English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Nerede olacaksın

Nerede olacaksın Çeviri İngilizce

255 parallel translation
- Sen nerede olacaksın?
- Where are you?
- Sen nerede olacaksın Baku?
- Where will you be, Baku?
- Nerede olacaksın?
- Where will you be?
- Nerede olacaksınız?
- Where'll you be?
- Nerede olacaksın?
- Where'll you be?
Bunu New York'ta yaparsam nerede olacaksın?
If I do this in New York, where are you?
Sen nerede olacaksın?
Where will you be?
Çünkü adam tüm denizleri dolaşıyor ve her tanıştığı kadına "Altı ay sonra nerede olacaksın?" diye soruyor.
Because he sails the seven seas, and to every woman he meets, he says "Where will you be in six months?"
Yarın gece nerede olacaksın?
Where will we be tomorrow night?
Sen nerede olacaksın?
Where are you?
Bunu ben izah ederken siz nerede olacaksınız Yüzbaşı?
Where will you be, Cap'n, while I am making it clear?
Sen nerede olacaksın?
Where will you be then?
Kaptan, nerede olacaksınız?
Captain, may I ask where you'll be?
Nerede olacaksınız?
Where will you be?
Sen nerede olacaksın?
– I dunno...
- Sen nerede olacaksın?
- Where will you be?
Eğer ayrılırsak nerede olacaksın?
If we leave, where will you be?
Sen nerede olacaksın?
Where you gonna be?
Yarın nerede olacaksın?
Where will you be tomorrow?
Siz nerede olacaksınız?
Where will you be?
Sen nerede olacaksın?
Where are you going to be?
- Peki sen nerede olacaksın?
- Where are you gonna be?
- Bu gece nerede olacaksınız?
It'll be up tonight.
- Nerede olacaksın?
- Where are you gonna be?
- Sen nerede olacaksın?
[Man # 1] Where you gonna be?
Bu gece nerede olacaksın?
Where will you be tonight?
Uyandığınızda nerede olacaksınız biliyor musun?
And when you wake up, do you know where you'll be?
Öyle mi? Sen nerede olacaksın o zaman?
Yeah, and where will you be?
20.55'te nerede olacaksın?
8 : 55, where are you going to be?
- Sen nerede olacaksın?
- Where are you gonna be?
Sen nerede olacaksın?
Where are you gonna be?
- Nerede olacaksınız?
Where will you be?
- Sen nerede olacaksın?
Where'll you be?
Ben cehennemde yanarken sen nerede olacaksın?
And where will you be while I'm burning in hell?
- Peki sen nerede olacaksın?
- And where are you gonna be?
- Sen nerede olacaksın?
- Where you gonna be?
Dinle, yarın akşam saat 9 : 30'da nerede olacaksın?
Listen, where are you going to be tomorrow night at 9.30?
Buradan ayrılıp, Savunma Bakanlığım bittiğinde, sen nerede olacaksın?
When I'm off being the Minister for War, where will you be then?
Nerede olacaksın, yatağın kenarında oturuyorsun işte.
Sitting at the edge of the bed.
Bu hafta sonu nerede olacaksınız?
Where you gonna be this weekend?
26 yıl sonra nerede olacaksın Charlie?
Where you gonna be in 26 years, Charlie?
Nerede olacaksın?
Where you gonna be?
Nerede olacaksın?
Where will you be?
Nerede olacaksın?
Where are you going to be?
- Sen nerede olacaksın?
Where are you going to be?
Ben teknedeyken hangi işareti vereceğim... ve sen adamlarınla nerede bekliyor olacaksın?
What signal do I give when I'm on the boat and you're waiting with your men?
Richard Kimble'ı nerede bulacağımı söyleyin adınızı temizlemiş olmakla kalmayıp yakalanmasıyla ilgili çok iyi bir duruma geçmiş olacaksınız.
You tell me where to find Richard Kimble, you'll not only be in the clear, but you'll be in a very good position for an exclusive story on his capture.
Nerede olacaksın?
- Where you gonna be?
Nerede olursan ol, hep kalbimde olacaksın.
Wherever you are, you will always be in my heart.
- Şu an Stooges'ın nerede olduğunu bilmiyorum ama yerlerini tespit edince bunu ilk öğrenen sen olacaksın.
- Well I don't really know where the Stooges are right now but if I locate them, you'll be the first to know.
Ama detayları hatırlamama durumuna karşın, eğer bana Callisto'nun nerede olduğunu söylemezsen saniyeler içinde ölmüş olacaksın.
But in case you don't remember the details you'll be dead in seconds if you don't tell me where Callisto is.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]