Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ A ] / Aptal şey

Aptal şey перевод на испанский

1,344 параллельный перевод
Tek dediğim şey, geçen hafta benden istediğin o aptal şeyi giyip "evet babacık" ve "tamam babacık" gibi laflar ettim.
Me puse la ropa ridicula que tú querias la semana pasada, y tuve que decir : " "Papi esto, papi aquello," " y toda esa tonteria...
Aptal şey! Gerçekten kötüyüm.
Soy realmente perverso.
Hadi Barkley, seni aptal şey.
Ven acá, Barkley, imbécil, estúpido.
Hemen moralin bozulmasın, aptal şey.
No mujas, vaca estúpida.
Anne, bu duyduğum en aptal şey.
Mamá, ésa es la cosa más estúpida que he oído.
- Ne doğru değilmiş aptal şey?
Qué dices, pedazo de imbécil?
Tanrının hediyesi dedim, tanrının hatası değil, aptal şey.
Dije el regalo de Dios, no el error de Dios, idiota
Ne zaman İnternete girsem, bu aptal şey çöküyor.
Cada vez que trato de conectarme se bloquea.
Bu aptal şey yüzünden.
Por esta estupidez.
- Aptal şey.
Cuidado. ¡ Vamos!
- Aptal şey çalışmıyor!
- ¡ No arranca!
Aptal şey çalışmıyor.
¡ Esta porquería no sirve!
O Shirley Caesar'dı, aptal şey.
Esa era Shirley Cesar, tonto.
Aptal şey!
Qué estúpido.
Aptal şey!
¡ Cabeza de koli!
Eskiden çıktığımız zamanlarda sürekli ne kadar aptal olduğunu söylerdi. Ve bunun hakkında nasıl hiçbir şey yapamadığını çünkü...
Cuando salíamos, siempre hablaba de cuan estúpido era y que no podía hacer nada porque era muy estúpido.
Crais... şey... o benden nefret ediyor, ama aptal değil beni öldürürse Aeryn'in matematik hesabı yapacağını, yapacağı atışın iç mutluluğunu yarıp toplarını patlatacağını biliyor
Crais... bueno... él me odia, pero no es estúpido. Sabe que si me mata Aeryn haría algo y su arma de felicidad doméstica se iría tan lejos como sus bolas.
- Evet. Ama onu buraya sen getirdin. Biliyorum, o yüzden şimdi kıskanç bir aptal gibi görünmekten başka hiç bir şey gelmiyor elimden.
- Si bueno, tu fuiste quien lo trajo aqui ya lo sé, y no puedo hacer nada sin quedar como un celoso estoy jodido
Sanki yaptığı iş dolayısıyla gerçekten yükselmiş gibiydi. Tamam yükselsin, fakat bu çevresindeki insanlar için katlanılacak bir şey değildi. Özellikle de diğerlerinin aptal gibi hissetmesine neden oluyordu.
Literalmente, consiguió ser una "bomba", y eso está muy bien, pero para algunas personas resultaba demasiado arrogante cuando hacía pensar a la gente que eran estúpidos.
Ben bir aptalım. Ama hiçbir şey ifade etmiyordu Frida.
Soy un idiota, pero no significó nada, Frida.
Tamam, şey, seni burada gördüğümden beri... Dün tam bir aptal gibi davrandığım için özür dilemek istiyordum
Están bien, bueno, como te tengo aquí me gustaría disculparme por ser semejante perdedor ayer.
... b * ktan arabanın içine tıktın, şu aptal iş saçmalığı hakkında hiçbir şey söylemedin.
Y no me has contado nada del trabajo. Que quieres que haga?
Bir aptal tarafından anlatılmış bir hikaye bu öfke ve bağırış dolu ve hiçbir şey ifade etmiyor.
Relato de un idiota, Lleno de ruido y furia, que nada... significa.
Of, bir şey söyle, aptal.
Carajo, di algo, imbécil.
Şey, evet, ama... Hiç kimsenin bunu yapacak kadar aptal olabileceğini düşünmemiştim.
Bien, seguro, pero... nunca conocí un hombre lo suficiente estúpido para hacerlo.
Seni aptal, lanet olasıca şey!
¡ Estúpida cosa de mierda!
Bir tek şey söyleyebilirim Jack Bristow aptalın tekiydi.
Puedo decirle una cosa : Bristow era un imbécil.
Aptal uçaklar, tek duyduğum şey kulaklarımın çınlaması.
Estúpidos aviones. Sólo oigo un pitido.
Sonra da geri dönemedim tabii ki ama bu iyi bir şey çünkü dönseydim kendimi devasa bir aptal yerine koymuş olacaktım.
Mejor así. De haberme quedado me hubiera puesto en ridículo.
- Sana bir şey söyleyeceğim. Aptal kardeşin o kadar da aptal değil.
Ese hermano idiota que tienes, no es tan tonto...
Bence aralarında bir şey yok. Kendimi nasıl aptal durumuna düşürdüm?
- ¿ Por qué dices que he hecho el ridículo?
Sizin o aptal raporunuzu aldığımdan beri sanki inandığım her şey yanlışmış gibi hissediyorum.
Venga conmigo! Una prostituta. Este tipo estaba convencido de que yo era una prostituta.
Başbakanın karşısına geçip, onun aptal maymun suratına duman üfleyebilirim! Tek yapabileceği şey zevk almak.
Podría acercarme al presidente y echarle humo a su estúpida cara de mono y él tendría que quedarse sentado apreciando y disfrutando.
Çok aptal bir şey, ama buraya geldiğimden beni rahatsız edip duruyor.
Verá, es algo estúpido, pero me ha estado molestando desde que llegue aquí.
O aptal mutantlar hiçbir şey yapamaz.
¡ Esos estúpidos mutantes no pueden hacer nada!
Senden Don Piper gizem serisinden nefret ediyorum. Aptal karından ve doğacak bebeğinizden de nefret ediyorum Çocuğunuz bir ucube olacak çünkü annesi hiçbir şey yemiyor!
¡ Odio tus estúpidos misterios de Don Piper y tu estúpida esposa que tendrá un bebé raquítico porque la mamá no come!
Bu aptal küçük ülkenin, bu berbat günde yapması gereken tek şey... sıraya girip söyleneni yapmaktı!
¡ Lo único que tenía que hacer este estúpido país era cooperar... y hacer lo que se le dice un miserable día!
Grace, o aptal çocukla ilgili benden hiçbir şey duymayacaksın.
Grace, no te diré nada sobre lo de dar una paliza a ese niño idiota.
Sana bir şey olmayacağını biliyordum, seni aptal.
Sabía que ibas a estar bien, tonto.
Bu aptal kask beni gerçek kötülerden koruyabilecek tek şey...
Ese casco tan extraño es lo único que me protegerá de los malos de verdad.
... ve şimdi de bu aptal hiphop denen şey.
Ahora esta estupidez del hip-hop.
Bilmiyorum hangi aptal, salak şey ışıkların kapanmasına sebep oldu.
No sé qué cosa estúpida hizo que se apagaran las luces.
Çünkü onun aptal kafasında hiçbir şey yok.
¡ Porque no tiene nada en su estúpida cabeza!
Her şey kötü, bunak ve aptal büyük büyükbaban Elya Yelnats yüzünden oldu.
Todo se debe al inútil, cochino ladrón de cerdos de tu tatarabuelo, Elya Yelnats.
Gitmesini istediğim tek şey şu aptal tüfek.
Sólo quiero que te lleves el rifle.
Ama üzerlerindeki aptal büyü yüzünden, hiçbir şey göremiyorlar.
Pero como están embrujados no pueden ver la realidad.
Tamam, belki de ben aptalım, çünkü ne Paris'e, ne de Milano'ya gittim... ama benim için gördüğüm bu şey çok daha önemli.
Quizá soy tonta porque no he ido a París o a Milán o a donde sea... pero para mí... no hay nada mejor que eso.
Aptal bir şey yapmışsın.
Hiciste una tontería.
Aptal küçük bir şey.
Haga esto a los pequeños chazoprama.
Aptal şey!
Cabeza de koli.
Lanet olası şey yüzünden, aptal gibi öleceğiz.
Me parece estúpido morir por eso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]