Nasıl yapacağım Çeviri İngilizce
2,714 parallel translation
Tek sorun bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Except I don't know how to do that.
Bunu nasıl yapacağımı biliyordum, bu yüzden yaşasın!
I mean, this is something I know how to do, so yay.
- İşimi nasıl yapacağımı söyleme bana.
Hey, don't tell me how to do my job, okay?
Gastrolik bağ dokusunu kesmeye devam etmek istiyorum ama bunu nasıl yapacağımı bildiğimden...
You know, I would love to go back to dividing the gastrocolic ligament, but I'm not sure I remember how to...
Ben bunu nasıl yapacağım?
How am I supposed to do that?
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
I can't! I don't know how.
İşimi nasıl yapacağımı iyi biliyordum.
I knew what I needed to do in my job.
Nasıl yapacağımı bilemedim.
I just didn't know how.
Şimdi ilk hamlemi nasıl yapacağımı düşünmem lazım.
I just have to figure out how to make my first move.
İşimi nasıl yapacağımı biliyorum, ilgilendiğin için teşekkürler.
I know how to do my job, thank you.
Peki ya ben böyle bir şeyi nasıl yapacağım?
And how am I to do such a thing?
- Onu nasıl yapacağım peki?
How am I supposed to do that?
Bunu nasıl yapacağım peki?
How do you want me to do that?
Öyleyse bana da işimi nasıl yapacağımı söyleme!
So quit trying to tell me how to do my job!
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- I don't know how to do that.
Charlie bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Charlie... I don't know how to do this.
Muhtemelen bunu deneyip sana komik bir şey söylemeliyim fakat bunu nasıl yapacağımdan emin değilim.
I should probably try and say something funny now, but I'm not really sure how to do that.
Ama nasıl yapacağım bilmiyorum!
But I don't know how!
Pekâlâ, nasıl yapacağım?
All right, so how do I do this?
Bunu nasıl yapacağımızı bilmiyorum, Tara.
I don't know how we do this, Tara.
Oğlum nasıl yapacağımı gösterdi.
My son taught me how to drive the thingamabobby. Whoa.
Bana işimi nasıl yapacağımı öğretmen nereden çıktı?
Okay, when did this become about you telling me how to do my job?
Bana işimi nasıl yapacağımı söyleme
Don't tell me how I should do my work.
Nasıl yapacağım ki onu?
Yeah, and how do I do that?
İyi, o zamanihtiyacı hissediyorum umuyoruz işimi nasıl yapacağımı söylemeye.
Good, then I hope you won't feel the need to tell me how to do my job.
Nasıl yapacağım onu?
And how would I do that?
Sadece kim olduğunu görmek istiyorum böylece gerçek bir saldırıyı nasıl yapacağımı planlayabilirim.
I just want to see who it is so I'll know how to plan a real attack.
Bana birşeyleri nasıl yapacağımı söyleme.
Don't tell me how to do things.
- İşimi nasıl yapacağımı bana söyleme.
- Don't tell me how to do my job.
- Kimse işimi nasıl yapacağımı söyleyemez.
Nobody tells me how to do my job.
İşimi nasıl yapacağım ben, lan?
How am I supposed to do my job?
Nasıl yapacağım?
How do I do it?
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Oh. I don't know how to do this.
Bana işimi nasıl yapacağımı anlatma.
Don't tell me how to do my job.
İkincisi, şu anda senin o punk kardeşini kurtarmak için uğraşan adama bakıyorsun, o yüzden, iş yerime gelip, bana işimi nasıl yapacağımı söylemeden önce, neden kıçını kaldırıp kendi işini yapmıyorsun?
And second of all, you're looking at the man who bent over backwards to spring that punk brother of yours, so before you come down here to my place of employment and tell me how to do my job, why don't you get off your ass and start doing yours?
Bedenimle barışık olmaya çalışıyorum, ama nasıl yapacağım hakkında bir fikrim yok.
Like, I've been sitting here, talking out of my ass about how I'm gonna be confident. But, like, I don't know how I will be.
Tekerlekli sandalyeme oturamayacağım için, nasıl yapacağım konusunda endişelerim var. Kaldı ki, vücudum bu sıcaklığa gelemez.
I'm a little nervous as to how I'm going to do this because I can't sit in my wheelchair, and my body doesn't handle extreme temperatures well.
Kimliğimi açık etmeden nasıl yapacağım bilmiyorum. Baştan çıkart.
I don't know how to do that without blowing my cover.
Bunu nasıl yapacağım peki?
And how am I supposed to do that?
Nasıl yapacağımı biliyorum.
I know it.
Bu nasıl kesi yapacağımı değiştirmez.
Doesn't change how I make an incision.
İşlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum ve elimden geleni yapacağım.
I know how it all works and I'll do my best to continue Ben's work.
Yeni koleksiyonunuza hem müfettişlik yapacağım hem de sizin projede oynadığınız rolleri, ve nasıl yansıttığınızı gözlemleyeceğim.
Now, in addition to supervising the new collection, I will also be overseeing your contribution to its newest, celebrity face.
Onu nasıl yapacağım?
How do I do that?
Bunu nasıl yapacağını sormaya korkuyorum.
I'm afraid to ask how you'll do that.
Nasıl, yapacağımı bilmiyorum.
I don't know how.
Ama bunla nasıl başa çıkacağım, iş yerinde ne yapacağımı biliyorum.
But that's how I want it, because I know what I'm doing at work.
Benim günüm nasıl geçti Jenna'yı özledim mi ya da çiğneme oyuncağımdaki sesi çıkartan şeyi çıkardıktan sonra hayatımın kalanında ne yapacağım diye soran yok.
You haven't even asked me about my day or how much I'm missing Jenna or what I'm gonna do with my life now I've finay pulled the squeaker out of that sheepskin chew toy.
Burda origamiden nasıl gemi yapacağımı öğrenmiştim.
I taught her how to make these little origami boats.
Ama gerçekten bu zor zamanlar için bunu nasıl yapacağım.
But I have a really hard time imagining how that would be.
Nasıl hile yapacağımızı planlayabiliriz.
We can work on our cheating plan.
nasıl yapacağımı bilmiyorum 23
yapacağım 517
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
yapacağım 517
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221