English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yukarı geliyorum

Yukarı geliyorum tradutor Francês

113 parallel translation
Vinçi durdurun yukarı geliyorum.
Bloquez les poulies. Je monte!
Ben yukarı geliyorum.
Je viens.
Hattie, senin için yukarı geliyorum.
Henrietta, je monte.
Yukarı geliyorum, Vienna!
J'arrive, Vienna!
Yukarı geliyorum.
Je monte.
Yukarı geliyorum.
J'arrive.
Al, ben Warren. Yukarı geliyorum.
Al, c'est Warren.
- Yukarı geliyorum.
- Je monte.
Yukarı geliyorum.
Je remonte.
Ben seni taşırım. Bekle, yukarı geliyorum.
Je vais vous porter!
Yukarı geliyorum ve yemeğimi istiyorum.
Je monte et je veux mon déjeuner.
Yukarı geliyorum, Tina.
- Je monte, Tina.
Onları da fişleyip yukarı geliyorum.
Je les marque et j'arrive.
Yukarı geliyorum.
Je monte!
Yukarı geliyorum.
Je monte
Yukarı geliyorum!
Je monte!
Dikkat et, yukarı geliyorum.
Fais attention, je monte.
Yukarı geliyorum.
Je m'en viens.
- Charlie, yukarı geliyorum!
- Charlie! - Tiens bon!
60 saniye sonra yukarı geliyorum!
60 secondes, et j'arrive.
Yukarı geliyorum!
Holà! J'arrive!
- Evet, Deb, yukarı geliyorum.
- Oui, Deb! J'arrive!
Danny, benim, yukarı geliyorum.
Danny, c'est moi. Je monte.
Şimdi nerede olduğunu biliyorum ve yukarı geliyorum.
Maintenant je sais où vous êtes. Je monte!
Yukarı geliyorum. Ne?
Je monte.
Yukarı geliyorum tamam mı?
Je monte, d'accord?
Bak dostum, Yukarı geliyorum. Ateş etme.
Ecoute, je monte alors arrête de tirer.
Şimdi yukarı geliyorum.
Je monte.
- Bobby, yukarı geliyorum!
- Bobby, j'arrive!
Maalesef telefonuna cevap vermiyor. Yukarıdan geliyorum.
Non, il ne prend aucun appel.
Yukarı yanına geliyorum!
Une meute à droite!
Gwen, yukarı geliyorum.
Je monte, Gwen.
Yukarı gidip yıkamak daha iyi olur diye düşünüyorum. Hemen geliyorum.
- Coucou, chérie.
- Yukarı geliyorum.
- Je ne suis pas habillée.
Yukarı konuşmaya geliyorum, ateş etmeyin!
Je viens vous parler, aussi, ne tirez pas!
Yukarıdan geliyorum.
Je viens de là-haut.
- Aşağıdayım Asterix, Yukarı geliyorum.
Je suis là, Astérix!
Kefilin dostum. Yukarı geliyorum.
Ton bienfaiteur, je monte.
Yukarı geliyorum!
Je remonte.
Kramer, yukarı geliyorum. Kazanmamız gereken bir horoz dövüşü var.
Kramer, je monte.
Yukarı geliyorum!
Tu as entendu ca?
Doğu sakil yakası boyunca yukarı aşağı gidip geliyorum, sorular soruyorum...
J'écumais la côte Est, posant des questions
Şimdi bana gel. Yukarı çık, ben de hemen geliyorum.
Monte et je te retrouve dans quelques minutes.
Geliyorum, sayısız kilidi açıyor ve süreksiz merdivenlerden yukarıya hızla çıkıyorum ve o işte orada, beni bekliyor... örtüsünü kaldırıyor, onun tozlu soğuk bedenine bakıyor ve tozunu silip, onu okşuyorum...
J'arrive, j'ouvre mille cadenas et monte en courant un escalier de fortune La voilà, qui m'atten J'ôte le couvercle et regarde fixement sa silhouette froide et poussiéreuse
Şimdi yukarıdan geliyorum. Ve Red senin için bana bağırıyordu.
Papa était en train de m'engueuler à cause de toi.
Yukarıyı arıyor, Paige "Hemen geliyorum." diyor.
Il appelle. Paige dit qu'elle arrive.
- Ben yukarı geliyorum.
- Je monte.
Tamam, başlar yukarı, geliyorum...
Attention, chaud devant. Laissez passer.
Hemen yukarıya çıkın. Ben asansörle geliyorum.
Vous prenez l'escalier, moi, je prends l'ascenseur.
Yukarıya geliyorum.
D'accord. Je monte.
Çüzdanımı yukarıda unutmuşum.Hemen geliyorum.
J'ai oublié mon sac là haut. Je reviens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]