Bu daha da kötü Çeviri İspanyolca
434 parallel translation
Bu daha da kötü.
Eso es aún peor.
Bu daha da kötü. Açgözlüyse açgözlü.
Bien, así que es avaricioso.
Bu daha da kötü. Burası Renault garajı.
Pues todavía peor, porque esto es un garaje Renault.
Bu daha da kötü.
- Esto todavía es peor.
Bu daha da kötü ya.
Peor aun.
Bu daha da kötü Patron.
Eso es incluso peor, jefe.
Bu daha da kötü.
Eso empeora las cosas.
Bu daha da kötü ya.
Eso lo pone incluso peor.
Bu daha da kötü olur.
Eso sería peor.
Bu daha da kötü!
Ése es el problema.
- Bu daha da kötü.
- Peor aun.
- Bu daha da kötü.
- Peor todavía.
Bu daha da kötü.
Eso es peor.
Hayır, sen samimisin, bu daha da kötü.
No, en alguien sincero, que es peor.
Bu daha da kötü hale getiriyor.
Peor me lo pones.
Maalesef Profesör, dürüstlük üzerine ünü nedeniyle sözüm ona keşfinin tam mevkiini vermeyi reddediyor, ayrıca daha da üzüntücü verici olanı, kendisindeki mevcut fotoğraflar öyle kötü hasar görmüş ki, ( Profesör'ün kanosunun devrildiğinde olduğu söyleniyor ) bu konuda kesinlikle delil olarak kabul edilemeyecek durumdalar.
Desafortunadamente para la reputación del profesor y su veracidad, se niega a dar la situación exacta de sus alegados descubrimientos, y para mayor desgracia, las fotografías en su poder están muy dañadas ( ya que el profesor dice que su canoa volcó ) para que puedan ser aceptadas como evidencia en este caso.
Daha da kötü. Gülünecek bir konu değil bu.
Peor de lo que piensa, no es para reírse.
Eğer öldürürlerse, daha da fazlası gelecek... ve bu kızılderililer için kötü bir ilaç olacak.
Si es así, vendrán muchos más... y será un hechizo muy malo para los indios.
- Bu daha da kötü.
- Peor aún.
Biraz daha katlan bu kötü dünyamıza benim hikâyemi anlatmak için.
... y en este atribulado mundo,... da aliento a tu dolor para contar mi historia.
Senin askerlerin. Bu da işi daha kötü yapıyor.
Eran tus hombres, que es incluso peor.
Karıma da söyledim, o bana sadece çok sinirli olduğunu söyledi ama yine de endişeliydim ve bu gece daha da kötü göründün.
Mi mujer dice que no es nada. Pero a mí me tienes preocupado. Y esta noche pareces estar peor que nunca.
Ben ona zincir vurdum. Bu onu daha da kötü yaptı.
Yo la encadené, y ella se volvió rabiosa.
Bu düşündüğüm kadar kötü değilmiş. Daha da betermiş.
No es tan fuerte como pensaba Lo es más.
Gitmen hep kötü ama bu gece daha da kötü, çünkü günümüz çok iyi geçmişti.
Siempre es horrible cuando te vas... pero esta noche fue aún peor... porque era un día tan bonito.
Bu kadar çok konuşmasından daha kötü bir şey varsa..... o da saydamlığı.
Lo peor que tiene además de su parloteo es su transparencia.
Yaşamak o kadar da kötü değilmiş. Bu çok daha kötü.
Las cosas no iban tan mal cuando estaba vivo, éste es un mal presagio.
Ayrıca, mantıksal olarak, yüz değişik olasılık da var, bu olasılıklardan biri bizi şu anki durumdan daha kötü bir duruma itebilir.
También, por lógica, hay cientos de variables, cualquiera nos puede llevar a una situación peor.
Bu daha da kötü ya!
¡ Peor todavía!
Bu yol tekin değil. Sonbaharda daha da kötü.
Siempre es peligroso, y más aún en otoño.
Umarım bu benim soğuk algınlığımı daha da kötü yapmaz.
Espero que esto no me empeore el catarro.
İngilizler Kuzey Malaya'nın en kötü ihtimalle üç ay daha dayanabileceğini düşünüyordu. Bu süre zarfında da bölgeye önemli bir takviye yapılabilirdi.
estrategas británicos que se encuentran que en el peor de los casos, Malasia podría manejar tres meses, tiempo suficiente para permitir para enviar refuerzos a Singapur.
Yine sarhoş olmuş, bu sefer daha da kötü.
Usted está borracho de nuevo y Hoy, como nunca.
- Ona kötü, bize daha da kötü olur bu.
- Es malo para él y para nosotros.
Ne kötü, bu sabah Sahil Güvenlik istasyonunda biraz daha fazla kalmadınız, ya da en azından büronuzu sık sık aramadınız.
Debió quedarse con los guardacostas. O llamar a la comisaría.
Belki bu daha da kötü yapar her şeyi.
Cuando te desalientas debes hallar la fuerza de reaccionar.
Bu da daha kötü bir şey olduğundan farklı görünmeye çalışıyorsun.
Esto es lo más grave tratar de parecer diferente a lo que se es.
Bu da demek oluyor ki, aynı şeyler sil baştan başladı, ama bu sefer daha kötü. Sonra her şey bitecek, Franz.
Y eso significa que volverá a pasar lo mismo... pero será aún peor, y entonces será el fin, Franz.
Hadi be, bu olayı daha da kötü hâle getiriyor.
Oh, eso es mucho peor.
Bu, yalnızlıkla savaşmaktan daha da kötü.
Eso es peor que asumir la soledad.
Sadakatiniz gibi, bu da hayatın gerçeği. Daha çok ya da daha az kötü değil.
Es un hecho ni más ni menos irritante que vuestra fidelidad.
Dostum, bu tuvalet Dayton'da çalıştığımızdan daha kötü.
Este antro es peor que el de Dayton.
Bu susuzluğunuzu gidermez. Daha da kötü hâle getirir.
Esto empeoraría nuestra sed.
Bu iş oldukça kötü başladı ve sanırım daha da kötüleşicek.
El mal principia, y sigue lo peor.
Hayır, bu da kötü, hadi Bigelow, bize daha iyi bir isim ver.
- No, apesta. Vamos, Bigelow, danos un buen nombre.
Bu yılki bölüm daha da kötü.
El episodio de este año es aún peor.
Ne kadar içtiğini unutuyor ve bu da olayı daha kötü yapıyor. Anlıyor musun?
Olvida lo que ha bebido, y eso es aún peor, ¿ entiendes?
Kendisini bu hikayelerle daha da kötü batıracak.
Está cavando tonterías con más tonterías.
Bu her şeyi daha da kötü yapar.
- Olvídalo.
Bu senin Mr.T şarkından daha da kötü.
Esto es peor que tu canción sobre Mr.
Bu onu sadece daha da kötü biri yaptı.
Le hizo peor.
bu daha iyi 394
bu daha kötü 16
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha da kötü 35
daha da kötüsü 101
bu da ne 2329
bu da ne demek 442
bu daha kötü 16
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha da kötü 35
daha da kötüsü 101
bu da ne 2329
bu da ne demek 442
bu da senin 34
bu da değil 27
bu da 414
bu da demek oluyor ki 33
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384
bu da senin için 26
bu da neyin nesi 120
bu dansı bana lütfeder misiniz 41
bu da bir şey 32
bu da değil 27
bu da 414
bu da demek oluyor ki 33
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384
bu da senin için 26
bu da neyin nesi 120
bu dansı bana lütfeder misiniz 41
bu da bir şey 32