English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sen nereden biliyorsun

Sen nereden biliyorsun Çeviri İspanyolca

1,112 parallel translation
- Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo demonios lo sabes?
Sen nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabe usted?
Sen nereden biliyorsun?
¿ Pero cómo sabe todo eso?
Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo lo sabes?
Yapabilirim. Sen nereden biliyorsun?
Claro que sí. ¿ Qué sabes tú?
Sen nereden biliyorsun? - Şehirdeki herkes biliyor.
- Lo saben todos.
Sen nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabe?
Ne saçmalıyorsun sen? Sen nereden biliyorsun?
¿ De qué cojones estás hablando?
- Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Y tú que sabes?
Sen nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
- Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo te enteraste?
Sen nereden biliyorsun ki?
¿ Tú qué sabes de eso?
— Sen nereden biliyorsun?
- Como lo sabes?
Peki sen nereden biliyorsun?
Pero, ¿ cómo lo supo?
Sen nereden biliyorsun?
¿ cómo lo sabía?
- Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo sabías?
- Bunu sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo lo supiste?
Evet, öyle. Sen nereden biliyorsun?
Sí... ¿ Cómo lo sabías?
Sen nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo conoces?
O siniri sadece depoluyor, ve sonunda patlıyor. - Sen nereden biliyorsun?
Simplemente acumula la rabia hasta que luego explotas.
Hiçbirşey çıkmadı, sen nereden biliyorsun?
¿ Cómo te enteraste?
Ama sen nereden biliyorsun?
¡ Pero usted!
- Ne düşündüğünü sen nereden biliyorsun?
- ¿ Es que sabes lo que piensa?
- Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo supiste?
Sen nereden biliyorsun? - Mahkeme celbi geldi.
Estoy citado.
Sen nereden biliyorsun ki?
¿ Como lo sabes?
- Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo sabes?
- Sen bunu nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo carajo sabes tú?
- Sen bunu nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo lo sabes?
Ama sen benimkini nereden biliyorsun?
Lo que no entiendo es cómo sabes tú el mío.
- Hiç uyumuyor. - Sen nereden biliyorsun bunu?
- Cómo Io sabes?
- Sen bunu nereden biliyorsun?
- Cómo Io sabes?
Sen onun ismini nereden biliyorsun lan?
¿ Cómo sabe tu nombre?
Sen Nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo lo sabes?
Sen mi? Nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
Sen nereden- - Tüm bunları nereden biliyorsun?
¿ Cómo te enteraste?
Sen tüm bu olanları nereden biliyorsun Frost?
¿ Cómo sabes tanto sobre estos asuntos, Frost?
Sen bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo te enteraste de eso?
Asla karşılaşmadık, ve sen benim ismimi nereden biliyorsun?
No nos conocemos, pero ¿ sabes mi nombre?
Evet. Sen nereden biliyorsun?
Sí, señor, yo soy.
Sen onu nereden biliyorsun?
¿ Lo conoces?
Onun burada olduğunu sen nereden biliyorsun?
Cómo sabes que ella está aquí?
- Sen nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
Sen tanımadığını nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes?
"Sen Deliçay'ı nereden biliyorsun yav?" diyor bana.
Estaba asombrado, yo había oído hablar de Delicay.
- Bunları nereden biliyorsun sen?
¿ Cómo sabes eso?
- Adını nereden biliyorsun? - Sen söylemiştin.
- ¿ Cómo sabes que se llama Alice?
sen bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes eso?
Hem sen barda ne satıldığını nereden biliyorsun bakalım?
Y qué sabes tú acerca de qué obtienes en una cantina?
Bunu nereden biliyorsun sen?
¿ Cómo lo sabes?
Sen benim babamı nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabías de mi viejo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]