Uzun bir süre translate Russian
2,003 parallel translation
Geçen ay adımı saklı tutmak suretiyle bir bağışta bulundum. Uzun bir süre idare etmez onları ama.
Я отправил анонимное пожертвование в прошлом месяце, но надолго этого не хватит.
- Biliyorum,... iki yıl epey uzun bir süre. Ama, adli sicildeki Sharon'a bak mesela.
- Знаю, знаю, это немалое время, но посмотри на Шарон из регистратуры.
Kendini bu işlere bu kadar uzun bir süre adamak için işin kesinlikle ona tatlı gelmesi gerekir.
Требуется некоторая склонность к самопожертвованию, чтобы продолжать работать так долго.
Çok çok uzun bir süre burada kalacaksın.
Ты пробудешь здесь долго.
Uzun bir süre bu renkle yaşayacaksam ikinci bir fikir daha alsam gerçekten iyi olur.
Ну, я мне придется жить с этим цветом очень долго. Поэтому, мне бы не помешало второе мнение.
Bu uzun bir süre.
Это большой промежуток времени.
Bunun benim hatam olduğunu düşündüğünüzü biliyorum ben de uzun bir süre böyle düşündüm.
И я знаю, вы думаете, что это моя вина, и я тоже так думала очень долгое время.
Oldukça uzun bir süre.
Это немало.
Ki bu bazı ilişkilerimden bile daha uzun bir süre.
Это дольше, чем все мои отношения.
İki hafta pek uzun bir süre değil.
Две недели на "всегда" не тянут.
- Ve bu ona, uzun bir süre daha dükkanı işletmesi için yardımcı olacak.
Да, этого должно хватить, чтобы продержаться на плаву до лучших времен.
19 yıl, bu işi yapmak için epey uzun bir süre.
Извини. Ну же Кэтрин... - Это были долгие 19 лет.
Harvey bunu uzun bir süre göremedi.
Харви не видел этого.
Sendika tarafından duyurulan eylem hareketi, yolcuların valizlerini almalarında normalden 33 dakikalık daha uzun bir süre.. ... beklemeleri anlamına geliyor.
Сегодня профсоюз внезапно объявил о забастовке, это означает, что для тех, кто пользуется авиаперевозками, время ожидания багажа теперь составит, в среднем, на 33 минуты дольше, чем обычно.
Çok uzun bir süre babamız sandık. - Karışık mesele.
Да, мы долго думали что отец, но потом выяснилось...
Uzun bir süre yok olmamı istiyorsun, değil mi? Hayır, beni dinle seni küçük orospu çocuğu!
А теперь слушай меня, сучонок!
Kavgamız uzun bir süre devam edince görüşmemi kaçıracağımdan o konuşurken asistanıma mesaj attım.
Жена без сознания, у ребенка - опухоль, Я не могу рисковать и принял решение за нас обоих. Думаю, что Трэйси...
Ama uzun bir süre daha otelimizde kalmayı düşünüyorsanız ödemeyi derhal konuşmalıyız.
Но если вы хотите продлить свое пребывание здесь, мы должны обсудить оплату немедленно.
Uzun bir süre bunun nedeninin başkasıyla görüşmesi olduğunu düşündüm.
Долгое время я думала, это потому, что он... он с кем-то встречался.
eğer onun ne kadar uzun bir süre kin tutabileceğini bilmesem çok daha endişeli olurdum.
Я волновался бы на много больше, если бы не знал, как долго она может злиться.
Elektriksel kurşunlar istenilen yerde durmadıkları zaman. Genelde ciddi değildir, ancak Maggie'nin durumunda,... oldukça önemli hale gelmiş, çünkü sorun uzun bir süre farkedilmemiş.
Когда электрические провода смещаются, как правило, ничего серьезного не происходит, но в случае с Мэгги, это стало довольно серьезным, потому что данная проблема долго оставалась незамеченной.
Aslına bakarsa, çok daha uzun bir süre olmayacak.
Точнее его не будет очень долго.
Başbaşa vakit geçirmeyeli uzun bir süre oldu.
Слишком долго мы не были только вдвоем
- Ne kadar uzun bir süre peki?
Сколько мы уже говорим здесь?
Geçen sene uzun bir süre mini buzdolabıyla nişanlı kalmış.
Только за последний год она была обручена... с мини холодильником.
3 saatten uzun bir süre dışarıdaymış.
То есть он отсутствовал три часа.
Hepimiz, uzun bir süre burada kalacağız. Maziyi, mazide bırakıp, birlikte yaşamanın bir yolunu bulabiliriz belki.
Мы все здесь надолго, так что... может, следовать принципу : кто старое помянет, тому глаз вон.
Ama adam en azından insanların ağzına sıçmadan önce uzun bir süre kafa yormuştu.
Но он по крайней мере думал долго и тщательно, прежде чем публично всех поиметь, без всякой причины.
Güzel soru, Bradley, bak şimdi potansiyel müşterileri kabul etmeden önce onlarla resmi olmayan bir şekilde tanışmayı tercih ederim ve söylemem gerek Dr. Magnus, benim kaynaklarım sayesinde, finansal geleceğiniz uzun bir süre çok sağlıklı olacak.
Хороший вопрос, Брэдли, видишь ли, я предпочитаю встречаться с потенциальными клиентами, в более неформальной обстановке, до работы с ними. И позвольте сказать, доктор Магнус, что благодаря моим средствам, с вашими финансами все будет в полном порядке достаточно долгое время.
Çok uzun bir süre.
Это слишком долго.
4 yıl yuvarlak bir tarih değil, ama... Yine de uzun bir süre...
Ну, четыре года - конечно, не круглая дата, но тоже уже срок.
Eski hazineleri kazmaya gittiysen,.. ... epey uzun bir süre güneşten mahrum kalacaksın.
Ты возвращаешься в прошлое, пытаясь найти старые сокровища, и будешь искать это солнце чертовски долго.
İki yıl o kadar uzun bir süre değil.
Два года не так уж и долго.
Evet, belki uzun bir süre önce.
Да, много лет назад - возможно.
Kaynaklarım sağolsun, finansal geleceğiniz çok uzun bir süre gayet sağlıklı olacak.
Благодаря моим средствам, с вашими финансами всё будет в полном порядке.
Hatırlıyorum ki çok da uzun olmayan bir süre önce bu işlerin görünüşü konusundaki endişelerinizi gayet net ifade etmiştiniz.
Помнится, недавно вы мне сделали довольно серьезное внушение по поводу ваших опасений насчет того, как все должно выглядеть со стороны.
Onu uzun süre kimsenin bulamayacağı bir yerde.
Где никто не найдет его очень, очень долго.
Ama George yapabileceğin bir şey olmalı, yani babacığım bu kliniği tek başına yönetmek için çok uzun süre bekledi.
Но Джордж, ты должен хоть что-то сделать. Папа ведь так долго ждал, чтобы заполучить эту практику. Он это заслужил.
Ve o topuklar hakkında bir daha düşün çünkü burada oldukça uzun süre ayakta kalacaksın.
И, возможно, тебе стоит подумать над каблуками. Тебе придётся долго быть на ногах.
Anladığım kadarıyla, bir takım belgeleri araştırıyoruz. Fakat bu benim görev süremden uzun süre önceydi, yani eğer dosyalar yoksa konuşamam.
Как я понимаю, мы ищем эти документы, но это было задолго до моего вступления в должность, так что я не могу сказать, существуют они или нет.
Zorn bir yerde benzin almaktan daha uzun süre kalmıyor ama L.A.'de yakalamalıyız.
Зорн останавливается, только чтоб заправиться, и он будет в Лос-Анджелесе
Uzun süre bir şey söylemedin, sonra da bağırdın.
Ты так долго ничего не говорил, а потом закричал.
Bunu yapmayalı uzun süre oldu. Bir zamanlar NOAA'nın bununla ilgili gösterisini izlemiştim, ancak orada rondela yerine, üzerinde roket vardı.
Давненько я этим не занималась.
Tek bir yerde uzun süre kalmamalısın.
Нельзя сидеть на одном месте слишком долго.
Yani, Saurornithoides gibi yuvalanan bir hayvan uzun süre boyunca uzakta kalamazdı.
А это означает, что гнездящиеся динозавры, такие как заурорнитоиды, не могут надолго оставлять свое гнездо без присмотра.
Eğer sahibi onu uzun süre takarsa ruhuna karanlığın tohumunu ekiyor ve doyumsuz bir hasrete sebep oluyor.
Если носить его слишком долго, то он пробуждает тёмные стороны души, и порождает неудержимое желание им обладать.
Bir buçuk tonluk bir katil uzun süre hızlı koşamaz.
Полуторатонный убийца не может быстро бежать долгое время.
Ama onun öncesinde, uzun süre yapılacak doğru şeyi bulmaya çalışan bir adamdı.
Но вы говорили, до этого он был человеком, которому потребовалось время понять, как правильно поступить.
Bak, Kara'yı nasıl niteleyim, o bir göçebe. Bir yerde uzun süre kalmıyor, anlatabildim mi?
Слушай, Кара одна из тех, кого можно назвать кочевниками, не остается в одном месте слишком долго, понимаешь?
Uzun süre önce yapmam gereken bir şeyi yapıyorum.
То, что следовало сделать очень давно.
Belki de uzun süre düşlenen bir hayalin gerçek olması gibiydi.
Или момент, когда исполняется давняя мечта.
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir yolculuktu 18
uzun bir gün oldu 24
bir süre sonra 89
bir süre 55
bir süredir 49
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir yolculuktu 18
uzun bir gün oldu 24
bir süre sonra 89
bir süre 55
bir süredir 49
bir süre önce 40
bir süreliğine 93
bir süre için 43
süre 34
sürekli 106
süre doldu 60
süren doldu 18
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
bir süreliğine 93
bir süre için 43
süre 34
sürekli 106
süre doldu 60
süren doldu 18
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409