Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ F ] / Fakat sonra

Fakat sonra перевод на португальский

1,202 параллельный перевод
Fakat sonra, Prenses Atta... o milyonda birdir... gitmeme izin verdi ve sizi buldum.
Mas depois, a Princesa Atta... que é uma num milhão... Deixou-me vir à vossa procura.
Fakat sonra... Bum!
E então... zás!
Fakat sonra, yavaş yavaş onun oğlum olduğunu unutuyorum.
Mas, depois, aos poucos, esqueci que era meu filho.
Fakat sonra umrumda olmadı.
Depois percebi que não importava realmente.
Fakat sonra şunu okuduktan sonra
Mas depois eu li isto.
Evet, az kalsın yetişemiyorduk, fakat sonra düşündüm de, neden son bir kez duygusal bir şey yapmıyoruz... her ne ise.
Sim, quase não podemos vir, mas depois pensei, porque não entrar com uma última... o que for.
Ona kaldığı sürece bakmıştım... fakat sonra birdenbire kayboldu.
Cuidei dela durante a crise de abstinência, mas, sabe como ê, desapareceu de repente.
Fakat sonra büyükannenin sözlerini hatirladim.
Mas então eu lembrei-me das palavras da avó.
- Fakat sonra diğer parçalar çıkarıldı.
- Mas depois outra peças apareceram.
Beni bir batıl inanç yüzünden geri çevirecektin, fakat sonra başka bir batıl inanç yüzünden benimle çıkmaya karar verdin, öyle mi?
Ias rejeitar-me por causa de uma superstição... e decidiste que eu valia a pena por causa de outra?
Bilirsiniz, fakat sonra buna mecbur olduğumu fark ettim.
mas quando foi quando finalmente percebi que tinha de a deixar ir.
Fakat bunu yaptıktan sonra hiçbir iyi şey yoktu.
Mas não havia nada de bom no lugar de onde escapei.
Fakat onu daha sonra kullanabiliriz.
Mas pode ser que nos seja útil mais tarde.
fakat seninle tanıştıktan sonra bana birşeyler oldu- - olacağını sanmıyordum ve gerçekten- - pekala, pekala, ummuyordum.
Mas algo aconteceu desde que te conheci e não esperava e.. ... não queria... Bem, não esperava.
fakat tatlım, sen - bunca zamandan sonra - - onun hala sana gelebileceğini düşünmüyorsun değil mi? ?
Não estás a pensar que depois de tanto tempo, ele ainda andaria atrás de ti?
Şimdi Dan çok deli, bizden sonra gelir, fakat, Alice orada baygındır Onu ayıltmaya koşar, ve ayağından tutarak çekmeye başlar.
O Dan estava furioso connosco. Lançou-se atrás de nós, mas a Alice Jardine ainda estava desmaiada. Teve de ir acordá-la.
Fakat taşıyıcı saat 2 : 00'den sonra pek kullanılmaz.
No entanto, o transportador quase não é usado depois das 02 : 00.
Bu sabah yarım saat soğuk hava deposunda tıkılı kaldıktan sonra fakat itfayeciden aldığım kan ve dokulara örneklerine daha iyi bakabildim.
Mas vi melhor as amostras que tirei do bombeiro.
Canlılar için çok düşmanca gözükebilir fakat her yıl dokuz ay süren kıştan sonra Alaska hayat ile dolar.
Poderia parecer um lugar muito hostil para as coisas vivas mas todos os anos, depois de um inverno que pode durar 9 meses, o Alaska prospera de vida.
Başlangıçta çok zor oldu fakat 2 yıl sonra dükkan gayet iyi çalışıyordu.
O inicio é difícil, mas 2 anos depois o seu talho de carne de cavalo ja funciona.
Tamam, gülümseyeceğim. Fakat intikam aldıktan sonra.
Claro, que posso sorrir, mas depois deixem-me vingar.
Fakat çocuklar olduktan sonra kavga etmek yok. Hayır, onları kavgamıza katarız.
Mas depois, vêm as crianças, sem brigas não, eles serão chamados a participar, também.
Annem seni çağırıyor. Geliyorum. Fakat çocuklar olduktan sonra kavga etmek yok.
É uma melodia de marcha, na tuba.
Fakat sonra...
Mas então...
Fakat ondan sonra, eğer efsane doğruysa,
Sim. Mas se a lenda for verdadeira...
Fakat ne zaman benim ve karımın bir sorunu olsa bir kaç mum yakar, bazı aromatik güzel yağlar alır sonra üstünü ovmaya...
Quando eu e a patroa estamos com algum problema eu acendo umas velas, vou buscar um óleo aromático, e esfrego...
Burada her zaman çok parlak fikirler üretiyoruz... fakat daha sonra, hiçbirini hatırlayamıyorum.
Bolas, pensamos sempre em tantas coisas brilhantes aqui em baixo... mas depois, não nos lembramos delas.
Fakat yıllarca ağır işlerde çalıştıktan sonra kendimi evsiz barksız, hurdalıkta yatarken buldum. "
Mas depois de muitos anos de trabalho árduo, encontro-me sem casa - e a dormir num ferro-velho. "
Fakat o kadar çok bilgisi vardı ki aşırı yükleme yaptı. Ve sonra acayip ısınmaya başladı ve alev aldı!
Mas ela tinha tantos conhecimentos que o sobrecarregou e depois ficou muito quente e começou a arder!
Fakat bir gece vakti Wendol'ün gelmesini bekliyor... ve sonra da bize cesaretten bahsediyor.
Espera pela noite dos Wendol e depois falamos de coragem.
İş bulmak güç fakat "bir süre aradıktan sonra" "müzenin eğitim bölümünde" bir iş buldum.
O mercado de trabalho é escasso, mas após alguma busca arranjei emprego no departamento de educação de um museu.
G2, fakat... sonra sen zarar görebilirsin.
G2, mas assim... ficas tu com os defeitos.
Ve sonra bir yağmur gibi içimden akıyor, ve hiçbir şey hissetmiyorum fakat minnetkârlık... küçük aptal hayatımın... her basit anı için.
E então corre através de mim como chuva, e eu não posso sentir mais nada senão gratidão... por cada único momento... da minha estúpida e insignificante vida.
Fakat askin büyüsü gectikten sonra aglayacaksin.
Mas vais chorar quando acabar o teu fascínio para o amor.
Fakat bir süre sonra, yani herşeyime çok fazla karışmaya başladı.
Mas passado algum tempo, quer dizer, eu sei como cortar a minha própria carne, obrigada.
Fakat bu günkü gürültüden sonra hala ayakta duruyor.
Mas, ainda está de pé depois da réplica desta manhã.
Prue, içişlerinin seni öğrenmelerini önlemek için elimden geleni yaptım, fakat bundan sonra yapabileceğim bir şey yok.
Prue, fiz tudo o que pude para impedir que os Assuntos Internos soubessem sobre ti, mas depois de hoje, já não há muito que eu possa fazer.
Fakat Laura'nın kalbini söktükten sonra.
mas... antes arrancou o coração à Laura.
Bir çok insan böyle bir krizden sonra tamamen iyileşir. Fakat, henüz erken.
Muitos recuperam totalmente dum AVC destes, mas ainda é cedo.
Fakat siz bu olayı hastane odasında babanızın yatağının yanında izlediniz..... ilk kalp krizinden 2 gün sonra.
Mas você assistiu junto à cabeceira da cama do quarto do seu pai no hospital apenas dois dias após o seu primeiro ataque cardíaco.
O işi yaptıktan sonra, bazı şeyler değişti. Fakat çok önceydi.
Acho que as coisas mudaram desde que o fizemos, mas numa maneira boa.
Fakat şu son beş gündür senin işlerini yaptıktan sonra şu sonuca vardım ki ; sen sadece tembel, şımarık bir veletsin.
Mas depois de fazer as tuas tarefas nos últimos cinco dias... Cheguei à conclusão que tu apenas és um preguiçoso, seu mimado.
Bak, vardı fakat kuzenim Cala bana adetten sekiz gün sonra hamile kalamayacağımı söyledi.
Olha, eu teria usado... mas a minha prima Carla disse-me que eu não podia engravidar. durante oito dias depois do meu período. Ok.
20 milyon yıl sonra, soy tükenişleri binlerce sürüngen türünü silip atmıştı, fakat dinozorlar güçlerine güç katmışlardı.
20 milhões de anos mais tarde, uma extinção massiva eliminou centenas de espécies de répteis, mas os dinossauros continuaram passo a passo.
Bizi önemsemediğini sanıyordum. Fakat tüm bunlardan sonra galiba yanılmışım.
Achava que não se importava, mas depois disto... acho que estava enganada.
Bu kadar yolu geldiğiniz için üzgünüm fakat daha önce de dediğim gibi sonra tekrar gelin, Pacha burda değil.
Lamento muito que tenha percorrido todo este caminho, mas, como já lhe tinha dito, como deve lembrar-se, Pacha não está aqui.
- Fakat bu, bir rahip ve haham olmamızdan önceydi... Sonra ise bu kızla tanıştık.
Mas antes de serem padre e rabino, conheceram a rapariga.
Şu an üzgün olduğunu düşünüyorsun. Fakat ben bu kapıdan çıktıktan sonra asıl o zaman anlayacaksın.
Imagina como lamentas depois de eu sair aquela porta.
Fakat daha sonra Ruslar Çekoslavakya'yı işgal ettiler ve... Ben de ABD'ne geldim.
Pouco depois os russos invadiram a Checoslováquia e vim para a América.
Daha sonra onunla bağlantımız koptu fakat... ona hala borçluyum.
Perdi o contacto com ele depois disso, mas ainda lhe devo uma.
Fakat ya yarın ne olacak, ve sonraki gün ve sonraki gün, ve sonra?
Mas e amanhã e depois de amanhã? ... e depois, e depois?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]