English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Nasıl olduysa

Nasıl olduysa Çeviri İngilizce

658 parallel translation
Üçümüzün fotoğrafıydı, nasıl olduysa Eun Seol da içine girmiş.
We didn't do it. It was just a picture that we took of ourselves... and Eun Seol's image got captured in it, too.
Nasıl olduysa arabana bindikten sonra bana iş verince sana vuruldum.
I knew that I have to get my hands on you. So, I got a job there and chased you around.
Benim gözetimimdeyken gönderilmiş bu sebeple nasıl olduysa büroya gelmiş.
It was sent in my care... so it came to the office somehow.
Nasıl olduysa oldu, bu çocuk bir senatör.
However it happened, this boy's a Senator.
Geçen gün nasıl olduysa bir anda birbirimizi kaybediverdik.
We somehow seemed to lose each other day before yesterday.
Nasıl olduysa, bu basamakların üzerinde tökezledi.
Somehow he stumbled on those steps.
Nasıl olduysa, seni incittim.
Somehow I've hurt you.
Nasıl olduysa, cebimde bir şişe iyi cins çavdar viskisi var.
It just happens I got a bottle of pretty good rye in my pocket.
Nasıl olduysa yolumuz en sonunda surlara düşüyor.
We somehow end up on the city wall.
Nasıl olduysa bu sefer komik olan şeye gülüyor.
He laughs when something's funny for a change.
Nasıl olduysa buraya tekrar geldim.
I came here again somehow.
Nasıl olduysa, haberi duymuş olmalılar.
Somehow, they must have heard the news.
Ancak nasıl olduysa, size kötülerinden yolladığımızı fark ettik.
But we discovered that we had sent you the bad batch somehow.
Bakın, şöyle, bir köke takıldım ve düşmemek için Miguel'e tutundum. Nasıl olduysa, ikimiz de düştük.
- Well, you see, I tripped over a root, and I grabbed Miguel to keep me from falling, and somehow we both fell.
Benim için, nasıl olduysa, Sandra Cenova'da tanıştığımız zaman doğdu.
For me, however, Sandra was born when we met in Geneva
Nasıl olduysa Galaksinin öte ucundayız, bulunduğumuz noktadan 500 parsek mesafede... yani demek istedim ki... yani
All of a sudden, we're clear across the galaxy. Five hundred parsecs from where we are... I mean were...
Nasıl olduysa birleşmişler, birbirlerini tamir ederek, tek olmuşlar.
Somehow they merged. Repaired each other, became one.
Kanlar fışkırdı ve o anda nasıl olduysa ben de bıçaklandım.
Blood gushed out, and in that moment somehow I too was stabbed.
Nasıl olduysa, bana vurdu ve burnumu kanattı.
So anyway, he hit me and made me nose bleed...
Artık nasıl olduysa, merdivenlerden sıvışmak için bunun doğru zaman olduğunu anlamış olmalı.
He must have seized that moment to slip downstairs somehow.
İyi profesör benden bir milyon dolarlık bir çeki kabul etti, nasıl olduysa.
The good professor accepted a check from me... for $ 1 million, as it happens.
Ama nasıl olduysa planımı anladılar!
Too bad it has turned out to be otherwise
Yukarıda nasıl olduysa sağ kalmayı başarmış diğer organizmalarla birlikte seni de araştırdık ve gözlemledik.
Along with many other organisms... that somehow managed to stay alive up above, you have been studied, observed.
- Ben herzaman nasıl olduysa yine öyle boşaldım.
I came of course, as I usually do.
Siz dördünüz nasıl olduysa 200 kişi arasından bu seminer için seçilme şerefine nail oldunuz.
Well, you four have the dubious honour of having been picked from over 200 applicants for this seminar.
Nasıl olduysa... ben arabayı kaldırdım.
Somehow, I was lifting up the car.
Nasıl olduysa tümünü bildim. - Dikkat çekmemelisin.
Somehow, I just knew them all.
Nasıl olduysa, ben seni seviyorum.
And incidentally, I love you.
Musluklar akmıyor. Ama nasıl olduysa bodrumu su basmış.
Nothing comes out of the faucets, yet the basement is flooded.
Nasıl olduysa anteni onarmayı düşünüyorlar.
Somehow they'd managed to fix the aerial.
Normalde, bulaşmam ama nasıl olduysa bu karı beni kandırdı.
Normally I do not get involved, but somehow this dame got to me.
Ama nasıl olduysa o ceset bir kamyon çaldı ve benzin istasyonunu havaya uçurdu.
They found Rambo's body. It stole a truck and blew up a gas station.
Üzgünüm bay Rajkovic, nasıl olduysa birazcık gürültü yapıyorlar.
Sorry Mr. Rajkovic, they are a bit louder
Nasıl olduysa, kayboldu.
He simply vanished.
Gerçek şu ki, ne yazık ki, Garthe Knight, yani Wilton'ın tek oğlu, her nasıl olduysa yeniden ortaya çıktı. Hem de Afrika'da çarptırıldığı üç ayrı müebbet hapis cezasına rağmen.
Wilton's only son, has somehow been resurrected from 3 consecutive life sentences in Africa.
Nasıl olduysa, yarım yıl geçmesine rağmen, bize ısınamadı.
However, even after half a year, he would not warm up to us.
Nasıl olduysa davet edildim ama.
But I was invited anyway.
Nasıl olduysa ona demokratik olmayan ünvanlar vermişti.
Anyhow, he gave him titles that weren't democratic.
O köpek nasıl olduysa Tyree'nin atına takıldı.
This dog somehow got tangled up with Tyree's horse.
Nasıl olduysa açığa çıktım...
Somehow we slipped and...
Nasıl olduysa, öyledir, ve bu şekilde oldu.
It happened the way it happened and that's the way it is.
Nasıl olduysa iyileşip, bana karşı çok sadık bir adam oldu, komik, minik arkadaşım.
Somehow he pulled through and became very devoted to me, a funny little fellow.
Oh, sadece bir morarma, nasıl olduysa.
Oh, it's just a bruise I got somehow.
Nasıl olduysa Almanların eline geçmiş.
Somehow, they had fallen into the hands of the Germans.
Nasıl olduysa kadın, benim yaratıklarla ilişki kurduğumu düşündü.
What is it, pal? Well, remember earlier when all the blood rushed from your head?
Nasıl olduysa son verdiğimiz serum karışımında beyninin üretmediği enzimi ona verdik, ve bu konuda şanslıyız.
Somehow with that last variation of the IV mixture we got lucky and he replaced that enzyme.
Her ayrıntı... her nasıl olduysa kaydedilmiş.
Every detail... as if it was somehow recorded.
Senden evvelkiler nasıl ev sahibi olduysa sen de öyle yapacaksın.
- Know what I mean? - Not exactly...
kapak dümdüz olduysa biz bunu nasıl bileceğiz?
Even if they do get to the hatch now, how are we gonna know when...
Yardımcı oldum, nasıl ben Jean'a, Jean da bana yardımcı olduysa, öyle...
I helped him, as I've helped Jean, and as Jean will help me...
Tüm bunlar gerçekten olduysa, nasıl bu kadar neşelisin?
If all that happened, how come you're so chipper?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]