English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Nerede olursa olsun

Nerede olursa olsun Çeviri İspanyolca

300 parallel translation
Her nerede olursa olsun bütün insanlara
A toda la gente dondequiera que esté
Kilometrelerce uzakta olduğu halde, nerede olursa olsun hala benim kızım olduğunu hissederdim.
A veces parecía retraída, pero aún así pensaba que donde estuviera seguiría siendo mía.
Eğer yapabilirseniz, elinizden gelebilirse Cora'yla bizi birleştirin, nerede olursa olsun.
Y si pudiera hacerlo pida que estemos juntos, donde quiera que esté.
Kimba nerede olursa olsun, orada sorun oluyor.
Esté donde esté Kimba, hay problemas.
Mahkûmlar nerede olursa olsun gözetlememiz gerekiyor.
vigilancia a fondo.
Henüz sahtekar olmayanına rastlamadım ne zaman, nerede olursa olsun.
Siempre son ladrones. Siempre.
Bu günlerde bir marangoz nerede olursa olsun iş bulabilir.
Alimentar a un niño no cuesta mucho.
Nerede olursa olsun benim için fark etmez.
Para mi esta bien. Supongo que lo estaría cualquier lugar.
Karargahtan konuşmuşken... ne hakkım varsa paylaşabilirsin, nerede olursa olsun.
Hablando de oficina, tiene derecho a compartir mi lugar, donde sea que se encuentre.
İnanın bana, hanımefendi, böyle bir kadın, nerede olursa olsun ilgiyi kendi üstünde toplar.
Le doy mi palabra, Señora, una dama atrae la atención dondequiera que esté.
Seninle olmak istiyorum nerede olursa olsun.
Quiero estar contigo, donde sea.
Çok şükür, tehlikeli anlarda cesaret ve metanetleriyle nerede olursa olsun verilen görevi yapmak için bazı adamlar ortaya çıkar sen de onlardan birisin.
Afortunadamente, en los tiempos de emergencia hay hombres que surgen con una marca de coraje y fortaleza que van más allá de su deber y usted es uno de ellos.
Buluşmamız gerek. Nerede olursa olsun.
Debo encontrarte en algún sitio, cualquier sitio.
Nerede olursa olsun kölelik köpekliktir.
Ser esclavo en cualquier parte es ser un perro.
Nerede olursa olsun doğru hamleyi yapar ve mücadele edeceği şeyi bulur.
Arremete contra lo que sea.
- Nerede olursa olsun.
- En ningún sitio.
Bu ışıklar bize, nerede olursa olsun daima yardımımıza gelen Tanrı'yı hatırlatsın.
Que estas luces nos recuerden que debemos mirar hacia Dios cuando llegue nuestra ayuda ". Amén. - Amén.
Bu, Dorothy nerede olursa olsun başına gelebilirdi.
- Que esto podría haber pasado igual, no importa donde estuviese Dorothy.
Ne zaman beyaz bir kadının takas edileceğini duysa, hemen bir katır yükü eşya alır ve gider. Nerede olursa olsun.
Cada vez que se entera de que hay una mujer blanca que quieren canjear... carga una mula y se va... da igual adonde sea.
Nerede olursa olsun engel olamıyorum.
Nunca puedo parar.
Gerekirse şatoyu son taşına kadar sökeceğiz. Nerede olursa olsun onu bulacağız.
Si hace falta, derribaremos el castillo hasta encontrarlo.
- Evet, burada. Nerede olursa olsun.
Aquí o en otra parte.
Nerede olursa olsun korkunç.
Cruel en cualquier parte.
O kızın ve herkesin önünde. Nerede olursa olsun.
Te lo habría dicho delante de esa chica o de cualquiera.
Nerede olursa olsun umurumda değil, bul bana bir şeyler.
Encuentrame algo. No me importa donde esté.
Nerede olursa olsun ona kötü davranan ailesiyle olduğundan daha iyi olacağı bir gerçek.
Vaya a donde vaya, estará mejor que en su propia casa... donde, en sus propias palabras..
Nerede olursa olsun ölecektir.
Morirá sea donde sea que se encuentre.
Nerede olursa olsun.
Donde quiera que sea y en cualquier parte.
Nerede olursa olsun atlar attır!
Los caballos son iguales en todas partes.
Sıkıcı mı? Nerede olursa olsun, çok güzel konuşma yapar.
"Dondequiera que él está, él hace una chispeante conversación"
Sizi görmek daima zevktir, Leydi Toda, nerede olursa olsun.
Siempre es un placer veros, Dama Toda, sin importar el lugar.
Nerede olursa olsun gerçegin pesinde olacagiz.
Deseamos perseguir la verdad, sea cual sea.
İnsan nerede olursa olsun barışı sağlamakla sorumludur.
Toda persona tiene la obligación sin importar donde esté, de mantener la paz.
acemi çocuk yere düşerken ihtiyara seslenmiş ne isterse istesin, ne zaman olursa, nerede olursa olsun, sadece bağır.
El chaval se desvive, prometiéndole al mayor... que quiera lo que quiera y lo quiera cuando lo quiera... o donde lo quiera, no tiene más que gritar.
Nerede olursa olsun beni aramanı istemediğimi söyledim sana. Özellikle de şimdi.
Te dije que no quiero que me llames, y menos ahora.
Onu yok etme komutunu verdiğim anda, nerede olursa olsun, anında patlar.
Cuando dé la orden para destruirlo, explotará al instante, dondequiera que esté.
"Gerçek bir Cherokee nerede olursa olsun evrenin merkezinde olduğuna inanır." demişti.
Me dijo que un verdadero Cherokee, cree que donde quiera que esté, está en el centro del universo.
Ne olursa olsun, nerede olursan ol... her zaman yanında olduğumu bil.
Pero pase lo que pase o estés donde estés, siempre sabrás que estoy a tu lado.
Her nerede ve ne uzaklıkta olursa olsun komşusunun kim olduğunu ve arkadaşı olabileceğini düşünür.
Sin embargo, por muy distante que esté, mora ese hombre al lado que es el vecino y puede ser su amigo.
Nerede ve kim Olursa olsun
No importa dónde No importa quiénes
Şükürler olsun hepsi için Nerede, kim olursa olsun
Gracias a Dios por todas ellas No importa dónde, no importa quiénes
Bana ne olursa olsun, nerede olursam olayım seni cezalandırma şansını yakaladığımda bunu kullanacağım.
No importa lo que me ocurra, ni dónde me encuentre, si tengo la oportunidad de castigarlo más, lo haré.
Nerede ve ne zaman olursa olsun Lord Antony'nin yanında savaşmak benim için bir onurdur.
Sería un honor luchar junto a ti, en cualquier sitio y momento.
Nerede yaşıyorsanız yaşayın, derinizin rengi ne olursa olsun, barış, kazanıldığı vakit, hepinize gelecektir. Hepinize!
Allá donde vivan, sea el que sea el color de su piel, cuando llegue esa paz, les traerá a todos, a todos,
Minnetim onadır, ve onun eli nerede rehberimiz olursa olsun, unutmayacağım.
Le agradezco a Él y les digo que dondequiera que nos lleve su mano... yo los recordaré.
Ve birisi ararsa, kim olursa olsun nerede olduğumu ve bana nasıl ulaşacağını bilmiyorsun.
Si me llama alguien, quien sea... di que no sabes dónde estoy ni cómo encontrarme.
Artık Boston'da hiçbir kadın nerede ve kiminle yaşıyor olursa olsun, kendini güvende hissedemeyecek.
A partir de ahora, ninguna mujer de Boston sea quién sea y viva como viva, puede sentirse segura.
Şu noktada silahlı mücadele sadece sabotaj eylemleri olarak değil nerede ne şekilde olursa olsun emperyalizmin tüm güçlerine karşı aleni saldırılar şeklinde yaygınlaşıyor.
En este momento... la lucha armada se está generalizando cada vez más. Y no bajo la forma de un simple sabotaje... sino como ataque directo... directo contra todas las fuerzas... sean las que sean, estén donde estén... del sistema imperialista.
Nerede ve ne şekilde olursa olsun.
Iré a donde sea, bajo cualquier condición.
Garthe, benim karşımda kaybetmeye hiçbir şekilde tahammül edemez. Nerede ve ne zaman olursa olsun.
Garthe no soportaría que yo lo derrote, sea donde sea y cuando sea.
Kim, nerede, ne zaman ve nasıl olursa olsun- -
Me enfrentaré a quien sea, a lo que sea, donde sea, cuando sea...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]