Sen ne yapıyorsun Çeviri İspanyolca
8,230 parallel translation
- Asıl sen ne yapıyorsun?
- ¿ Qué estás haciendo tú aquí?
- Tanrım, sen ne yapıyorsun burada?
- Dios, ¿ qué haces aquí?
- Sen ne yapıyorsun?
¿ Qué andas haciendo?
Sen ne yapıyorsun?
¿ Qué está haciendo?
Sen ne yapıyorsun ya?
- ¿ Qué haces?
- Kalenin haritasıyla sen ne yapıyorsun?
¿ Y qué haces tú con un mapa del castillo?
- Sen ne yapıyorsun?
- ¿ Y tú qué haces?
Sen ne yapıyorsun?
¿ Qué haces tú?
Aziz, sen ne yapıyorsun?
Aziz, ¿ qué vestido es ése?
Aziz, sen ne yapıyorsun?
Aziz, ¿ qué haces?
Sen ne yapıyorsun?
¿ Qué haces?
Bronson, sen ne yapıyorsun?
Bronson, ¿ qué estás haciendo?
Sen ne yapıyorsun burada?
¿ Pero qué estás haciendo aquí?
Ne yapıyorsun sen?
¿ Qué haces?
- Ne yapıyorsun sen, James?
- ¿ Qué mierda haces, James?
Ne yapıyorsun sen, dostum?
¿ Qué mierda haces, tío?
- Sen ne iş yapıyorsun?
- ¿ Tú qué haces?
Sen orada ne yapıyorsun?
¿ Qué estás haciendo?
Hey, ne yapıyorsun sen?
¿ Qué demonios haces?
Neredeyiz sanıyorsun? Red Lobster'da mı? Ne yapıyorsun sen?
¿ Crees que estás en un restaurante?
- Ne yapıyorsun sen?
¿ Qué? ¿ Qué estás haciendo, hombre?
- Ne yapıyorsun sen?
- ¿ Maldita diversión? - ¿ Qué estás haciendo?
- Ne yapıyorsun oğlum sen? Kes şunu!
¿ Qué estás haciendo, hombre?
Ne yapıyorsun sen?
Vuelve a la cama Dylan.
- Burada ne yapıyorsun sen?
- ¿ Qué estás haciendo aquí?
Ne yapıyorsun burada sen?
¿ Qué haces aquí dentro de todos modos?
Ne yapıyorsun sen ya?
¿ Qué estás haciendo?
Ne yapıyorsun sen?
¿ Qué estás haciendo?
- Sen ne yapıyorsun?
- ¿ Adónde vas?
Aman Tanrım, ne yapıyorsun sen?
Oh, mi Dios, ¿ qué estás haciendo?
Ne yapıyorsun sen be?
¿ Qué haces?
Ne yapıyorsun sen?
¿ Qué mierda estás haciendo?
Sadie... ne yapıyorsun? İyi misin sen?
Sadie... ¿ Qué estás haciendo levantada?
Sen de kimsin? Kamyonetimde ne yapıyorsun?
¿ Quién diablos eres y qué haces en mi camioneta?
- Peki sen karşılığında ne yapıyorsun?
Y lo que se hace de nuevo? La misma cosa.
Max, ne yapıyorsun ulan, sen?
¿ Qué coño estás haciendo, Max?
Hey. Ne yapıyorsun ya sen?
Oye. ¿ Qué haces?
Taksi! - Ne yapıyorsun sen?
- ¿ Qué haces?
Sen ne iş yapıyorsun?
¿ Y tú a qué te dedicas?
Peki sen ne iş yapıyorsun?
¿ Y tú a qué te dedicas?
Ne yapıyorsun sen?
¿ Que estas haciendo?
Yani, sen gerçekten burada ne yapıyorsun?
Quiero decir, ¿ qué estás realmente haciendo aquí?
"Ne yapıyorsun sen?"
"¿ Qué haces?".
- Ne yapıyorsun sen?
- ¿ Qué haces?
- Hey, ne yapıyorsun sen?
Espera, espera, ¿ qué cojones estás haciendo?
- Peki sen bu gece ne yapıyorsun Joanne?
¿ Y qué haces esta noche, Joanne?
- Evet, sorun yok. - Sen ne iş yapıyorsun?
Sí, está bien.
Ne yapıyorsun sen?
Conrad estaba en custodia del Estado.
- Ne yapıyorsun sen?
- ¿ Que cojones estás haciendo?
- Ne yapıyorsun ya sen?
- ¿ Qué diablos haces?
- Sen ne iş yapıyorsun?
¿ Qué haces?
sen ne yapıyorsun burada 28
sen nerelisin 43
sen nereye gidiyorsun 94
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istersen 28
sen ne istiyorsun 112
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35
sen nerelisin 43
sen nereye gidiyorsun 94
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istersen 28
sen ne istiyorsun 112
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35