Nerede o zaman Çeviri İspanyolca
1,113 parallel translation
Nerede o zaman?
¿ Dónde está?
Parmak izi nerede o zaman?
- ¿ Y dónde están las huellas?
- Nerede o zaman?
- ¿ Dónde está?
Nerede o zaman şimdi?
¿ Y dónde está?
Nerede o zaman?
¿ Dónde están?
- Nerede o zaman?
- ¿ Entonces dónde está?
Öyle mi? O zaman geçişimizin nerede olduğunu hatırlıyorsundur.
Espero que recuerde el camino en lo alto.
- O zaman sorun nerede?
- ¿ Qué problema hay entonces?
Buna ; nereli olduğunuz, karınızın ismi, nerede zaman geçirdiğiniz ve Petersburg'da hangi bankayı soyduğunuz da dahil.
Eso incluye dónde han estado, el nombre de la esposa... dónde cumplieron sentencias... o un banco que tal vez robaron en San Petersburgo.
O zaman nerede olurum bilmem Rock ama haberini alırım ve mutlu olurum. "
Pero me enteraré... y seré feliz ".
Ne-ne-ne zaman? O nerede?
¿ Dónde está?
Bu kanuna göre bir yaya yolun karşısına geçmeye karar verdiğinde nerede ve ne zaman olursa olsun tüm araçlar durmak ve yayaya yol vermek zorundadır.
Esta ley dice que si un peatón decide cruzar la calle, en cualquier lugar o momento todos los autos deben frenar y dejarlo pasar.
Beni besle, o zaman belki, tıpkı senin gibi birisiyle nerede karşılaşacağını söylerim.
Deme de comer y quizá le cuente dónde conocí a alguien igualito a usted.
- O zaman nerede oynayacağız?
- ¿ En dónde vamos a jugar?
O zaman nerede bu?
¿ Entonces dónde està?
- O zaman dükkânımdan aldıkları üç tane kar maskesi nerede?
Entonces, ¿ dónde rayos están los pasamontañas que compraron?
O zaman bütün akşam nerede olduğunu söyle bana!
¡ Entonces dime dónde has estado toda la tarde!
- O zaman nerede o?
¿ Entonces, dónde está?
Ama zamanımızın yarısında nerede olduğunu bilmiyorum... veya nereden geldiğini bilmiyorum.
Pero la mitad del tiempo no sé dónde estás o de dónde vienes.
O zaman geceyi Cindy'lerde geçireceğim. Babam nerede?
Entonces voy dormir en lo de Cindy. ¿ Dónde está papá?
- O zaman nerede o?
- Entonces, ¿ dónde está?
Peki nerede o zaman?
¿ Dónde está?
karar vermeyi gerektirecek bir şey yok. Kim ölecek ; nerede, ne zaman ölecek gibi şeyleri hep diğerleri planlar.
no tengo que tomar ninguna decisión... del tipo de quien va a morir, o cuando - otros se encargan de planearlo.
O zaman o nerede?
¿ Entonces dónde está?
O zaman neden bize nerede olduğunu söylemiyor.
¿ Y entonces por qué no nos dice dónde está el rubí?
O zaman onu biliyorsunuz. O nerede?
Entonces la conoces. ¿ Dónde está?
- Sorun nerede o zaman?
- Lo sé.
Tamamıyle tertemiz. Ne zaman, nerede isterseniz yakabilirsiniz, arabada, tribünde, ya da bodrumunuzda ki bir jeneratörde, su ısıtıcınızın yanında.
Es totalmente limpio, y pueden quemarlo cuando quieran... en un automóvil, en una turbina o en la caldera del sótano... para suministrar agua caliente.
O zaman Lee Harvey Oswald'lar nerede yetişir?
Y entonces, ¿ de dónde saldrán los futuros asesinos?
O babamı ne zaman, nerede öldürdü yemiş, içmiş dünya nimetlerine doymuş, günahları bahar çiçekleri açmışken. Ne günahları vardır ödenecek bu adamın.
Se llevó a mi padre groseramente, con la tripa llena en la flor de sus delitos, lozanos como el mes de mayo.
Hadi, o zaman! Onu nerede gördün?
Vamos a hacerlo. ¿ Dónde está?
O zaman, diğer gemi nerede?
¿ Dónde está la otra nave?
O zaman Frank nerede?
¿ Y Frank?
O zaman memeleri nerede, aptal?
¿ Y dónde están las tetas, idiota?
O gün nerede olduğumuzu hiçbir zaman bilemedim.
Nunca supe donde estuvimos aquel día.
Ne zaman anneme onun kim ve nerede olduğunu sorsam, bana hep şunu derdi :
Cuando preguntaba quién era, o dónde estaba, siempre respondía :
Biz nerede ve ne zaman düşüneceksek orada ve o zaman düşünürüz.
Pensamos y sentimos cuando y donde pensamos y sentimos.
O zaman nerede olduğumuzu görürüz. Ve şu anda olduğumuz durumda olmazsak iyi olur.
Y mejor que hayamos avanzado.
O zamanın yarısında nerede olduğunu bilmiyorduk.
No supimos dónde estuvo la mitad del tiempo.
- Nerede o zaman? Bekle.
Esperen.
- Hazırız o zaman. Annie nerede?
- Todo listo entonces. ¿ Dónde está Annie?
Size nerede doğduğunuzu, o zaman annenizin kaç yaşında olduğunu kahvaltıda ne yediğinizi tanıştıktan otuz saniye sonra söyleyebilir.
Le puede decir dónde nació, cuántos años tenía tu madre en ese momento y qué desayunó, 30 segundos después de haberlo conocido.
O zaman o bizim nerede olduğumuzu biliyor.
¿ Y sabe dónde estamos?
- O zaman nerede yatacağım?
- Entonces ¿ en donde dormire?
O zaman zevki nerede?
- ¿ Y qué sería divertido de eso?
O zaman neden bana nerede olduğunu söylemiyorsun?
¿ Por qué no me dice sin más dónde se encuentra?
Değilse, o zaman nerede?
¿ Y de dónde más?
Sen oralıysan, o zaman o görmediğim arkadaşlarınla nerede tanıştın?
Entonces, si eres de allá ¿ dónde conociste a los amigos que dices a quienes no veo?
, o zaman nerede?
, entonces, ¿ dónde está?
Tanrınız sizin O'na ihtiyacınız olduğu zaman nerede?
¿ Dónde está Dios cuando le necesitas?
Kiminle, nerede, nasıl ve ne zaman olduğunun önemi yoktur.
No importa quién, cuándo, dónde o cómo.
nerede oturuyorsun 94
nerede o 1480
nerede olduğunu biliyor musun 136
nerede olursam olayım 17
nerede oldu 20
nerede oturuyorsunuz 30
nerede olursan ol 30
nerede olduğunu bilmiyorum 143
nerede olduğunu biliyorum 70
nerede olduğunu söyle 43
nerede o 1480
nerede olduğunu biliyor musun 136
nerede olursam olayım 17
nerede oldu 20
nerede oturuyorsunuz 30
nerede olursan ol 30
nerede olduğunu bilmiyorum 143
nerede olduğunu biliyorum 70
nerede olduğunu söyle 43
nerede olduğunu biliyorsun 22
nerede olduğunu 16
nerede oturuyor 46
nerede olduğunu bilmiyoruz 24
nerede olduğunu biliyor musunuz 49
nerede olursa olsun 20
nerede olduğunu sanıyorsun 19
nerede olacak 26
nerede olduklarını bilmiyorum 18
nerede onlar 42
nerede olduğunu 16
nerede oturuyor 46
nerede olduğunu bilmiyoruz 24
nerede olduğunu biliyor musunuz 49
nerede olursa olsun 20
nerede olduğunu sanıyorsun 19
nerede olacak 26
nerede olduklarını bilmiyorum 18
nerede onlar 42
nerede olabilir 67
nerede olabilir ki 22
nerede olacaksın 16
nerede olduğumuzu biliyor musun 22
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
nerede olabilir ki 22
nerede olacaksın 16
nerede olduğumuzu biliyor musun 22
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16