır. - Jay...
- Джей..
Uzun zaman önceydi Cisco.
Это давняя история, Циско.
- Uzun hikaye H.R.
- Длинная история, ЭйчАр.
- Benim de uzun bir hikayem var.
- У меня тоже есть одна длинная история...
Bu kostümü uzun zamandır görmüyorduk, değil mi hayatım?
Давненько мы не видели этот наряд, да, милый?
Uzun zamandır hissetmediğim bir şey hissettim.
Давненько я его не испытывал.
Görüşmeyeli uzun zaman olmuştu beyler.
Сколько лет, сколько зим.
Cisco bana uzun zamandır bir takım olmadığınızı anlattı ve gösterdi.
Циско сказал, или показал мне, что вы уже давно не команда.
Kısa ve uzun süreli.
Кратковременная и долговременная.
- Uzun sürelide...
- Долговременная - это та...
Onu uzun zamandır hiç bu kadar mutlu görmemiştim.
Давненько я не видел его таким счастливым.
Uzun mesafe tekniğimde mükemmel olmuşum.
Я усовершенствовала свою дистанционную технику.
Takım elbiseli esmer ve uzun birini görünce gitti.
Он увидел высокого темноволосого мужика в костюме, И пошел за ним.
Niye bu kadar uzun kaldı bilemiyorum.
Не знаю, почему она так долго.
İşkence çok uzun sürdüğü ve Dan bolca zaman kaybettiği için neden ıvır zıvırı boş verip bir anlaşma yapmıyoruz?
Так как пытка длится слишком долго и Дэн уже потратил так много времени, почему бы нам не ускорить процесс и не договориться?
Çok uzun zamandır değilsin.
Ты отсутствовал довольно долгое время.
Çok ama çok uzun zaman önce.
Много... много, много, много лет назад.
Bundan daha uzun süren orgazmlarım oldu.
У меня оргазмы длились дольше.
Uzun zaman önce Madrid'de güçlü ve kendini adamış, inançlı bir beden buldu. Ona her şeyini verdi.
Он уже давно нашёл себе в Мадриде мощный сосуд, и её вера...
Sanırım bir yere gelmek kanatlarımız olmadan daha uzun sürüyor.
Похоже, перемещаться стало затруднительно - без крыльев.
Bu çok uzun hayatımda melekleri inceledim.
Я изучала ангелов всю свою... очень долгую жизнь.
Onu yeterince uzun tuttun.
Не вечно, но достаточно.
Bu uzun çılgın yolculuğun her adımında bizimle birlikte oldun.
Ты был с нами на каждом шагу этого долгого, безумного путешествия.
Uzun süreli stratejiler yapıyorum.
Занимаюсь долгосрочной стратегией.
Selam dostum uzun zaman oldu.
Привет, дружище, сколько лет...
Uzun zamandır sahaya çıkmadınız mı?
Давно не были на задании, да?
Bu çok uzun bir yol, tam olarak neresi?
Шоссе длинное, где конкретно?
Bu da benim uzun zamandır beklediğim bir şey.
А этого я жду не дождусь уже очень давно.
Bir melek görmeyeli uzun zaman oldu.
Как же давно я не видел ангела.
Ama kalanlar, gerçek şu ki biz umursamayı uzun zaman önce bıraktık.
А остальным, по чести говоря, уже давно на него плевать.
Eğer uzun zaman izlemeden veya tuzak kurmadan ya da yumruklamadan veya kesmeden devam edersek işler çirkinleşiyor.
И если нам долго не удаётся кого-нибудь выследить или поймать, избить или выпотрошить, начинается ломка.
Dostun Kevin'i uzun zaman önce delirttim ve yok ettim.
Я уже сто лет назад расколола твоего дружка Келвина, а потом распылила.
Dur sana göstereyim. Uzun hayatımın sonuna geldim ve bu bir sorun çünkü ruhumu güç için satmıştım.
я вам покажу. потому что я продала душу за свои силы.
Çok uzun zamandır bekliyordum.
Я долго возил с собой эту штуку.
Tüm o uzun günler ve geceler yolda avlanırken geçen zamanda?
Во время долгих дней и ещё более долгих ночей, когда мы ездили на охоту?
İşimi elimde tutmaya çok uzun zamandır odaklanmışım. Ondan nefret ettiğimi fark edemedim.
Я так зациклился на том, чтобы сохранить свой пост, что не успевал осознать, насколько ненавижу его.
Saldırı partide gerçekleştiyse elememiz gereken uzun bir kişi listesi var.
Если это случилось на вечеринке, то мы должны допросить всех из списка приглашенных.
Bunu uzun süre saklı tutamayız. Ama duyulmadan önce konuşmamız gereken kişiler var.
Мы не сможем долго скрывать это об общественности, но с некоторыми людьми мы хотим пообщаться до того, как выйдут новости.
- Hayır böyle iyi, daha işimiz uzun.
Нет, спасибо. Нам нужно выдвигаться.
Yine de uyarayım bunlar gerçekten uzun süren devalar.
Однако должен предупредить, что такие дела требуют много времени.
Çok uzun sürmüyor hiçbiri.
И эти отношения никогда не длятся долго.
Çok ama çok uzun bir süre gün yüzü görmeyeceğinden de emin olmalıyız.
И убедимся, что его упрячут на очень, очень долгий срок.
- Birkaç gün için uzun bir mesafe.
Далековато, чтобы ехать всего на пару дней.
Aşırı uzun?
С проблемами контроля над гневом?
çeviri : scriper Sayın Elena, Üzgünüm uzun zaman oldu.
Дорогая Елена, прости, что меня не было некоторое время.
Ama yeterince uzun değil.
А-а. И ещё бы столько же не видел.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25