Yarın paris Çeviri İspanyolca
150 parallel translation
Yarın Paris'e gitmem gerek.
Tengo que ir a París mañana.
"Yarın Paris'e gidiyorum ~ Seni görmeden gidemezdim ~ son defa!"
Mañana me voy a París... no podía irme sin verte... ¡ por última vez!
Yarın Paris'e dönersem ertesi sabah.
Y luego volver a París mañana.
Yarın Paris'te olmayı umuyorlarmış.
Dicen que esperan estar en París mañana.
İsterseniz hemen yarın Paris'in en güzel kadınları, adınızı duyduklarında dudaklarını ısırırlar.
Mañana, si quiere, las mujeres más bellas de París se morderán los nudillos sólo con oír pronunciar su nombre.
Yarın Paris'e gidecek misin?
¿ Irás a París mañana?
Yarın Paris vapurunda olacaksın.
Mañana estará en el barco que va a París.
Bak, yarın Paris'teki son günüm.
Mire, mañana es mi último día en París.
Gece treniyle yarın Paris'e varabiliriz.
Podemos salir para París mañana, o en el tren de la noche.
Yarın Paris'e ilk tren saat kaçta?
- ¿ Un tren a París mañana?
Ben yarın Paris'e trenle döneceğim.
Intentaré irme por la mañana. Tomaré el tren.
Yarın Paris'e gitmeliyim. Bana yardım edebilirsiniz.
Debo llegar a París antes de mañana.
Kalamam. Yarın Paris'te konserim var.
Doy un concierto en Paris.
Yarın Paris'e hareket ediyoruz.
Mañana nos vamos a París.
Çok şükür ki yarın Paris'e gidiyorum. Tek söyleyeceğim bu.
Menos mal que mañana nos vamos a París.
Yarın Paris'e dönüyoruz.
Volveremos a París mañana.
Sözün özü, yarın Paris'e gidiyorum, son kararım.
Mañana me voy a París, está decidido.
Yarın Paris'e dönüyorum.
Mañana regreso a París.
Peşimde Fransa'nın tüm polisleriyle birlikte Paris'in yarısını koşarak geldim...
Corrí por casi todo París con toda la Policía persiguiéndome.
Yarın dedemin vasiyetini hazırlayan avukatı görmek için Paris'e gidiyorum.
Mañana en París, veré al abogado que hizo el testamento de mi abuelo.
Paris'teki tüm bezleri toplasan bile buradaki deliklerin yarısını kapatamazsın.
Se necesitarían todos los trapos de París para tapar tantos agujeros.
İlk yapılacak şey bu. İkincisi, Paris'e gelirseniz, varlıklarımızın birleştirilmesi daha önce teklif etmiş olduğum ittifak içinde bir kaç gün sonra en az yarım milyon Frangınız olacağını garanti ederim.
La segunda es que si va a París,... si es que acepta la unión de recursos,... la alianza que le propuse, puedo garantizarle que en pocos días tendrá al menos medio millón de francos.
Ama uyarıyorum, beni Paris'e çağırmanızın doyurucu bir sebebini alamazsam yarım milyon Frank olsa da olmasa da ilk trenle gidiyorum.
Pero le advierto que a menos que tenga esta noche... una explicación de la razón por la que me ha hecho venir a París,... y obtenga un millón de francos, no medio millón, ... sólo así saldré de esta ciudad en el primer tren posible.
Gene de eğer hoşuna gidecekse seni mutlu edecekse yarın bütün Paris, seni delice sevdiğimi öğrenir.
Sin embargo, si quiere, si eso le complace, mañana todo París sabrá que no sólo le amo, sino que estoy loca por Ud.
Yarın sabah 8 : 15 treniyle Paris'e gidiyor.
En el tren de las ocho y cuarto.
Ne içinde kaldıkları hapishanenin kapısının kapanışını ne de yarının kurbanlarını bir araya getirmek için akşamüstü kırlara doğru yola çıkacak Paris-Villette trenini duyacaklar.
No escucharán el cierre de las puertas de su prisión, ni el tren de Villette a París, que parte después del anochecer para recoger a las siguientes víctimas.
Paris'e gelmek için dünyanın yarısını dolaştık, şimdi şu olana bak.
El siguiente. Cruzamos medio mundo desde París, para esto.
Aslına bakarsanız, Louis Bernard, Paris'li büyük alıcı bizi yarın pazaryerine götürecekti.
Nos iba a acompañar Louis Bernard, el gran comerciante de París.
Lola... Yarın ayrılmalıyım.
Mañana me iré de Paris.
Yarın ise Paris'te olacaklar.
Mañana estarán en París.
Yarın bir beyefendiyi Paris'ten götürmem için 10.000 frank ödeyeceklerdi.
Me prometieron 10.000 francos por sacar a un hombre de París mañana.
Yarın onunla Paris'te görüşeceğim.
Es absurdo llamarla, la voy a ver.
Yarın akşam Paris'te oluruz.
Mañana por la noche, estaremos en París.
Yalnızca bir gün kalabilirim, yarın da Paris'e gideceğim ama daha sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
Sólo puedo quedarme un día, mañana estaré en París y no sé luego.
Paris'te özel yaptırttım doğum günü için. Yarın, 6 Haziran.
Los hicieron especialmente en París para su cumpleaños... mañana, 6 de junio.
Yarın gece Paris Club belki.
Tal vez el Club París mañana por la noche.
"İmparatorluk Majestesi Kayzer emrediyor ki... " Londra-Paris hava yarışını bir Alman subayı... kazansın.
" Su Majestad Imperial, el Káiser, ordena... que un oficial alemán gane la carrera aérea Londres-París.
Paris'teki Fransız Direnişinin lideri Albay Rol tarafından şehrin yarısını ele geçirdiğimizi size söylemek için gönderildim.
Me envía el coronel Rol, el jefe de la Resistencia francesa en París, para decirle que la mitad de la ciudad está bajo nuestro control.
Hemen Paris'e gitmelisiniz yarın.
Debe iniciar la marcha hacia París, mañana.
Yarın Paris'te olacağım.
así, estaré mañana en París.
14 Şubat 1929... Siyah şişelerin, 6 gün süren bisiklet yarışlarının bayrak direğine oturmanın moda olduğu ve Paris'ten New York'a ilk uçak seferlerinin yapıldığı yıl.
El 14 de febrero de 1929... el año de la botella negra, de las carreras de bicis de 6 días... de gente sentada en mástiles y del primer vuelo de París a N.Y.
Yarın Paris'ten ayrılıyorum.
- La compraré.
Yarın S.A.S. ile Paris'e gidecek Fransız kimyagerleriz. Kuyruğumuzu bacaklarımızın arasına kıstırarak.
Somos químicos franceses que salen mañana hacia París en el S.A.S. ( Servicio Aéreo Especial del ejército británico )
Yarın gece Paris e uçmak zorundayım...
Mañana a la noche me voy a París.
Yarın sabah 11'de Paris'te olmalıyım.
Debo estar en París mañana a las 11 : 00
Yarın öğleden sonra Paris'e gidiyoruz.
Salimos para París mañana por la tarde.
Motosikletlerinin sepetinde Paris'in yarısını havaya uçuracak kadar patlayıcı ( TNT ) varmış
Había suficiente dinamita en la camioneta para volar la mitad de París.
Benny Lambert'ı Paris'te yarın göreceğim.
Veré a Benny Lambert en París mañana.
Paris'e giden ilk arabayı bekleyin, yarın evde olursunuz.
Esperas a la primera diligencia a París y mañana estás en casa.
Daima "Paris'te Gece Yarısı" parfümünü sıkardın.
Y siempre olias al perfume "Midnight in Paris".
Bir taksi, havaalanı, yarın da Paris.
Taxi, aeropuerto, y mañana a París...
paris 2417
paris mi 33
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın sabah 8 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın konuşuruz 62
paris mi 33
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın sabah 8 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın konuşuruz 62
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın pazar 33
yarın gidiyorum 39
yarın sabah 190
yarın olmaz 23
yarından sonra 30
yarın gece 101
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın pazar 33
yarın gidiyorum 39
yarın sabah 190
yarın olmaz 23
yarından sonra 30
yarın gece 101