Yarına kadar Çeviri İspanyolca
3,448 parallel translation
Yarına kadar bekle.
Dale hasta mañana.
- Hayır ben yarına kadar buradayım.
No, me quedaré aquí hasta mañana.
Ve yarına kadar beklemek zorunda değilim. Odak yanlışsa bunu o an görebilirim.
No tiene que esperar a mañana para ver si está fuera de foco.
- Yarına kadar açıktayız görünüyor
Bueno, las corrientes nos favorecen, quizá mañana, pero ya sabes cómo se pone el capitán cuando se altera su precioso itinerario.
Yarına kadar zaman verdi bana.
- Ella me dio hasta mañana.
Bence yarına kadar beklemek istemezsin çünkü kızlarını kaçırmak üzere.
No creo que quieras esperar, porque está a punto de secuestrar a tus hijas.
Yarına kadar dayanabilir değil mi?
Esperaremos a mañana, ¿ o no?
Bu yarına kadar bekleyemez.
- Esto no puede esperar hasta mañana.
Yarına kadar hazır ederim, söz.
Te lo conseguiré para mañana, lo prometo.
Parayı yarına kadar getirmezsen seni kapı dışarı ederim.
¡ Si no tienes el dinero para mañana, te marchas!
Yarına kadar gelmenizi beklemiyorduk Lord Tywin.
No lo esperábamos hasta mañana, Lord Tywin.
Yarına kadar zamanın var.
Tienes hasta mañana.
Yarına kadar bir yatak alamıyorlar.
Me darán una cama hasta mañana.
Yarına kadar beklemiyordum seni!
No esperaba que llegaras hasta mañana.
İblis Anse yarına kadar burada yok.
Diablo Anse no volverá hasta mañana por la mañana.
Yarına kadar onu düşünmeyelim.
No pienses en él hasta mañana.
Yarına kadar bekleyebilir.
Puede esperar hasta mañana.
- Yarına kadar bekleyemez mi?
Bueno, ¿ no puede esperar hasta mañana?
Eğer parayı yarına kadar ödeyemeyeceksen bana şimdi söylemeni tavsiye ediyorum.
Si no puedes tener el dinero para mañana te sugiero que me lo digas ya.
Yarına kadar basketbol antrenmanım yok.
- No tengo entrenamiento hasta más tarde.
Yarına kadar belli olmayacak demek.
Oh, ¿ Así que no es hasta mañana? Lo olvidé.
Yarına kadar muhtemelen...
Para mañana ella prob...
Burada değil, yarına kadar da gelmeyecek.
No está aquí hoy, no regresará hasta mañana.
Teorik olarak evet ama işleri çok birikmiş ve yarına kadar alabileceğimizi sanmıyorum.
En teoría, sí, pero... están hasta arriba, y no creo que lo tuviéramos hasta mañana.
Tatlım neden kötü şans getiren karın durmasını yarına kadar beklemiyorsun?
Cariño, ¿ por qué no esperas hasta mañana cuando la nieve pare de traer mala suerte?
St. Louis'e uçuyordu, ama uçağı JFK'ye yönlendirilmiş. Yarına kadar yola çıkamayacak.
Han desviado su vuelo de San Louis al JFK, y no puede salir hasta mañana.
Ama yarına kadar ünlü olacak.
Pero mañana va a ser famosa.
Dava yarına kadar ertelenmiştir.
Se levanta la sesión hasta mañana.
Eğer istersen seni yolun yarısına kadar götürebilir.
Está a mitad de camino, puede llevarte si quieres.
Hayır gecesinin gerçekleştiği yerdeydim tamam mı? Gece yarısına kadar oradaydım, beni orada gördün.
Estuve allí la noche de la recogida de fondos para el puente, hasta medianoche.
Zoe Hart. Biri evime gelip, Belle'lerimle nasıl konuşmam gerektiğini söylemeye cesaret ederse korkunun soğuk elini kalbinin üstünde hissetmeye hazır olmalıdır. Bu gece yarısına kadar işlerini hallet.
Bueno, Zoe Hart, quien piensa que puede venir a mi casa y decirme como hablar a mis Belles, prepárate a sentir la mano fría del miedo alrededor de tu corazón, y aprovecha esta noche para poner tus asuntos en orden,
Koro odasına kadar seninle yarışırım.
Te desafío hasta el salón de coros.
Bu yüzden de Ulusal yarışma sonrasına kadar beklemen için sana 50 dolar vermeye hazırım.
Por eso te ofrezco 50 dólares para que esperes a que pase el nacional.
Geçen bir kaç haftadır, gece yarılarına kadar barın arkasında çalıştığına inanıyorum.
En las últimas semanas, también has estado tras la barra los sábados, como hasta medianoche, me parece.
Burada yeteri kadar güvende olacaksın ama gece yarısına kadar dönmezsem, polisi araman gerekecek.
Estarás lo suficientemente segura aquí, pero si no regreso antes de la medianoche, puede que tengas que llamar a la policía.
Ben son on yıl içinde yarım düzine kadarına paha biçtim.
He valorado media-docena en los últimos diez años.
Gece yarılarına kadar Castle izlememe izin verilmiyor!
¡ No me dejan estar despierto para ver "Castle"!
Bunu düzeltmemiz gerek! Genç beni bulmalı ve gece yarısına kadar bu adamla yatmasını sağlamalıyız.
Tenemos que conseguir que mi yo joven se acueste con ese tío a medianoche.
Sadece gece yarısına kadar zamanımız var!
¡ Solo tenemos hasta medianoche!
Zombilerle ilgili bir kitap yazıp yarısına kadar gelmiştim.
Escribí medio libro sobre zombies.
Her yarım saatte bir boyu kadar dışkılayan gürültücü bir tüy yumağına ihtiyacım yok.
No necesito una bola de pelos chillona que caga su peso cada media hora.
Martin gece yarısına kadar izinliydi.
Ayer, le dije a Martin :... "permiso hasta la medianoche".
Ah Hero, güzelliğinin yarısı bile düşüncelerine ve duygularına yansımış olsaydı ne kadar efsanevi bir Hero olurdun!
Hero. ¡ Podrías haber sido una heroína si tan solo la mitad de tu belleza externa se equipararan con tus pensamientos y deseos!
Fırtına yarın buraya varacak ve bekleyecek olursam sonsuza kadar kaybolup yapayalnız kalabilir.
La tormenta será mañana. Y, si espero, quedará perdida. Completamente sola.
Onu sakin tutun ve ben gelene kadar kızdırmamaya çalışın. Yarına bir uçak ayarlarım...
Manténganlo calmado y traten de no hacerlo enojar mientras yo llego.
Dedektifler gece yarılarına kadar çalışıp katilleri mi arayacak?
¿ Cuánta gasolina habrán gastado los detectives buscando a los asesinos?
Bildiğimiz Luke'un sahildeki partide olması gerektiği ama gece yarısına kadar ortaya çıkmamış.
Lo que sabemos es que Luke se suponía que tenía que estar en la fiesta de la playa anoche, pero no apareció hasta casi la media noche.
Geçit töreninin akabinde tüm askerler gece yarısına kadar Washington Bahriye Kışlası merkez binasında kalıp içmek zorundadır.
Luego de los desfiles, todos los oficiales deben quedarse hasta la medianoche y beber en el Center House del Marine Barracks, en Washington.
- Gece yarısına kadar.
Medianoche.
Meşru Çarşaflık Cumhuriyeti, Yastıkköy'ün topraklarını teslim etmek için bu gece yarısına kadar vakti olduğunu bildiriyor.
La Legítima República de Sábanaburgo dice que Villa Almohada tiene hasta la medianoche de hoy para entregar su territorio.
Çok tuhaf geliyor. En son yarı yıl tatilinde yurt dışına gittiğimde bu kadar uzak kalmıştık.
La última vez que viví tan lejos de él fue en mi semestre en el exterior.
yarına kadar bekle 16
kadar 19
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
kadar 19
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın gidiyorum 39
yarın pazar 33
yarın gece 101
yarından sonra 30
yarın olmaz 23
yarın ne yapıyorsun 17
yarın görüşmek üzere 36
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın gidiyorum 39
yarın pazar 33
yarın gece 101
yarından sonra 30
yarın olmaz 23
yarın ne yapıyorsun 17