Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ A ] / Ama nereye

Ama nereye перевод на испанский

1,988 параллельный перевод
- Ama nereye gidiyoruz?
- ¿ Pero a dónde vamos?
Bir not bırakmış ama nereye gittiğini yazmamış.
Dejó una nota pero no dijo donde iba.
Ama nereye gittiğinden emin değilsiniz.
- y unas cuantas veces después. - Pero no está seguro de fuera allí.
Ama nereye götürüyorsunuz beni?
¿ A dónde me llevan? ¿ Qué quieren de mí?
Ama nereye?
¿ Hacia dónde se dirige?
Demek ki para başka bir yere saklanmıştı, ama nereye?
Entonces el dinero fue escondido en otro lado, pero donde?
Evet, ama nereye gitmiş?
Bien, ¿ Pero dónde aterrizó?
Ama nereye gittiğini bilmek istiyorsan, gitmeden önce buraya gelsen iyi olur.
Si quieres saber a dónde va, ven pronto antes que se vuelva a ir.
Sadece dört defa yaptı, ama nereye gittiğini anlamak için bize yetti.
Sólo lo ha hecho cuatro veces pero es suficiente para trazar un patrón.
Ama sen nereye gittiğini kimseye söylemeden okuldan ayrıldığın için de endişelenmiş.
Y está preocupado porque te fuiste de la escuela, y no le has dicho a nadie donde ibas.
Nereye gideceğini sana sorardım ama senin bir terapist olarak sınırların olduğunu biliyorum.
Te preguntaría dónde vas, pero ya sé que tienes tus límites como terapeuta.
Ama bu yaşta ben nereye giderim?
¿ Pero a dónde iras con esta edad?
Ama önce beni arayıp parayı nereye getireceğimi söylemeleri gerekiyor.
Pero tienen que llamar y decir dónde debo enviar el dinero.
Ama paramı almak için nereye geleceğim?
¿ Dónde puedo conseguir el dinero?
" ama gerçek şu ki, nereye gideceğimizi asla bilemeyeceğiz.
"Pero la verdad es que... no sabíamos a dónde iban"
" Onların nereye gittiklerini bilmek istiyoruz, ama belki hiç bilemeyeceğiz,
"Queremos saber a dónde van, pero quizá no deberíamos"
Bir sızıntı varsa, bu binadan değil. Ama başka nereye bakacağımı bilmiyorum.
Si hay una fuga, no procede de este edificio, y no sé dónde más buscar.
Bakın. Nereye varmak istediğinizi anladım ama barışmak için birkaç gün sonra onu görmeye gittim.
Mire, sé a donde quiere ir con esto, pero tiene que saber... que fui a verla algunos días más tarde para hacer las paces.
Nereye olduğunu bilmiyor ama onları bir daha göremeyecekmişiz.
No sabe dónde, pero no los volveremos a ver.
Yaptığın her şey kiminle yattığım ya da nereye kustuğumu yayman ya da Dekan Berube'ye Pete Fairman'ı öldürdüğümü söylemen her şeyi bağışladım çünkü bir gün büyüyeceğini düşündüm ama Yale ve basın bülteni hakkındaki haberi "Dedikoducu Kız" a vermek.
Todo lo que has hecho difundir rumores sobre con quién tuve sexo en que callejón vomité o decirle al Decano Berube que maté a Pete Fairman... Te perdoné todo, porque pensé que algún día madurarías. Pero publicar en Chica Chismosa ese rumor sobre Yale y la nota de prensa.
Ama sen ve ben ikimiz de diğer yolların nereye öncülük ettiğini biliyoruz.
Pero tú y yo sabemos que los llevan otros caminos.
Ama nereye ait olduklarını unutan insanlardan hiç haz etmem.
Pero no me gusta la gente que se olvida de dónde proviene.
Ama havaalanına varmak üzereyiz. Bu yüzden, bana en azından ilk olarak nereye gideceğimizi söylemelisiniz.
Pero estamos llegando al aeropuerto, así que al menos tendrá que decirme a dónde vamos primero.
Ama... Nereye gideceksin?
- ¿ Adónde irás?
Sizler için çok üzgünüm ama başka nereye gideceğimi bilemedim.
Lamento molestarlos pero no sabia a donde mas ir.
Ama bu değil, peki öyleyse nereye varmaya çalışıyorsun?
Pero no lo es... así que ¿ cuál es el objetivo?
Bu yolda ilerliyorsun. Ama bunun nereye çıktığını biliyor musun?
¿ Sabes adónde va este camino?
Nereye bilmiyorum ama John gitti.
Donde sea que se haya ido John, se fue.
Ama, saatimi nereye koyduğumu bilmiyorum.
Pero no sé dónde está mi reloj.
Evet, mutantlar ile insanların dünyasında ama bu Mojo'yu nereye yerleştirsek uygun olur bilemiyorum.
-... lucha por exterminar. - Sí, con la guerra entre mutantes y humanos, pero este Mojo no sé qué tiene que ver con todo eso.
Masaları koyduklarında kontrol düğmelerini kaldırmış olmalılar ama merak etme, büyü etkisinde ve nereye gittiğini biliyor.
Al poner las mesas, deben haberle quitado los controles pero cálmate, está encantado y sabe adónde ir.
Hadi ama, nereye gidiyorsun?
Vamos, amigo, ¿ a dónde vas?
Hadi ama. Nereye gidiyoruz?
¿ A dónde nos dirigimos?
Kime güveneceğimizi, nereye gideceğimizi bilmiyoruz ama ölmek istemiyorsak birlikte kalıp, ona karşı savaşmalıyız.
No sabemos en quien confiar o dónde recurrir. Pero debemos permanecer unidos y pelear, si no queremos morir.
Kime güveneceğimizi, nereye gideceğimizi bilmiyoruz ama eğer ölmek istemiyorsak birlikte kalıp, ona karşı savaşmalıyız.
No sabemos en quién confiar o a dónde ir, pero tenemos que permanecer juntos y luchar si no queremos morir.
Kime güveneceğimizi, nereye gideceğimizi bilmiyoruz ama eğer ölmek istemiyorsak birlikte kalıp, ona karşı savaşmalıyız.
No sabemos en quién confiar, ni a dónde recurrir. Pero tenemos que permanecer unidos y luchar si no queremos morir.
Lisede olsak sen nereye gitsen yanında gelirdim ama şimdi işler farklı.
En la secundaria, te habría seguido a cualquier parte. Pero ahora es diferente.
Çocuklar, nereye ait olduklarını bilmek isterler. Bırak, zavallı Glee çocukları o küçük kulüplerinde takılsınlar ama olduklarından başka birilermiş gibi davranma.
A los chicos les gusta saber dónde están, así que deja a tus niños de Glee tener su pequeño club, pero no finjas que ninguno de ellos es algo que no es.
Yani, o genelde pek sabah insanı değildir,... ama sade bir kapuçinoyla gidersen,... nereye gitsen peşinden gelir.
Quiero decir, por lo general no es una persona de mañanas. Aparece con un capuccino con mucha crema, Y ella te seguirá a cualquier parte.
Omuz yastıkları gelip geçebilir, ama en iyi arkadaşlıklar sonsuza kadardır. Çünkü nereye varacağından emin olmasan bile oraya yalnız gitmeyeceğini bilmeni sağlar.
Las hombreras van y vienen pero una mejor amiga es para siempre porque incluso cuando no estás segura de cuando estás arriba, ayuda saber que no estás sola.
Ama daha sonra nereye geleceğini biliyorum.
Pero descubri donde ira despues.
Onun nereye gittigini bilmiyorum, ama eminim er geç yuvasına dönecektir.
No sé dónde fue, pero estoy seguro que volverá pronto.
Bu adamların nereye gittiklerini bildiklerinden emin değilim, ama bir şey için hazırlıklı gelmiş gibi görünüyorlar.
No estoy segura de que estos muchachos sepan hacia dónde se dirigen, pero parecen haber venido preparados para algo.
Asla demiyorum ama şu an bunun beni nereye götüreceğini görmek istiyorum.
Así que no digo nunca, pero quiero ver a dónde me lleva esto.
Oliver, nereye kaybolduğunu bilmiyorum ama zaten bugün bir süper kahramanı aradım.
Oliver, no se hacia donde desapareciste pero ya he dejado mal a un superheroe hoy
Şimdi bu sana delice gelebilir ama sanırım onun nereye gittiğini biliyorum.
Ahora, sé que esto te va a parecer una locura, pero creo que se donde fue
Ama nerede olabileceğini, nereye gidebileceğini biliyorsun.
Pero sabes dónde estará... dónde podría ir.
Ama nerede olabileceğini, nereye gidebileceğini biliyorsun. Evet.
Pero sabes dónde estaría, dónde podría ir.
Hotch'ı bıraktığı görülüyor ama sadece girişte kamera var. O yüzden çıkınca nereye gittiği belli değil.
Podías verlo arrojando a Hotch, pero la cámara está sólo en la entrada, así que no tengo idea que dirección tomó al salir del hospital.
Ama sen nereye gidersen, insanlar ölüyor.
Pero vayas donde vayas, muere gente.
Nereye gidiyorsun? - Bilmek istemezsin. Ama çok ama çok önemli bir şey.
No quieres saberlo, pero es absolutamente importante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]