Hani nerede Çeviri İngilizce
352 parallel translation
- Hani nerede?
Where?
- Hani nerede?
- Where?
- Hani nerede?
- But where?
- Hani nerede?
- Where are they?
Hani nerede?
A fine chance I've got.
- Hani nerede?
- Who? Where?
Hani nerede?
Where?
Hani nerede?
- I'll get it for you.
- Hani nerede?
- Where is it?
- Erkek arkadaşın varsa, hani nerede?
- If you've got a boyfriend, where is he? - He'll be along.
Hani nerede bütün o soylu ideolojiler?
Where are all our noble ideologies now?
Hani nerede kanıtınız?
Now, where is your proof.
Aşağılık serseri, hani nerede o gurur duyduğun
Exiled robber, where is the glory of your
Hani nerede?
- Yeah, Franco.
Hani nerede?
- What Zhenya?
Hani nerede?
I didn't see any.
Hani nerede o mis gibi sularla - yıkarken önünü çıngıraklarla - dolduracağım çocuklarım?
Where are the children I might have had... - that drowned to the rattling - of a thousand douche bags?
Evet ama, hani oyun nerede?
Yes, but where's the vehicle?
Bizi zengin edecekti ya. Hani, nerede şimdi?
That was going to make us a fortune.
Hani, nerede?
Oh, where?
- Nerede hani?
Where, George?
O sık sık göreceğim bakış nerede hani?
Where's that look I was going to see so often?
Ceset nerede. Hani Olins'in cesedini değiştirecektiniz?
Where's the body you was gonna switch for Olins?
Hani nerede?
Where is it?
- Hani, nerede?
- Where is it?
- Hani, nerede?
- Where is he?
- Hani emanet makbuzu nerede?
Where's the ticket?
Hani kırmızı halı eli şamdanlı uşaklar, trompetçiler nerede?
Where's the red carpet the lackeys with candelabra, the trumpeters?
- Hani mayon nerede?
Where's your bathing suit?
Hani, nerede?
Where is he?
Gel, gel, hani yaban domuzu kargın nerede? *
Come on, come on, where's your boar spear, man?
Hani söylediğin hayranlar nerede?
Say, where's that big following you're supposed to have?
Nerede hani?
Where is it?
Çok para harcamışlardır, hani nerede?
. No m?
Hani şu söz verdiğin boks maçı biletleri nerede?
Have you got any tickets for the fight?
Hani, sesin nerede?
I can sing like that too!
Hani, nerede kaldı o kedi adımları?
Well, pussy-footed pussy?
- Hani karım nerede?
- Where is my wife? - She will not come.
Hani, büyük oynayanlar nerede?
Where's all the high rollers?
- Hani anıtlar nerede?
- Where are the monuments?
- Hani rozetin nerede?
- Where's your badge now?
Hani onun nerede olduğunu bilmiyordun.
You told me you didn't know where she was.
Hani Muhammed'in mucizeleri nerede Cafer?
Where are Muhammad's miracles, Jafar?
Hani, nerede?
Where is it?
Hani, göstericiler nerede?
Where's all the demonstrators?
Beyaz züppe nerede, hani davul çalıyor demiştiniz?
Where is the white dude you said was playing the drums?
- Biliyorum, hani bebekler nerede?
I can't wait!
Şu siluet yapıp satan adam nerede biliyor musunuz... hani şu küçük kızı olan?
Where is that man that usually sells silhouettes here... you know, with the little girl? Oh, yes.
Hani pizzamız nerede?
Where's our pizza, man?
- Mendilin nerede hani?
- Where's the matching handkerchief?
Onu görüyorum! Nerede hani?
- Where, where?
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198